Diyarbakır'daki 1600 yıllık kilise, sanat galerisi olacak
Milattan sonra 4'üncü yüzyılda Romalılar tarafından yapılan Saint George Kilisesi, Büyükşehir Belediyesi'nce tamamlanan restorasyonunun ardından sanat galerisi olarak kullanılacak.
Diyarbakır'ın Sur ilçesinde, tarihi İçkale'nin kuzeydoğu köşesinde yer alan ve Romalılar tarafından milattan sonra 4'üncü yüzyılda yönetim kilisesi olarak inşa edilen Saint George Kilisesi, 2020'de restorasyona alındı.
Daha önce de sanat galerisi olarak hizmet verilen 1600 yıllık kilise, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı'nca restorasyonunun tamamlanmasıyla yeniden sanat galerisi olarak hizmet verecek.
TAMİR YAPILARAK YALITIM UYGULANDI
Geçen yıl eylül ayında restorasyon çalışmasına başlayan ekipler, kubbe ve dam örtüsünde bazı bölümlerini tamir ederek, yalıtım uyguladı ve derzleri yeniledi.
Yapının yakın çevresine göre, alt kotta kalması nedeniyle oluşan su kaynaklı problemleri, drenaj sistemiyle çözüme kavuşturuldu. Büyükşehir Belediyesi, tarihi yapının gece estetik görünmesini sağlamak için bahçenin zeminine ve kilisenin belirli bölümlerine spot ışıklar yerleştirdi.
'KARA PAPAZ' VE 'HIZIR İLYAS' KİLİSESİ OLARAK DA BİLİNİYOR
Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi ve Amida Höyük Kazı Başkanı Prof. Dr. İrfan Yıldız, Saint George Kilisesi’nin, Diyarbakır'da yönetim merkezinde görev yapanların ibadet ettiği kilise olduğunu ve 'Hızır İlyas Kilisesi' olarak da bilindiğini kaydetti. Yıldız, "Bu kilise, Diyarbakır'da yönetim merkezinde görev yapanların ibadet ettiği kilisedir. Saint George, 'Kara Papaz Kilisesi' olarak adlandırılıyor. Nam-ı diğer 'Hızır İlyas Kilisesi'dir. Bu kilise, Roma'nın 380 yılında Hristiyanlığı resmi dil olarak kabul etmesinden sonra inşa edilmiş. Muhtemelen 4'üncü yüzyılın sonlarına doğru inşa edilmiş, diyebiliriz. Şehrin yöneticisi, İçkale'de yönetim merkezinde görev yapan memurların ibadetlerini yaptığı kilisedir. Roma döneminde kullanıldığı gibi Bizans döneminde de kullanılmaya devam edilmiştir. Diyarbakır'ın İslam orduları tarafından fethedilmesiyle beraber artık yapının kilise işlevi sona ermiştir." dedi.
"DÖNEMİN BÜTÜN İZLERİNİ ÜZERİNDE BARINDIRIYOR"
Kilisenin Artuklular döneminde de medrese olarak kullanıldığına dikkat çeken Prof. Dr. Yıldız, "Ön kısmında Artuklular tarafından eklenen mekana baktığımızda, içindeki havuzla beraber ele aldığımız zaman buranın Artuklu döneminde muhtemelen medrese olarak kullanıldığını söyleyebiliriz. Bu kilise, önemli bir kilise. İlk etapta bazilikal plan şemasında inşa edilmiş, daha sonraki dönemde bu günkü haline dönüştürülmüştür. Özellikle kubbesine dikkat ettiğimizde tam dairesel değil eliptik bir kubbeye sahip olduğunu görüyoruz. Bu kiliseler Hıdırellez geleneğinden dolayı genelde apsislerindeki açıklık daha büyük olarak ele alınır, doğaya açılır. Bu kilisede de aynı şeyi görüyoruz. Kilise Diyarbakır'da ilk inşa edilen kiliselerden biri olması, yönetim kilisesi olması ve dönemin bütün izlerini üzerinde barındırması noktasında önem arz ediyor. Aynı zamanda ön kısımda Artuklu döneminde eklenen diğer bölümde gerek mimari gerek plan şeması gerek form olarak bu kilisenin naos kısmıyla birliktelik göstermesi bakımından önem arz ediyor." diye konuştu.
Ensonhaber'i Google News'te takip edin.
Abone Ol