Tek tabancayla EOKA'ya direnen Türk Mukavemet Teşkilatı'nın hikayesi
Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, "Türkler, tüm Türk kasaba ve köylerinde savunmaya geçtiler ancak ellerinde hiçbir imkan yoktu. Tek bir tabanca ile kasabaları dolaşarak savunmaya başladılar, sopalar ve coplarla direniyorlardı." şeklinde konuştu.
Tarayıcınız video desteklemiyor!
Rum terör örgütü EOKA'nın Kıbrıs Türklerine yönelik baskı ve zulmüne karşı yıllarca "tek tabancayla" direnen Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT), 1 Ağustos 1958'de kuruldu.
EOKA, 1 Nisan 1955'te kanlı eylemlerine başladığında, Ada'daki İngiliz idaresine karşı yürüttüğü eylemlerini zamanla Türk toplumunu yok etme girişimlerine dönüştürdü. Bu durum karşısında Kıbrıs Türkleri, kendilerini savunmak için harekete geçti.
Volkan, Kara Çete, 9 Eylül Cephesi ve Kıbrıs Türk Mukavemet Birliği gibi direniş grupları, Türk toplumunu EOKA'ya karşı koruma görevini üstlendiler.
Bu gruplar, 1 Ağustos 1958'de Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) adı altında birleşerek, Rum saldırılarına karşı koymak için hem açık hem de gizli yollarla Türk toplumunun savunmasını sürdürdü.
Kıbrıslı Mücahitler ve Mehmetçik omuz omuza çarpıştı
1967'de başlayan toplu Rum saldırılarına karşı her köyü bir direnç noktası şeklinde savunan TMT, direniş faaliyetlerini 20 Temmuz 1974'e kadar başarıyla devam ettirdi. Türk Silahlı Kuvvetlerinin, bu tarihte, 1960 Anayasası'nın vermiş olduğu garantör devlet müdahale hakkını kullanmasıyla, Kıbrıslı Mücahitler ve Mehmetçik omuz omuza çarpışarak Kıbrıs Barış Harekatı'nı düzenledi.
Kıbrıs Türk Federe Devleti'nin 13 Şubat 1975'te kurulmasının ardından 1 Ağustos 1976'da TMT'nin yerini alan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı kuruldu.
Tek tabancayla yıllar süren direniş
Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kıbrıs Türk halkının 1 Nisan 1955'te, Rum terör örgütü EOKA'nın faaliyete geçmesi üzerine hemen savunmaya geçtiğini belirtti.
Bayar, EOKA'nın esas amacının "Enosis" olduğunu vurgulayarak,
Enosis'in önündeki en büyük engel Kıbrıs Türk halkıydı, İngiliz değildi. Zaten EOKA'nın yayımladığı beyanname 'İngilizleri Ada'dan kovacağız, esas düşman Türkleri yok edeceğiz' şeklindedir.
dedi.
Türkler, bütün Türk kasaba ve köylerinde savunmaya geçtiler ama elde imkan yok. Tek bir tabanca. Bütün kasabaları dolaşarak icraata giriştiler, sopalarla ve coplarla.
ifadelerini kullanan Bayar, bu şekilde 1958'e kadar mücadele edildiğini kaydetti.
Bayar, 1 Ağustos 1958'den sonra Özel Harp Dairesinin gönderdiği silahların TMT'nin eline geçmeye başladığı dile getirerek, "O zamana kadar tek tabanca bölgeleri dolaşarak icraatlerde bulunduk." diye konuştu.
"Türk askerini görünce ağladık"
TMT Mücahitler Derneği üyesi Taner Çuvalcıoğlu da Kıbrıs Barış Harekatı ve Kıbrıs Türklerinin direnişi sayesinde yok olmadıklarını belirtti.
Rumların kendi aralarında yaptığı bazı anlaşmalarda Türklerin yok edilmesine yönelik bir anlayışın hakim olduğunu anlatan Çuvalcıoğlu, Ada'daki Muratağa ve Sandallar köylerinde yapılan katliamları hatırlattı.
Çuvalçıoğlu, Volkan ve Kara Çete gibi direniş gruplarını güçlendirmek için Rauf Denktaş ile Burhan Nalbantoğlu önderliğinde Türk Mukavemet Teşkilatının kurulduğunu ve direniş için gerekli teçhizatın sağlandığını söyleyerek, "Bugün eğer onlar yapılmış olmasaydı, Kıbrıs Türkü diye bir Türk kalmayacaktı." dedi.
Kıbrıs Barış Harekatı'nın gerçekleştirilmesini 11 sene beklediklerini dile getiren Çuvalcıoğlu, "Türk askerini gördük ve hepimiz hüngür hüngür ağladık." ifadesini kullandı.