Vakanüvis yazdı: Gıda krizlerini çözmek genlerimizde var
Vakanüvis, Türkiye’nin tahıl koridorundaki önemine atıfta bulunarak, geçmişten günümüze gıda anlamında dünyaya yapılan yardımları yazdı.
Genlerimizde var...
Vakanüvis
Türkiye’nin, küresel gıda krizini çözen adımı, dünyanın gündeminde.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başlattığı girişim sonuç verdi ve Ukrayna ile Rusya, tahıl ürünlerinin Karadeniz üzerinden dünya pazarlarına taşınmasına imkân sağlayan anlaşmayı İstanbul’da imzaladı.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, “Tahıl sevkiyatı küresel gıda arzındaki açığı kapatacak ve fiyatların düşmesini sağlayacak.” dedi. Savaşın başlamasının ardından Ukrayna güvenlik, Rusya da yaptırımlar nedeniyle tahıl ürünlerini uluslararası pazarlara satamıyordu.
Yaklaşık 18 milyon ton buğday, mısır ve diğer hububatı serbest bırakacak anlaşma, özellikle yoksul Afrika ülkelerinde yaşayan milyonlarca insanın gıda temelli hayatî tehlikesini ortadan kaldıracak.
Türkiye, bir gıda, özellikle de buğday krizi yaşamamasına rağmen dara düşen ülkelerin durumunu dikkate alarak sergilediği faziletli tutumuyla tüm dünyanın takdirini kazandı.
Ne mutlu ki tarihimiz, böylesi takdire şayan gıda yardımlarının merkezinde olduğu insanlık öyküleriyle dolu…
Kendimiz dardayken bile başkalarının yardımına koştuk
Müslüman Türk idareleri, tarihin hemen her döneminde darda, zorda kalmışların yardımına koşmuştu. Devlet de halk da birilerinin zor durumda olduğunu öğrendiğinde hemen yardım için seferber oluyordu. Osmanlı İmparatorluğu’nun gerileme dönemlerinde, başında onca gaile varken dahi bu tutum değişmemişti.
III. Selim, İngiltere’de sel felaketi yaşanınca bu ülkeye buğday göndermişti. Sultan Abdülmecid de tarihte “Büyük Bükreş Yangını” adıyla yer alan afet için harekete geçmişti. Yangında 15 kişi ölmüş ama asıl yıkım maddi açıdan olmuştu.
23 Mart 1847’deki yangında 686 özel ev, 1142 dükkan, 10 han ve 12 kilise de dahil olmak üzere tam 1850 bina yanmıştı. Ayrıca çoğu hububat depolarının yer aldığı veya ekinlerin olduğu 61 hektar tarım arazisi de yok olmuştu.
Yangından haberdar olan Sultan Abdülmecid hemen Eflak’ın başkenti olan Bükreş’e yardımda bulunmuş, halk arasında da yardım toplanmış, hem para hem de tüketime hazır gıda ile buğday ve sair hububat ianesi hızla Bükreş’e ulaştırılmıştı.
Fransız selzedelere de buğday göndermiştik
Sultan Abdülmecid ayrıca, büyük bir kıtlık yaşayan ve kimi tarihçilere göre yıllara sarî etkileriyle 1 milyon kişinin ölümüne yol açan İrlanda’daki kıtlık için de hem para hem buğday yardımında bulunmuştu.
İrlanda Cumhurbaşkanı Mary Mcaleese, 2010 yılında Türkiye’yi ziyaret edip o dönem Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan’la görüştüğünde, İrlanda halkının Türkiye’ye olan minnettarlığını bir kez daha ifade etmişti.
Geçtiğimiz aylarda Türkiye Ukrayna’ya yardımda bulunması üzerine Devlet Başkanı Vladimir Zelenski’nin yayınladığı Başkan Erdoğan’a teşekkür mesajının altına yorum yapan bir İrlandalı da “İhtiyacımız olduğunda kıtlık varken Türkiye (Osmanlı) bizim de yardımınıza gelmişti, hiçbir zaman unutmadık.” diye yazmıştı.
Abdülmecid ayrıca, 1856 yılında Fransa’da büyük bir sel felaketi yaşandığında bu ülkeye yine nakdî ve içinde buğday da bulunan aynî yardımlarda bulunmuştu.
Lehistanlı bekârlara evlendirme yardımı
Osmanlı idarelerinin insanî yardım anlayışı fevkalade merhametliydi. Yardım için sadece haberdar olunması yeterliydi. O nedenle kimi ilginç yardım türleri de kayıtlara geçmişti. Lehistanlı fakir bekârların evlendirilmesine yardım edilmesi de bu cümledendi. Sultan Abdülmecid döneminde bir süre Sadrazamlık yapan Mustafa Reşit Paşa, Padişah’ın bu konudaki emrini bir mektupla Bosna, Manastır ve Filibe valilerine iletmişti.
Yazıda, “1853-1856 Kırım Savaşı’nda Lehlerden bekâr olanlarının kendi mezhepdaşları ile evlendirilmesi hususunda Peder Filipos isimli Bosnalı rahip vasıtasıyla gerekli kolaylıklar gösterilmesi ve yardımda bulunulması Padişah tarafından emredilmiştir. Siz de idareniz altında bulunan yerler ahalisinden bu Lehlilere kız vermek isteyenler olur ise Padişah emri gereğince hareket edip gerekli kolaylığı gösteresiniz.” denilmişti.
İsveç, Macaristan, Kafkasya, Güney Afrika, ABD, İran, Hindistan ve daha niceleri…
II. Abdülhamit de selefleri gibi insanî yardım konularında hassastı. Kıtlık yaşayan İsveç’e buğday, 200 bin Kafkasyalı muhacire para ve gıda, Macaristan’ın Segedin şehrinde sel felaketi yaşayanlara yiyecek, İsveç’teki büyük bir yangından etkilenenlere aynî ve nakdî, Almanya’daki Saale Nehri’nin taşkınında mağdur olanlara para, İran’daki kolera salgını sebebiyle doktor ve eczacı gönderilip ilaç, İran depreminde depremzedelere çok çeşitli malzeme yardımları hep II. Abdülhamit zamanında gerçekleştirilmişti.
Sultan II. Abdülhamit ayrıca ABD’de 1894 yılında meydana gelen orman yangını, Hindistan’daki kıtlık ve Sicilya’daki volkan patlaması sonrası da maddî yardımda bulunmuştu. Öte yandan Padişah Abdülaziz ise Güney Afrika Cape Town’da bir kız mektebi kurması için Ebubekir Efendi isimli âlimi buraya göndermişti.
Ne soykırımı? Ermenistan’a buğday bile bağışladık
Osmanlı İmparatorluğu, çökmesine birkaç yıl kala bile yardım konusundaki tutumunu değiştirmemişti. Öyle ki, I. Dünya Savaşı’nın zorlu şartlarında, bir yandan isyan eden Ermeni çeteleriyle uğraşırken, diğer yandan da savaş şartlarında kıtlık yaşayan Ermenistan bölgesindeki sivil halka buğday yardımında bulunmuştu.
1918-19 kışında Ermenistan’da yaklaşık 200 bin kişi açlık ve salgın hastalıklardan dolayı hayatını kaybetmişti. Osmanlı bunu yaparken, bölgedeki Alman tüccarlar ise zor durumda olan Ermenistan’ın ürünlerini yok pahasına satın almakla meşgullerdi.
II. Dünya Savaşı’nda Yunanistan’a gıda yardımı
Yunanistan, İkinci Dünya Savaşı öncesi ve ilerleyen yıllarda büyük gıda sıkıntısı yaşamıştı. Ülkede, 1941 yılında “Büyük Açlık” denilen dönem başlamıştı. Türkiye bunun üzerine Yunanistan’a ilk yardım eden ülkeler arasında yer almıştı. Bu arada Ermenistan’a yardım 1992 yılında bir kez daha gündeme gelmiş ve iktidardaki DYP-SHP (CHP) Hükümeti buraya 41 bin ton buğday göndermişti.
Bu tutum muhalefetin tepkisini çekmiş, merhum Necmettin Erbakan’ın Genel Başkanı olduğu Refah Partisi, Ermanistan’ın Azerbaycan’ın topraklarını gasp ettiği ve savaş halinde bulunduğu gerekçesiyle Demirel Hükümeti hakkında Gensoru vermişti.
- Yrd. Doç. Dr. Abdurrahman Bozkurt, “Osmanlı Devleti ile Ermenistan Cumhuriyeti Arasındaki İlişkiler”, Ankara Üniversitesi Osmanlı Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi, Güz 2013
- Yrd. Doç. Dr. Muhsin Kadıoğlu, “İrlanda Kasabası Drogheda’nın ‘Ay-Yıldız’ Sembolünün Kökenleri”, Türk Dünyası Araştırmaları Dergisi, Eylül - Ekim 2017
- “DYP-SHP Koalisyon Hükümeti Hakkında Refah Partisi Tarafından Verilen Gensoru Önergesi”, Meclis Genel Kurul Tutanağı, tbmm.gov.tr, 13 Nisan 1993
- Yasemin Asan, “Avrupa’nın unuttuğu mazi: Her dertlerine Osmanlı yetişti”, Yeni Şafak, 27 Mart 2017
Ensonhaber'i Google News'te takip edin.
Abone Ol