Vakanüvis yazdı: Netanyahu'nun geçmişten gelen Filistin nefreti
Vakanüvis, Gazze'ye yönelik zulmün mimarı olan Binyamin Netanyahu'nun geçmişten gelen Filistin nefretini mercek altına aldı.
Ne aile ama!
Vakanüvis
Bir buçuk aydır Filistin’de soykırım gerçekleştiren İsrail’in insanlık dışı saldırılarındaki en büyük pay, hiç kuşkusuz Başbakan Binyamin Netanyahu’nun.
Peki, normalde Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanması gereken “Bibi”, nasıl bir geçmişten geliyor? Ailesi kimler? Kardeşleri nasıl birileri?
Şehir şehir gezip İsrail hayatını anlatan haham dede
Jewish Virtual Library (Yahudi Sanal Kütüphanesi) ve Britannica Ansiklopesi’nde yer alan bilgilere göre, Binyamin Netanyahu’nun Polonyalı dedesi Nathan Mileikowsky, Filistin topraklarına yerleşme ve İsrail devletinin kurulması için yanıp tutuşan birisiydi. Polonya’dayken, gerek vaazlarında gerekse gazetelerde yayınladığı yazılarda ateşli bir şekilde Filistin’e göçü savunuyordu.
Mileikowsky, bu amaçla sık sık ABD’ye de gidiyor, şehir şehir gezerek konferanslar veriyordu. O dönem gündeme gelen, Yahudilere Uganda’da toprak verilmesi önerisine şiddetle karşı çıkan Nathan Mileikowsky, “Ebedi vatanımız Filistin topraklarıdır.” diyordu.
Bu düşüncelere sahip olan Mileikowsky, Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılış döneminde, 1920’de, bölgede oluşan otorite boşluğu sonucu Filistin’e yönelik başlayan düzensiz ama yoğun göçe katılmış ve ailesiyle birlikte Yafa’ya yerleşmişti.
'Bibi'nin babası Filistin'de tek bir Filistinli bile istemiyordu
Nathan, ailesiyle Yafa, sonra da Safed’de yaşadı. Binyamin Netanyahu’nun babası Benzion, 25 Mart 1910’da Polonya Varşova’da dünyaya gelmiş ama Filistin topraklarında büyümüştü. 1910 doğumlu (2012’de ölecekti) Benzion, babasının adından mülhem İbranice versiyonu olan “Netanyahu”yu (tanrı verdi) soyadı olarak alacaktı.
Benzion Netanyahu, önce tarih öğretmeni olmuş, sonra da İbrani Üniversitesi’ne geçerek tarih alanında, özellikle Yahudi tarihinde uzmanlaşmıştı. Baba Netanyahu, engizisyon İspanya’sındaki baskı ve kıtallerle dolu Yahudi tarihiyle çok yakından ilgiliydi. Netanyahu; Osmanlı Devleti’nin, Yahudileri Papalığın kontrolündeki engizisyon mezaliminden kurtarışı ile baskı altında din değiştirmiş görünen dindaşlarının durumlarına ilişkin kapsamlı çalışmalar ortaya koymuştu.
Benzion Netanyahu, 1930’lardan itibaren “Büyük İsrail” fikrini savunan çevrelerle de sıkı ilişkiler kurmuş, hareketin fikir babası Zeev Jabotinsky’nin özel sekreteri olmuştu. Jabotinsky, daha 1930’larda İsrail ile Filistin arasında bir “demir duvar” inşa edilmesi önerisini dile getiren birisiydi.
Önerisi, 2000 yılında hayata geçirilecekti. Babası Nathan gibi “Büyük İsrail” ideolojisine bağlı olan Benzion Netanyahu, bu nedenle de Kasım 1947’de Birleşmiş Milletler’in “Filistin Bölünme Planı” yayınlandığında, “Filistinlilerin hiçbir şekilde bölgede olmaması” gerekçesiyle plana verdiği konferanslarla karşı çıkmış, düzenlemenin kabul edilmemesi için New York Times gazetesince başlatılan imza kampanyasına destek vermişti.
Filistin’de zorla bir İsrail devleti kurulmasının öncü isimlerinden olan Benzion Netanyahu, Filistinlilere dair, “Çatışma eğilimi Arap’ın özüdür. Varlık sebebi savaştır.” diyordu. İlerleyen yıllarda baba Netanyahu’nun düşünceleri, oğul Netanyahu’nun partisi Likud’un politikalarında da çok etkili olacaktı.
Entebbe baskınında öldürülen ağabey
Benzion Netanyahu ile Tzela Segal’ın evliliğinde ilk çocukları olan Yonatan (Jonathan) Netanyahu, 1946 yılında doğmuştu. Yonatan, böyle bir aile yapısında hem inançsal hem de ideolojik olarak “tam donanımlı” yetişmişti. Öyle ki, özel kuvvetler birimi Sayeret Matkal’ı katılabilmek için ABD Harvard Üniversitesi’ndeki parlak eğitim kariyerini yarıda bırakıp İsrail’e dönmüştü. Bu arada Yonatan’ın kardeşi Binyamin de, küçük kardeşleri Iddo da aynı örgütte görev yapmışlardı.
Yonatan Netanyahu, pek çok çatışmada yer almış, Filistin topraklarına yönelik birçok saldırıyı yönetmiş genç bir komutandı. Yonatan, Filistin özgürlük hareketinin önemli örgütlerinden birisi olan Kara Eylül’ün lider kadrosundan birçok isim ile Golan tepelerinde 40 Suriyeli askerin öldürülmelerinde bilfiil yer almıştı.
Yonatan Netanyahu’nun ölümü de bir çatışmada olacaktı. 4 Temmuz 1976’da Filistin Kurtuluş Örgütü savaşçıları, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarını protesto etmek amacıyla Tel Aviv - Paris seferini yapmakta olan Air France uçağını kaçırıp, Uganda’nın Entebbe Uluslararası Havalimanı’na indirmişlerdi.
Rehinelere yönelik herhangi bir şiddet uygulanmıyordu. FKÖ kurmayları da müzakerelere açık bir tutum sergiliyordu. İsrail yönetimi ise bir yandan FKÖ’lülerle anlaşacakmış gibi davranıp görüşmeleri sürdürürken, diğer yandan Yonatan Netanyahu’nun komutasındaki özel örgütü gizlice Entebbe’ye getirmiş ve ani bir saldırı düzenlemişti.
Saldırıda FKÖ’lüler şehit edilmiş, bu arada İsrail kuvvetleri o kargaşada kendi yurttaşlarından bazılarının da ölümüne yol açmıştı. Ugandalı bir asker de Yonatan Netanyahu’yu öldürmüştü. Binyamin Netanyahu, yıllar sonra Filistin’e yönelik saldırılara ilişkin konuşurken, “Tüm teröristlere karşı sert tavrım, ağabeyim Yonatan’ın ölümünün bir sonucudur.” diyecekti.
Yonatan Netanyahu, ölümü sonrası “milli kahraman” ilan edilmiş, Entebbe baskını da birçok Hollywood filminde işlenmişti.
En küçük kardeş: Hem doktor hem edebiyatçı hem de özel harekatçı
Yonatan ve Binyamin Netanyahu’nun küçük kardeşleri Iddo Netanyahu da ailenin genel duruşuna yakın bir çizgideydi. Formel eğitimini tıp üzerine yapmış, aynı zamanda edebiyata eğilimli biri olarak, birçok tiyatro oyunu yazmış, ödüller de almıştı. Iddo Netanyahu, bu ilgilerine rağmen bir yanıyla da tam bir askerdi.
Küçük kardeş, İsrail’de Filistinlilere yönelik saldırılarda ön saflarda bulunmuştu. Tıpkı, ağabeyleri Yonatan ve Binyamin gibi Iddo Netanyahu da İsrail’deki Sayeret Matkal örgütünde yer alabilmek için, bir dönem ABD Cornell Üniversitesi’ndeki eğitimini yarıda bırakmıştı, Iddo Netanyahu halen, tiyatro oyunları yazmaya devam ediyor, bazı oyunları Broadway’de sahneleniyor.
Netanyahu da Yom Kippur savaşında yer aldı
Netanyahu kardeşlerin ortancası, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da – şimdi olduğu gibi - geçmişinde savaş ve çatışmalar olan birisiydi. Netanyahu, 1963 yılında ailesiyle birlikte ABD’ye taşınmış, 1967 savaşları için İsrail ordusuna katılmış, Sayeret Matkal’da görev almış, 1972’de Tel Aviv Havaalanı'nda kaçırılan bir uçağı kurtaran ekipte yer almıştı.
Bu arada Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde mimarlık eğitimi alan Netanyahu, 1973’teki Yom Kippur Savaşı’na katılabilmek için kısa süreliğine eğitimine ara vermişti. Netanyahu, siyasi kariyerine ise 1988 yılında Likud üyesi olarak başlamıştı. Binyamin Netanyahu, 1993 yılındaki İsrail - FKÖ barış anlaşmalarına karşı çıkmış ve ülkedeki “Şahinler”in temsilcisi olarak siyasette hızla yükselmişti.