Enfeksiyonlara karşı 10 doğal antibiyotik
Her türlü enfeksiyonun tedavisi için kullanılan antibiyotikler, fazla kullanıldığında, vücuda yarardan çok zarar verebiliyor. Peki, doğal olarak antibiyotik görevi görebilecek besinleri duydunuz mu?
Alexander Fleming'in 1928 yılında penisilini keşfetmesinden sonra, dünya çapında her türlü enfeksiyonun tedavisi için antibiyotikler kullanıldı.
Günümüzde, antibiyotiklerin aşırı kullanımı çoğu kişi tarafından göz ardı edilmektedir ancak, birçok yan etkisi vardır. Tıp devriminin gelişmekte olan ülkelere ulaşmasından bu yana antibiyotik kullanımı artmıştır. Antibiyotiklerin vücudunuz üzerindeki uzun vadeli etkisi göz görmezden gelinmeyecek kadar ciddidir. Uzun süreli antibiyotik kullanımı, farklı etkilerin yanında ayrıca antibiyotik direnci denen bir duruma yol açabilir ve bu durum, bir süre sonra kendinizi antibiyotiklerle tedavi etmenizi zorlaştırır.
ENFEKSİYON NEDİR?
Enfeksiyonlar istenmeyen mikrobiyal aktivitelerden kaynaklanır. Bakteriler ve mantarlar gibi farklı mikrobiyal organizmalar vardır ve bunlar vücutta büyük miktarlarda ürerlerse, ciddi hasara neden olabilirler. Özellikle bağışıklık sisteminiz zayıf olduğunda, bu mikrobiyal organizmalar vücudunuzun içinde veya cildinizde enfekte olup gelişerek ciddi rahatsızlıklara ve sağlığınız için ciddi risklere neden olabilir.
Tüm bakteriler zararlı değildir, Bağırsağınızda bulunan ve düzgün sindirime yardımcı olan bazı bakteriler de vardır. Ancak, aynı bakterilerin farklı türleri ishal ve kusma gibi sağlık sorunlarına neden olabilir. Sadece antibiyotiklerle tedavi edilemeyen, antibiyotiğe dirençli bakteri türleri de vardır. Günlük olarak başınıza gelebilecek pek çok yaygın durum enfeksiyonlardan kaynaklanır, örneğin soğuk algınlığı aynı zamanda viral enfeksiyondan kaynaklanan bir tür enfeksiyondur. Benzer şekilde kepek, mantar enfeksiyonlarının varlığıyla ciddi hale gelebilecek bir başka durumdur. Bu tür durumların tedavisi için doğal olarak enfeklsiyonla mücadele edebilecek besinler tüketmeniz iyi bir alternatiftir.
Doğal antibiyotik etkisi gösteren besinler, istenmeyen mikropların işlevini ve yayılmasını azaltabilecek özelliklere sahip, doğadan doğrudan elde edilebilen baharat ve bitkilerdir. İşte enfeksiyonlar için kullanabileceğiniz, antibiyotik özelliklere sahip 10 doğal besin.
SARIMSAK
Sarımsak, hemen hemen her evde bulunur.Birçok kültürde yüz yıllardır enfeksiyonları önlemede ve mücadele etmede sarımsak kullanılmıştır. Ancak buna rağmen, sarımsağın bu kadar çok antibakteriyel, antifungal ve antiviral özelliklere sahip olmasının kesin nedeni son yıllara kadar araştırılmamıştır.
Allisin, sarımsakta bulunan en önemli bileşiktir ve mükemmel antimikrobiyal özelliklere sahiptir. Sarımsaktaki bu özellikleri veren en aktif bileşiktir. Allisin, bakterilere karşı oldukça etkilidir ve bu da onu tıp camiası için oldukça değerli kılar. Sarımsakta ajoene olarak adlandırılan bir başka bileşen de, dünya çapında birçok insanın muzdarip olduğu sporcu ayağı gibi mantar enfeksiyonlarını tedavi edebilir. Sarımsak özütü, grip ve herpes virüslerinin tedavisinde de kullanılabilir ve olumlu sonuçlar verebilir.
Bu bileşik, bakterilerin enerji üretimi ve hücre yapısı oluşumu gibi çeşitli hayati işlevlerinden doğrudan sorumlu olan enzimlerin üretimine direnerek veya bloke ederek bakterileri yok edebilir. Gerekli enerji olmazsa bakteriler kısa sürede ölür. Allisin ayrıca bakteriler ve mantarlar tarafından kullanılan başlıca savunma mekanizmalarından biri olan biyofilm oluşumunu engelleyebilir. Biyofilm oluşumu, bu enfeksiyonların tedavisini çok zorlaştırır ve sarımsak, biyofilm oluşumunu engellemek için kullanılabilir.
EKİNEZYA
Ekinezya, papatyagiller familyasından gelir. Ekinezya, çok eski yıllardan beri çeşitli enfeksiyonlarla mücadelede kullanılmaktadır. Ekinezyanın ayrıca bağışıklık güçlendirici yönü olduğu da öne sürülmektedir.
Ekinezya, karbonhidratların, glikoproteinlerin ve kafeik asidin temel bileşenlerinden kaynaklanan birçok faydaya sahiptir. Bu bileşikler mükemmel antibakteriyel ve antifungal özelliklere sahiptir ve bu zararlı mikropların yayılmasını ve büyümesini azaltmada özellikle faydalıdır. Bu bitki, bir enfeksiyon olayı sırasında sitokinlerin üretimini azaltarak bakteriyel enfeksiyonların belirtilerini azaltabilir.
Bitki ayrıca mükemmel antifungal özelliklere sahiptir ve ciltte mantar enfeksiyonlarına neden olabilecek birden fazla mantar türünün büyümesini önleyebilir. Ekinezyanın antiviral özellikleri de oldukça etkileyicidir, rotavirüs, herpes ve grip gibi güçlü virüs türlerine karşı aktif savunmaya katkı verebilir.
MANUKA BALI
Manuka balı, Manuka ağacında bulunan çiçeklerden nektar içen özel arılardan toplanır. Manuka balı, güçlü bal formlarından biri olarak kabul edilir.
Manuka balı, antimikrobiyal özelliklere sahip nadir bir bileşik olan metilglioksal açısından zengindir. Bal ayrıca propolis gibi flavonoidler ve fenolik asit bakımından zengin olan çeşitli bileşiklerle doludur ve bu da enfeksiyonlara karşı savaşmak için bağışıklık sisteminizi güçlendirebilir. Manuka balı, glikoz bileşiklerini hidrojen peroksite dönüştürme ve böylece enfeksiyonlara karşı eğilimi azaltma yeteneğine sahip glikoz oksidaz gibi enzimler açısından da zengindir.
Manuka balının, sade gözlemlerle, antibiyotiğe dirençli bakterilerin neden olduğu bacaklarda oluşan yaraları bile iyileştirme kabiliyetine sahip geniş spektrumlu bir antibakteriyel olduğu iddia edilmektedir. Su çiçeği ve zona gibi oldukça rahatsız edici durumlardan sorumlu olan suçiçeği-zoster virüsünün de Manuka balı ile engellenebileceği öne sürülmektedir.
KIRMIZI BİBER
Kırmızı biber, veya acı biber, mikropların enfeksiyon bölgesinden kaybolmasına yardımcı olabilecek birçok antibakteriyel özelliğe sahiptir.
Kapsaisin, biberdeki en önemli bileşiklerden biridir. Midenin pH'ını düşürmeye yardımcı olur ve böylelikle zararlı bakterilerin çoğalmasını engeller. Kersetin, kaempferol ve kafeik asit gibi biberlerde bulunan diğer bileşikler, bakterilerin dış tabakasını sertleştirme konusunda bir kabiliyete sahiptir ve böylece onların enerji almasını engelleyebilir.
Kırmızı biberde bulunan bileşikler, mantarların da dış tabakasını tamamen bozabilir ve böylece mantar önleyici bir madde olarak hareket etme özelliğine sahiptir. Çeşitli cilt sorunlarına karşı etkili olabilir.
ÇAY AĞACI YAĞI
Çay ağacı yağı, yenilebilir çay yapraklarının yetiştirildiği çay bitkilerinden yapılmaz, farklı bir ağaçtır. Bu ağaçtan alınan öz, oldukça zehirlidir ve ağızdan tüketildiğinde ciddi sorunlara neden olabilir.
Çay ağacı yağı, bakterilere karşı savaşmada çok etkili olan monoterpenler gibi bileşikler bakımından zengindir. Bu bileşik, herpes virüsünün aktivitelerini engelleme ve bu tür ölümcül enfeksiyonlardan korunmanızı sağlama yeteneğine sahiptir. Pek çok cilt problemine yol açabileceğinden çay ağacı yağını konsantre formda uygulamamaya her zaman dikkat etmelisiniz. Çay ağacı yağı, doğal formlardaki yüksek konsantrasyonu nedeniyle yalnızca seyreltilmiş biçimde kullanılmalıdır.
ZENCEFİL
Zencefil, dünya çapında çok yönlü olarak kullanılan bir Asya baharatıdır. Zencefilin antimikrobiyal etkileri, yüz yıllardır çeşitli medeniyetlerde kullanılmıştır.
Zencefil, zencefildiol, gingerol, terpenoidler, shogaol, zerumbone ve zingerone gibi bileşiklerle doludur ve tüm bunlarla antimikrobiyal özelliklere sahiptir. Asidik midelerde gelişen H.Pylori bakterileri, midenizdeki asit üretimini normalleştirebilen zencefil tüketerek azaltılabilir.
Zencefildeki çeşitli bileşikler, diş eti hastalıklarına neden olan belirli bakteri türlerine karşı da etkili olabilir. Zencefil ayrıca mantar enfeksiyonlarına bağlı gıda bozulmasının etkilerini azaltabildiği için iyi bir antifungal aktiviteye sahiptir ve ayrıca mantar enfeksiyonlarından kaynaklanan cilt rahatsızlıklarının tedavisinde yardımcı olabilir.
TARÇIN
Tarçın, kendine özgü tadı ve yapısıyla günlük hayatta sık sık kullanılır. Tarçın, son derece faydalı çok çeşitli antimikrobiyal özelliklere sahiptir. Tarçının, antimikrobiyal ve antiinflamatuar özelliklere sahip olduğu düşünülmektedir. Tarçın, bakteri ve virüs nedeniyle oluşan durumların tedavisinde oldukça etkili olan öjenol gibi bileşikler bakımından zengindir. Tarçın, ülser gibi mide rahatsızlıklarının tedavisinde yardımcı bir besin olarak kullanılabilir. Tarçın kullanımı, kandidiyazis gibi mantar aktivitelerinden kaynaklanan cilt rahatsızlıklarının tedavisinde faydalı olabilir.
İlaçlarla belirli etkileşimleri olabileceği için tarçın kullanımına dikkat edilmelidir. İlaç kullanıyorsanız, tarçını diyetinize uygulamadan önce doktorunuza danışın.
ZERDEÇAL
Zerdeçal, antimikrobiyal özellikleriyle bilinen bir baharattır. Kurkumin, zerdeçalın en aktif bileşenidir ve vücudunuza birçok fayda sağlar. Kurkumin, enfeksiyona neden olan mikropların aktivitesini azaltmada bazı çok etkili yeteneklere sahip olduğundan, özellikle idrar yolu enfeksiyonları tedavisinde çok etkilidir. Aynı zamanda, mantar tedavisinde de etkilidir.
Kurkuminin anti-enflamatuar özellikleri, zerdeçalın mide iltihabından kaynaklanan rahatsızlıkların tedavisinde çok etkili olmasını sağlar. Zerdeçal, antibiyotiklerle de iyi işlev görebilir. Araştırmalar zerdeçal antibiyotiklerle birlikte kullanıldığında akciğerler üzerindeki enflamatuar etkileri azaltabileceğini göstermiştir.
KARANFİL
Karanfil, şüphesiz dünya çapında büyük miktarlarda kullanılan en ünlü baharatlardan biridir. Çoğunlukla Asya'da bulunan karanfil, onu süper bir baharat haline getiren mükemmel antimikrobiyal özelliklere sahiptir. Yemeklere kattığı eşsiz lezzet nedeniyle çoğu Asya yemeğinde yaygın olarak kullanılmaktadır.
Karanfil, Eugenol açısından zengindir ve bu da, istenmeyen bakteriyel enfeksiyonlardan korunmanıza yardımcı olabilecek mükemmel antibakteriyel özellikler sağlar. Karanfil ayrıca bakteri hücrelerinin örtücü katmanlarına zarar verme kabiliyetine sahiptir, böylece bakterilerin hayatta kalması için ölümcül olabilecek protein ve DNA üretimini bloke eder.
BİBERİYE
Biberiye, dünya çapında pek çok gıda ürününün hazırlanmasında kullanılan çok yaygın bir bitkidir. Biberiye mükemmel antiviral, antibakteriyel ve mantar önleyici özelliklere sahiptir ve bu da onu insan tüketimi için oldukça faydalı kılar.
Biberiye alfa-pinen, kamfen, alfa-terpinol, sineol ve borneol gibi bileşikler bakımından zengindir. Bu bileşikler, viral enfeksiyonlar ve kanser gibi durumların tedavisinde oldukça etkilidir. Bu bitkinin antioksidan özelliği, vücudunuz için zararlı olabilecek serbest radikallerle mücadeleye yardımcı olacaktır.
Biberiye, salmonella enfeksiyonları gibi durumların tedavisinde yan etkisi olmayan çok etkili bir besindir. Biberiye ayrıca virüslere karşı mücadelede de etkili olabilir. Biberiye tüketmek hem yemeğinizi hem de hayatınızı sağlıklı ve keyifli hale getirebilir.
Unutmayın; doğal antibiyotik besinler tüketmek size ancak uzun vadede fayda sağlayabilir. Antibiyotikler, çok uzun ve doktorunuzun önermediği şekilde kullanılırsa organlara ve vücudun doğal işlevlerine zarar verebilir ve ayrıca bağırsaklarınız için gerekli olan iyi bakterilerin yok edilmesine neden olabilir. Bu nedenle, hastalıkları önlemede, sağlıklı beslenme çok önemlidir.
Tavsiyeler dahil bu içerik yalnızca genel bilgiler sağlar. Hiçbir şekilde nitelikli tıbbi görüşün yerini alamaz. Daha fazla bilgi için her zaman bir doktora danışın.
Ensonhaber'i Google News'te takip edin.
Abone Ol