Ümit Yenişehirli'nin yeni yazısı: Tarih 29 Ekim 1923, Meclis tutanakları
Cumhuriyet'in 101'inci yılı kutlanırken, günün önemine binaen Ümit Yenişehirli'nin 29 Ekim 1923 tarihli Meclis tutanaklarını kaleme aldığı yazısı sizlerle.
Cumhuriyetimizin 101'inci kuruluş yıl dönümünü kutluyoruz.
Türkiye’nin, Büyük Millet Meclisi Hükümeti tarafından idare edilmesine son veren ve ülkenin idare biçiminin “Cumhuriyet” olmasını belirleyen görüşmeler, Büyük Millet Meclisi’nin 29 Ekim 1923 Pazartesi günkü oturumunda gerçekleşmişti.
TBMM’nin Tutanakları’nda (tbmm.gov.tr/intranet) 22 sayfayı bulan 29 Ekim 1923 tarihli kayıtlarda, Cumhuriyet’in kabul ve ilanına ilişkin Meclis’teki detaylar yer alıyor.
CHP KURULDUKTAN 10 GÜN SONRA İLAN EDİLDİ
Millî Mücadele’nin tamamlanması, saltanatın kaldırılması ve Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanması ile yönetim biçiminin Cumhuriyet olmasına ilişkin görüşler sıklıkla gündeme gelmeye başlamıştı.
Bu arada, 11 Eylül 1923’te İçişleri Bakanlığı’na dilekçe verilerek Cumhuriyet Halk Fırkası kurulmuş - Kuruluş tarih daha sonra 9 Eylül olarak değiştirilecekti - 13 Ekim 1923’te de Ankara Başkent ilan edilmişti. Bu tarihten on gün sonra ise Meclis’te, başlangıçta sıradan, kapanışında ise tarihi bir oturum gerçekleşmişti.
ÖNCE TARIM, YATILI ÖĞRENCİ ÜCRETLERİNDE İNDİRİM, BAHRİYE BÜTÇESİ GÖRÜŞÜLMÜŞTÜ
Büyük Millet Meclisi’nin 29 Ekim 1923 tarihli oturumu açıldığında, “Sıradaki İşler”de anayasadaki “bazı maddeler”in değişimine ilişkin komisyon raporu yer almakla birlikte gündemde farklı konular da vardı. Bunlar; seferberliğin sona erdirilmesi, fındık, portakal, limon, mandalina, çay ve dut yetiştirilmesine ilişkin hükümlerin düzenlenmesi, Kangırı (Çankırı) Şabanözü’ndeki bir kürek mahkûmunun hukuk haklarının iadesi, Bahriye bütçesinin hazır edilmesi, memur çocuklarının yatılı okulu ücretlerine indirim sağlanması ile Tıp Fakültesi mezunlarının istihdamına dair hükümlerin belirlenmesine ilişkindi.
GÖRÜŞMELER "MÜSTACELEN" (ACELE) BAŞLIYOR
Meclis tutanaklarındaki akışa göre; oturumda muhtelif işlerin görüşülmesinin ardından doktorlarla ilgili düzenlemeye geçilmiş ancak kanun teklifinin sadece birinci maddesi ele alınmıştı. Bilahare müzakereler kesilmiş, sonrasında ise aniden Cumhuriyet'in kurulmasına ilişkin hükümleri düzenleyen anayasa maddelerinin değişikliklerine geçilmişti. Yine tutanak kayıtlarına göre Başkanlık, bu durumla ilgili herhangi bir açıklamada bulunmamıştı.
Oturum başkanı, Anayasa Komisyonu’ndan gelen işlere geçtiğini belirterek, “Efendim! Kanunu Esasi Encümeni (Komisyonu), Teşkilâtı Esasiye Kanununun (Anayasa) bâzı mevaddını (maddelerini) müstacelen ve derakap (acele, hemen ardından) müzakeresini teklif ediyor.” sözleriyle durumu oya sunmuştu. Kabulün ardından da komisyonun mazbatası okunmuştu.
“CUMHURİYET KELİMESİNİ KULLANMAK MÜNASİPTİR”
Büyük Millet Meclisi Divan Kâtibi tarafından okunan mazbatada, şu ifadelere yer verilmişti: “Hâkimiyeti milliye esası, sureti katiyede kabul edilmiştir. Hâkimiyetin bilâkaydüşart millete aidiyeti zaten ‘Cumhuriyet’ demek olduğundan, bu kelimenin istimali (kullanımı) ve Türkiye Devletinin şekli Hükümeti Cumhurî olması hakkında Teşkilâtı Esasiye Kanunu’nun maddei mahsusasının bir fıkra ile tavzih edilmesi (açıklığa kavuşturulması) münasip görülmüştür.
Bir Cumhuriyet tesis kılındıktan sonra, bu Cumhuriyetin mümessili (temsilcisi) olan bir riyaset (başkan) makamının da ihdası (oluşturulması) tabiîdir. Bundan başka, Hükümeti teşkil edecek olan Başvekilin Reisicumhur tarafından tâyini zaruridir. Binaenaleyh Teşkilâtı Esasiye Kanunu’nun buna ait bir, üç, sekiz ve dokuzuncu maddelerinin tadil ve tavzih ile ‘Devletimizin dininin, din-i İslâm’ ve ‘Lisanının Türkçe’ olduğuna dair bir maddei mahsusa tedvin (düzenleme) edilmiştir. Teklifimizin müzakeresini istirham ederiz.”
“DÖRT YILDIR ZATEN CUMHURİYETİZ AMA BUNU AÇIKLAMADIK”
Anayasa Komisyonu’nun teklifindeki ilk imza, başkan sıfatıyla Cumhuriyet gazetesinin kurucusu Cumhuriyet Halk Fırkası İzmir Mebusu Yunus Nadi’ye aitti. Raporun Nadi tarafından okunmasının ardından görüşmelere geçilmişti. Değişiklikle ilgili söz alan Konya Mebusu Eyüp Sabri Bey (1951-1960 Diyanet İşleri Başkanı) öncelikle komisyona teşekkür ederek, düzenlemenin önemini dile getirmişti: “Arkadaşlar, bizim Hükümetimiz bugün Cumhuriyet olmuyor. Teşekkül ettiği günden beri Cumhuriyet olmuştur. Ancak bazı ihtiras ocaklarını alevlendirmemek için ünvanını açıkça verememiştir. Bugün artık tamamen hakiki ünvanını alacak devre girilmiştir. Bu kanun, bizim zaten mevcut olan Hükümetimize bir kisve veriyor, o da ‘Cumhuriyet’ kelimesidir. Binaenaleyh bu kanunun kabulünü müteakip Reisicumhur intihabını (seçimini) ve bunu da müteakip yüz bir pare top atılmasını teklif ediyorum. (Yaşa, bravo hoca sesleri)”
“YAŞASIN CUMHURİYET SESLERİ”
Komisyon başkanının konuşmasının ardından sadece üç milletvekili; Vasıl Bey, Eyüp Sabri Bey ve Rasih Efendi söz almış, teklif lehindeki görüşlerini dile getirmişlerdi. Daha sonra oturum başkanı, teklifin genelinin yeterince müzakere edildiğini belirterek, maddelerin görüşülmesine geçmişti. Birinci madde, üzerinde herhangi bir görüşme olmadan kabul edilmişti. Bu anlar, tutanaklara şöyle yansımıştı:
“Madde 1. — Hâkimiyet, bilâkaydüşart Milletindir. İdare usulü, halkın mukadderatı bizzat ve bilfiil idare etmesi esasına müstenittir. Türkiye Devletinin şekli, Hükümeti Cumhuriyettir.
Reis — Madde hakkında söz isteyen var mı? (Hayır sesleri) Söz isteyen yok. Maddeyi aynen kabul buyuranlar lütfen el kaldırsın. Kabul edilmiştir. (Sürekli alkışlar) (Yaşasın Cumhuriyet sesleri)”
Teklifin geri kalan maddeleri üzerinde ise Mehmed Emin Bey, Şeyh Saffet Efendi, Emin Bey, Süleyman Sırrı Bey ve Celal Nuri Bey muhtelif cephelerden, olumlu içerikle konuşmuştu.
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ
Anayasa değişikliklerine ilişkin tekliflerin kabulünün ardından ise oturumun “Seçimler” bölümüne geçilerek, verilen bir önerge ile derhal Cumhurbaşkanı seçiminin yapılması istenmişti. Tutanaklarda, bu önerinin kabul edilmesini müteakiben oturum başkanının, “Efendim! Yoklama suretiyle ve reyi hafi (gizli oy) ile Reisicumhur intihabı (seçimi) yapacağız.” ifadeleri yer almıştı. Toplam 333 milletvekilinden 158’inin katıldığı oturumdaki seçim, tutanaklara şu şekilde yansımıştı:
“Reis - Türkiye Cumhuriyet için yapılan intihapta reye iştirak eden âza adedi 158’dir. Yüz elli sekiz âza müttefikan Ankara Mebusu Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretlerini Cumhuriyet Riyasetine intihab etmişlerdir. (Sürekli alkışlar ve yaşasın sadaları)”
“DUA EDİLSİN” SESLERİ
Seçimin ardından Gazi Mustafa Kemal Paşa kürsüye gelerek kısa bir teşekkür konuşması yapmış, ardından da oturum başkanı, ertesi gün öğleden sonra toplanmak üzere celseyi kapattığını bildirmişti. Bu arada, Bozok Mebusu Avni Bey (İstiklal Mahkemesi Üyesi, 7. İnönü Hükümetinde Devlet Bakanı) “Bir dua yapılsın” talebinde bulunmuş, milletvekilleri de “Dua edilsin” diye seslenmişti. 29 Ekim 1923 tarihli tutanak, “Karahisar Mebusu Kamil Efendi tarafından kürsüde bir dua kıraat edilmiştir.” satırlarıyla saat 21.00’de sona ermişti.