Meşher’in Göz Alabildiğine İstanbul sergisini ziyaret etmek için son günler
Meşher’in Göz Alabildiğine İstanbul: Beş Asırdan Manzaralar sergisinin sona ermesine sayılı günler kaldı. Sergideki çeşitli çalışmalar arasında İstanbul’a gelebilmiş, kısıtlı kamusal imkanlarda görsel malzeme üretebilmiş ve üretimleri günümüze ulaşmış az sayıdaki Batılı kadından üçünün eserleri de yer alıyor.
İstanbul’un önde gelen disiplinlerarası sergi mekânı Meşher’in, 15. yüzyıldan 20. yüzyılın ilk çeyreğine uzanan bir zaman dilimini kapsayan Göz Alabildiğine İstanbul: Beş Asırdan Manzaralar sergisinin kapılarını kapatmasına sayılı günler kaldı.
Ömer Koç Koleksiyonu’nda yer alan geniş açılı İstanbul manzaralarını gösteren tablolardan, nadir kitaplar ve fotoğraflara kadar 100’ün üzerinde eseri bir araya getiren bu özel sergide, üç Batılı kadının İstanbul manzaralarından oluşan resimleri de bulunuyor. Sergi, 29 Eylül 2024’e kadar ziyarete açık olacak.
KIZ KULESİ'NDE İSTANBUL ŞEHRİ VE LİMANI
Sergide çalışmalarıyla yer bulan az sayıdaki Batılı kadından biri Clara Mayer. Hakkında çok az bilgi bulunan Mayer’in İstanbul’da 1776 ve 1792 yılları arasında görev yapan İngiliz elçisi Robert Ainslie’nin maiyetinde bulunan Luigi Mayer’in eşi olduğu ve bir süre İstanbul’da yaşadığı biliniyor.
Bazı suluboyaları Clara Barthold imzasını taşıyor. Sergide, Mayer’in Kız Kulesi’nden tarihi yarımadaya bakan 1794 tarihli eseri görülebilir.
KIRIM SAVAŞI SIRASINDA SELİMİYE KIŞLASI
Kadınların elinden çıkan eserlerden bir diğeri Alicia Blackwood’a ait. 1818–1913 yılları arasında yaşayan ve Kırım Savaşı sırasında İstanbul’a gelerek Üsküdar’daki hastanede gönüllü olan Blackwood’un, Florence Nightingale kendisinden çocuk ve kadınlarla ilgilenmesini isteyince bir kadın hastanesi kurduğu ve Britanya’dan gönderilen yardımlarla bu kadın ve çocukların koşullarını iyileştirmeye çalıştığı biliniyor.
24 ÇİZİMDEN OLUŞAN KİTAP
1857 tarihli, 24 çizimden oluşan kitabındaki resimler arasında Kırım Savaşı sırasında Selimiye Kışlası önünde ağır yükler ve yaralılar taşıyan işçiler görülüyor. Blackwood’un bu ziyaretinden yıllar sonra, 1881’de yayımladığı, bölgede geçirdiği zamanı anlatan başka bir kitabı da sergileniyor.