Temposu giderek artan bir intikam hikayesi: Ölümden Beter

Yazar Çağatay Küpçü'nün yazdığı Ölümden Beter romanı, nefes nefese bir macera sunuyor. Bir an olsun bile elinizden bırakamayacağınız Ölümden Beter'de iyilik de var, kötülük de... Ve Ölüm de...

Temposu giderek artan bir intikam hikayesi…

Epilepsi üzerine tıp literatürünü değiştirecek bir keşif yapmış dünyaca ünlü bir doktor ve onun öğrencileriyle omuz omuza haksızlıklar karşısına dikilmekten çekinmeyen akademisyen eşi… Sevgi dolu bir birliktelik, rüya gibi bir hayat… Fakat özellikle bizimki gibi ülkelerde hiçbir rüya sonsuza kadar sürmez.

Onların da hayatları, tam da büyük keşfin açıklandığı gün, alt üst olur. Yaşadıkları bu yıkım yalnızca kendi hayatlarını değil onlarca başka hayatı da geri dönülmez şekilde değiştirecektir.

Bu kitabı okurken insanın karanlık yanları üzerine tekrar tekrar düşünecek ve intikam duygusunun insana neler yaptırabileceğini şaşkınlıkla anlayacaksınız.

İyilik ve kötülük nerede başlar, nerede biter? Yaşanan acılar büyüdükçe insanın hisleri de ölür mü? Herkesin kendi adaletini sağlamaya çalıştığı bir dünyada haklı ile haksızı birbirinden ayırt etmek mümkün mü?

Her şey küçücük bir sözcükle başlar ya da sona erer bazen; La Vie…

Adaletin olmadığı yerde tek kanun intikamdır

Haluk yoğun bakım odasına girince gözlerine inanamadı, istem dışı elleriyle burnunu ve gözlerini tuttu. Bir anda gözünden yaşlar boşandı. Sanki bir boksör, Hayat’ı kum torbası niyetine kullanmıştı.

Gözleri ve yüzü o kadar şişmişti ki koca bir balonu andırıyordu. Bacakları alçıdaydı, halat benzeri şeylerle havada sabitlenmişti. Kimseye zararı olmayan, hani derler ya karıncayı bile incitmeyen Hayat’ın başına bunlar nasıl gelmişti?

Yazar Çağatay Küpçü

Beklenen gibi olmayan gelişme...

Gerçekten söyledikleri doğru olabilir miydi? Hayat’ı bu hale bir polis getirmiş olabilir miydi? Eğer öyleyse tabii ki mahkemede cezasını çekmeliydi. Ama beklediği gibi olmadı...

Sayfa: 136

Bir uğurda insanlığı feda etmek

Büyük keşfini dünyaya duyurduğu gün eşi Hayat’ı polis şiddetine kurban veren ünlü doktor Haluk Toköz, o gün kendine bir söz verdi. Sonuna kadar gidecekti, ne kadar sürerse sürsün, neler kaybederse kaybetsin, sonuna kadar gidecekti. Gerekirse bu uğurda tüm insanlığını da feda edecekti.

Kitap Haberleri

  1. Narin Güran cinayeti davasında 1'i tutuklu 3 kişi tanık olarak dinlenecek
  2. İran’da yolcu otobüsü ile yakıt tankeri çarpıştı: 9 ölü, 15 yaralı
  3. AFAD uyardı: Sağanak ve fırtına geliyor
Sonraki Haber