Cumhuriyet'in ilk yıllarında Batılılaşma konusunu ironi biçimde işleyen tiyatro klasiği: Lüküs Hayat

Türkiye'nin önemli bestecileri arasında olan Cemal Reşit Rey tarafından yazılan ve bestelenen Lüküs Hayat, 1933 yılında ilk olarak sahnelendi. Genç Türkiye Cumhuriyeti'nin Batılaşma budalalığını ironi ve mizahı dille anlatıldığı Lüküs Hayat, Türk tiyatrosunun ve müzikalinin en önemli klasiklerinden biridir.

Oyun aynı zamanda usta tiyatrocu Zihni Göktay'ın adıyla bütünleşti. Türk operetleri arasında en ünlüsü olan eser, külhanbeyi görünümlü hırsız Rıza’nın bir kostümlü baloda Zonguldaklı Rıza Bey sanılması ve kendisini lüks hayata kaptırmasını anlatır.

KAPALI GİŞE OYNADI

Sipariş üzerine hazırlanan Lüküs Hayat, Cumhuriyet'in 10'uncu yılına özel olarak sunuldu. 1933 ve 1946 yılları arasında adeta kapalı gişe oynayan Lüküs Hayat'ta Zihni Göktay'a eşlik eden ise usta sanatçı Suna Pekuysal'dı.

1958'de Zeki Alpman, 1962'de ise Muammer Karaca tarafından tekrar sahnelenen Lüküs Hayat, Şehir Tiyatroları'nda tekrar izleyiciyle buluştu. Öte yandan 2019-2020 yılları arasında Devlet Tiyatroları'nın sanat sezonunda da Lüküs Hayat sahnelendi.

SİNEMAYA UYARLANDI

Lüküs Hayat, Batı müziğine göre bestelenmiş olsa da yer yer Türk sanat müziğinin motiflerine rastlamak mümkün. Oyun, yönetmen Lütfi Akad tarafından 1950 yılında aynı isimle beyazperdeye taşındı. Lüküs Hayat, Haldun Dormen tarafından da televizyon için yeniden düzenlendi ve yayınlandı.

Oyunun ilk üç kıtasını hatırlayalım bu vesileyle;

Şişli′de bir apartman

Yoksa eğer halin yaman

Nikel-kübik mobilyalar

Duvarda yağlı boyalar

İki tane otomobil

Biri açık biri değil

Aşçı uşak hizmetçiler

Dolu mutfak dolu kiler

Hanım gider sen gidersin

Gündüzleri çaydan çaya

Gece olur davetlisin

Ya dineye, ya baloya

Hey,

Lüküs hayat, lüküs hayat

Bak keyfine yan gel de yat

Ne ömür şey, oh ne rahat

Yoktur eşin lüküs hayat

ergul.tosun@ensonhaber.com