Türkiye için yapay zekanın önemi ve yapay zeka faaliyetleri
Yapay zekayı derinlemesine inceleyeceğimiz yeni yazı dizimizde, Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi kurucusu sevgili Halil Aksu ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Yapay Zeka #1 : ''Türkiye için yapay zekânın önemi ve yapay zeka faaliyetleri''
''Merhaba sevgili Ensonhaber takipçileri. Yapay zeka teknolojilerini sizlere daha iyi anlatmak ve sizlerin bu konu hakkında daha fazla bilgi sahibi olabilmeniz için yeni bir yazı dizisi başlatıyoruz. Bu yazı dizimizde merak ettiğiniz bütün yapay zekâ konularını incelemeye gayret edeceğiz. Daha sonra ise yapay zekâ konularını video içerikleriyle desteklemeye çalışacağız.''
Bir bilgisayarın veya bilgisayar kontrolündeki bir robotun çeşitli faaliyetleri zeki canlılara benzer şekilde yerine getirme kabiliyeti olarak tanımlanan yapay zeka, günümüzde oldukça popüler hale gelmesine rağmen hala bu teknoloji hakkında yeterince bilgi sahibi değiliz.
Yapay zeka teknolojilerine giriş yapmadan önce, öncelikle bu teknolojinin ülkemiz için ne derece önemli olduğunu sizlere daha detaylı anlatabilmemiz için bu bölümümüzde, Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi kurucusu sevgili Halil Aksu ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Sohbetimize aşağıdan ulaşabilirsiniz.
- Öncelikle Halil Aksu kimdir? Biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?
GelecekHane isimli yeni nesil yönetim danışmanlık şirketini, 2014 yılı başında kurdum. Şu an 10 kişilik bir ekiple Türkiye’nin önde gelen kurumlarına yönetim danışmanlığı hizmetleri veriyoruz. Dijital dönüşüm, gelecek stratejileri, inovasyon programları ile büyümelerine, yenilenmelerine, gelişmelerine katkılarda bulunuyoruz.
Bunun dışında Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi'nin fikir babası ve kurucusuyum. Türkiye’de yapay zeka farkındalığını artırmak, ekosistemi geliştirmek için çalışıyoruz.
Bolca üniversite ve liselerde konuşmalar yapıyorum, önemli zirve ve konferanslarda sunumlar yapıyorum, beş adet yayınlanmış kitabım var, özellikle gelecek senaryoları ve dijital dönüşüm alanlarında ülkemizin kanaat önderleri arasında sayılırım.
- Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi'nin kuruluş amacı nedir ve neler vadediyor?
Mayıs 2017’de başlattığımız bir farkındalık ve ekosistem inisiyatifidir. Yapay zekanın önemi yadsınamaz. Ülkemizde yapay zekanın doğru anlaşılması, farkındalığın gelişmesi için, çaba sarf ediyoruz. Yüzlerce kuruma ulaştık, binlerce insana seminer verdik, etkinlikler düzenledik, farkındalığın ciddi bir şekilde artmasını sağladık.
Bir diğer amacımız ise yapay zeka ekosistemini geliştirmek. Bunun için tüm paydaşlarla tanışmaya çalışıyoruz. IBM, Google, Microsoft gibi dünya teknoloji devleriyle temastayız. Diğer yandan da yerli girişimlerin envanterini tutuyoruz, akademik dünyada olan bitenleri takip ediyoruz.
Özel sektör ile akademi ve girişimciler arasında, teknoloji devleri ile diğer paydaşların tanışmalarını sağlıyoruz, aralarında iş birlikleri kurguluyoruz. Böylece ekosistemin gelişmesini ve ekonomik değerin artmasını sağlıyoruz
"ÇOK YAKINDA SES GETİRECEK ADIMLAR ATILACAK"
- Türkiye'deki yapay zeka faaliyetlerini diğer ülkelere kıyasla nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yapay zekanın bilimsel alanında ABD, İngiltere ve Kanada gibi ülkeler başı çekiyor. Bunların uygulamaya dönüşmesi konusunda yine ABD menşeli internet ve teknoloji devleri öndeler. Diğer yandan Çin çok ciddi yatırımlar yapmakta. Orada da adı çok bilinmeyen, ama kendi dünyalarının devleri olan internet ve teknoloji şirketleri hiç de fena değil.
Türkiye bilimsel anlamda dünyayı çok yakından takip ediyor, önemli katkılarda bulunuyor. Yurt dışındaki önemli üniversitelerle ortak araştırmalar yapan üniversitelerimiz ve hocalarımız bulunmaktadır.
Özel sektör yeni uyandı. Ama bugünlerde çok popüler, büyük şirketlerin tümünde projeler devam etmektedir. Büyük bir yetkinlik açığı bulunmaktadır. Yapay zeka uzmanları istihdam etmek için büyük bir mücadele devam etmektedir.
Kamu da yavaş ama emin adımlarla uyanmaktadır. Devlet konunun öneminin farkındadır. Pek yakında önemli adımlar atılacak, daha çok ses getirecek ve ülkemizi, üniversitelerimizi, kamuyu ve özel sektörü ileriye taşıyacak adımlar atılacaktır.
- Sizce ülkemiz yapay zeka teknolojilerine gereken ilgiyi gösteriyor mu?
Kesinlikle evet. Akademik çalışmalar tüm hızlıyla devam ediyor. Özel sektör çok büyük ilgi göstermektedir. Mayıs 2017’de ilk girişimci envanterini çıkardığımızda 15 adet yapay zeka girişimi vardı. Bir yıl sonra sayı 40’ı buldu. Bugün – yani ilk sefer saydığımızdan iki yıl sonra – 100’den fazla yapay zeka girişimi bulunmaktadır. Bazıları yatırım aldı, bazıları ihracata başladı.
Etkinliklerin, buluşmaların, projelerin sayısı her geçen gün artmaktadır. Daha çok yetişmiş insan kaynağı olsa, daha çok proje yapılacak. Bundan dolayı üniversitelerde ve özel eğitim kurumlarında veri bilimi, yapay zeka ve benzeri konularda onlarca master ve sertifika programı açıldı ve büyük ilgi görmektedir.
Kamuda da ulusal güvenlik, otomasyon ve optimizasyon alanlarında pek çok projenin olduğunu duyuyoruz, görüyoruz. Ulusal yapay zeka stratejisi üzerinde çalışmalar başlamış durumda.
Yani özetle büyük ilgi var. Somut çalışmalar başlamış ve tüm hızıyla artarak devam etmektedir. Daha da gelişecektir.
"PEK ÇOK MESLEK YAPAY ZEKAYA KURBAN GİDECEK"
- Birçok ülkede yapay zekanın insanları işlerinden edebileceği konuşuluyor. Sizce yapay zeka ülkemizdeki iş sektörlerinde insan ihtiyacını azaltacak mı?
Yapay zeka, robotlar ve benzeri ileri teknolojilerin istihdam üzerine olan etkileri bazen bizi oldukça ürkütüyor, en azından endişelendiriyor. Acaba robotlar tüm fabrikalardaki mavi yakalı işçilerin yerine mi geçecek? Acaba yapay zeka doktorların, avukatların yerine mi geçecek? Kitlesel işsizlik mi oluşacak? Olursa, bu insanları neyle meşgul edeceğiz, neyle geçindireceğiz?
Bir yandan teknolojik gelişim pek çok yeni fırsat doğuracaktır. Diğer yandan mutlaka pek çok meslek veya görev veya işçilik otomasyona kurban gidecektir. Toplum olarak, ekonomi olarak, siyaset olarak buna nasıl cevap vereceğiz? Nasıl hazırlanacağız? Senaryolar nedir? Alabileceğimiz tedbirler nedir? Koşulsuz vatandaşlık ücreti (universal basic income) tek çare, hatta doğru çare olmayabilir. Otomasyonun gelişmesi için çalışan bilim insanı kadar, bunun ekonomi ve toplum üzerine olan etkilerini de çalışması gereken bilim insanı olmalıdır.
Durum ciddi. Umarım bir çaresi bulunur. Dilerim ki bu gelişmeler insanlığın ve medeniyetimizin gelişmesine katkıda bulunur. Türkiye Yapay Zeka Zirvesi'nde bahsettiğim gibi, benim önerim çok basit. Otomasyon sayesinde verimi topyekün yüzde 20 artıralım, cuma günü tatil olsun, hafta sonu üç gün olsun. Olmaz mı? Bence olur, olmalı, tasarlarsak, talep edersek, azmedersek olur…
Bu konuda pek çok araştırma bulunmaktadır. Oxford Üniversitesi'nde araştırmacılar Carl Benedikt Frey ve Michael Osborne, 2013 yılında önemli bir çalışma yayınladılar. Bu rapor epeyce ses getirdi, zira hangi mesleklerin hangi yılda teknoloji ile ikame edileceğini öngörmeye çalıştı. Bu çalışmalarından ötürü epeyce bir yere davet edildiler ve pek çok konuşma yaptılar.
Başka önemli bir çalışma, MIT ekonomisti olan Daron Acemoğlu ve ekibinin araştırmalarıdır. Şubat 2018’de güncel bir söyleşisi okumaya değerdir.
Daron Acemoğlu, çok önemli tespitlerde bulunuyor. Özetle ‘job replacement’ yerine ‘task replacement’ olacak diyor. Yani çiftçi çiftçilik yapmaya devam edecek, ki zaten yapıyor, ama daha yüksek teknolojiler kullanacak, bir takım görevleri teknoloji üstlenecek, işin vasfı artacak, katma değer yükselecek, çiftçinin değeri artacak, ekonomi gelişecek. Temel fikir bu, benim de çok beğendiğim ve desteklediğim bir görüştür.
"YAPAY ZEKA İYİCE HAYATIMIZA GİRECEK"
- Yapay zeka teknolojileri ülkemizde en çok hangi alanlarda kullanılıyor?
Araç kullanırken çoğumuz navigasyon sistemi kullanmaktayız. Hatta navigasyon sistemi ile sohbet etmekteyiz. Sesli asistanlar hayatın her yerine girecek, sıradan bir özellik olacak. Doğal içgüdümüze hitap ettiği için 3-5 yıl içinde sesli asistanların olmadığı bir hayatı hayal etmekte zorlanacağız.
Arama motoru sonuçları, sosyal ağlardaki içerik, izleyeceğimiz film tavsiyeleri, satın alacağımız ürün önerileri, gideceğimiz tatil mekanları, akşam yiyeceğimiz yemeğin ne olması gerektiği, ne zaman ve ne kadar spor yapmamız gerektiğine kadar yapay zeka tabanlı asistanlar bize bildirecek. Bizi kendimizden daha iyi tanıyacak.
Bir yandan ürkütücü, diğer yandan bunları zaten yapmaya çalışan birisi için büyük kolaylık, büyük verimlilik. Tüm angarya planlama, rezervasyon, takip, kontrol, raporlama ve benzeri işleri bırakın kişisel asistanınız yapsın, siz asıl işlerinize odaklanın.
Bugün hastaneye gittiğinizde hayatınızı ve sağlığınızı genelde bir hekimin bir uzmanlığına ve onun kendi deneyimine ve bilgisine teslim ediyorsunuz. Ya bilgisi yeterli değilse? Ya o gün kötü bir haber aldı, morali bozuksa? Ya kendisi hastaysa, ilaç kullanıyorsa? Sizden önceki hastasını kaybettiyse?
Cebinizdeki cep telefonu ve kamerası ve internetteki sağlık veri tabanları sayesinde cildinizdeki bir lekeyi çektiğinizde, onun endişe edilmesi gereken bir konu olup olmadığını, cep telefonunuzdaki uygulama bir dakika içinde size söyleyebilir, hem de binlerce hekimin ve bilim insanının deneyimine başvurarak. Bunu hangi doktor yapabilir ki?
Bugün mahkemeye gittiğinizde avukatınızın, savcının ve nihayetinde hakimin sağduyusuna, hukuk anlayışına, kişisel deneyimlerine ve bilgilerine emanetsiniz. Ya kötü bir gün yaşadılarsa? Ya sizi sevmedilerse? Ya konuyla ilgili ailelerinde bir hassasiyet varsa?
Yanlış anlaşılmasın. Doktorlara, avukatlara, mimarlara, öğretmenlere daha uzunca bir süre, belki de her zaman ihtiyacımız olacak. Zira bizler, yani insanlar beşeri varlıklarız. İnsan insanla olur. Ama yapay zeka ve benzer teknolojiler hayatımızı kolaylaştırır, güzelleştirir. Çiftçinin traktörü gibi, şirketin fotokopi makinası gibi, otomatik telefon santrali gibi, buhar makinesi ve içten yanmalı motor gibi. Teknolojiyi ne amaçla ve nasıl kullandığımız aslolandır.
- Son zamanlarda gerçek hayatta var olmayan insan modelleri üretebilen veya insanların sadece sesini dinleyerek nasıl bir görünüme sahip olduklarını tespit edebilen yapay zeka teknolojilerini sıkça okuyoruz. Sizce yapay zekadan gerçekten korkmalı mıyız? Eğer varsa olası tehlikelerden bahsedebilir misiniz?
Dost veya düşman teknoloji olmaz. Dost veya düşman olan insanın ta kendisidir. Hepimiz her gün elimize defalarca bıçak alıyoruz. Elma soymak için, ekmeği dilimlemek için, salata hazırlamak için. Nadiren ve yeryüzündeki pek az insan eline aldığı ekmek bıçağı ile bir aile ferdine saldırmakta, ya da sokağa çıkıp rastgele birilerini bıçaklamaktadır.
Yapay zeka da bu şekilde düşünülmelidir. Nükleer teknolojiler gibi, tıbbi alanda, enerji alanında kullanıldığı gibi, savunma sanayinde de kullanılmaktadır, insanlık tarihinde bildiğimiz kadarıyla iki sefer insan üzerine nükleer kapasitesi olan bombalar atılmıştır.
Yapay zeka savunma sanayinde kullanılmaktadır, kullanımı artacaktır. Otonom silah sistemleri (AWS) etik anlamda büyük bir tartışma konusudur. Nihai ateş emrini sistem mi vermeli, insan mı vermeli? Bir kaç on yıl ve bir kaç yüz insan ölümü daha üzerinden geçecek ve insanlık bu soruyu tartışmaya devam edecek...
Yapay zeka finans piyasalarında kullanılmaktadır, kullanımı artacaktır. Mikrosaniyeler mertebesinde finansal işlemler yapılmaktadır. Bu teknolojiye sahip olmayan, finans piyasalarında başarıya ulaşması imkansızdır.
Yapay zeka medyada ve özellikle sosyal ağlarda kullanılmaktadır, kullanımı artacaktır. Seçim manipülasyonları, moda tercihleri, manipülatif haberler, popülist fikirler, insanları tüketime teşvik edecek bilgiler bilinçli bir şekilde yayılmaya devam edecektir.
Üsttekilerin tümünün yanı sıra, trafik sorunu ancak yapay zeka ile çözülebilecek. Kanserin çözülmesi araştırmalarına yapay zeka çok büyük katkılarda bulunacak. Bir siparişinizin en kısa sürede bulunduğunuz yere teslim edilmesi yapay zeka sayesinde daha mümkün ve daha verimli hale gelecek. Ve daha sayısızca pozitif örnek verilebilir.
- Geçtiğimiz haftalarda, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in ''Yapay zeka teknolojilerinde en güçlü olan, dünyayı yönetir.'' şeklinde bir açıklaması var. Buna katılıyor musunuz?
Yapay zeka kesinlikle çok önemli ve kritik bir teknolojidir. Hayatın her alanını etkileyecektir. Ancak bir teknolojide üstünlük elde etmek, tüm dünya hakimiyetini ele geçirmek anlamına gelmeyecektir.
Elektrik çok önemli bir temel teknoloji. Kimsenin tekelinde değil. Ama GE, Siemens, vb. dünya devleri ortaya çıkarmıştır. Petrol kimsenin tekelinde değil, ama ExxonMobil, Shell, BP gibi dünya devleri ortaya çıkarmıştır. İçten yanmalı motor kimsenin tekelinde değil, ama Volkswagen, Toyota gibi dünya devleri ortaya çıkarmıştır.
İnternet de kimsenin tekelinde değil, ama Google, Amazon, Facebook gibi dünya devleri ortaya çıkarmıştır. Yapay zeka alanında da en ileride olan şirketler bunlar. Bunlarla doğrudan rekabet içinde olan Baidu, WeChat, Alibaba gibi Çinli devler var. Henüz kayda değer bir Rus devi bulunmamaktadır. Ama belki geri planda, güvenlik, savunma, emniyet, istihbarat alanında çalışan mutlaka çok önemli şirketler vardır.
Yapay zeka ile dünyaya hükmetmeye çalışmak yerine, insanlığın en büyük dertlerini çözmeye odaklanmak çok daha değerli olabilir. Sağlıktan enerjiye kadar, iklim sorunundan herkese eğitime kadar, denizlerin temizlenmesinden sürdürülebilir tarıma kadar, Birleşmiş Milletlerin ‘Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ (SDG) olarak tanımladığı konulara odaklanmalıyız
"YAPAY ZEKA ÖĞRENMEK İÇİN ÇOK FIRSAT VAR"
- Son olarak, yapay zeka teknolojilerine meraklı ve bu alanda kendini geliştirmek isteyen okuyucularımıza neler söylemek istersiniz?
Çok önemli bir soru.
Artık bahane yok. Çok fazla imkan var. En doğru kaynak internet. Coursera, Udacity, Udemy gibi MOOC denilen internet tabanlı kursları takip etmek ve buradan işin programlama boyutunu, veri bilimi boyutlarını, ve yapay zeka konularını hızlıca ve kapsamlı bir şekilde öğrenebilirsiniz.
Dünyanın lider üniversitelerinin yapay zeka kursları ve bu kursların materyallerini YouTube ve benzeri ortamlarda bulmak, öğrenmek, çalışmak mümkün.
Tabii ki ülkemizin önde gelen üniversitelerinde çok değerli lisans ve yüksek lisans programları var. Çok güçlü matematik bilgisi ister, iyi programlama bilgisi ister, biraz da merak, fizik, genel ilgi alaka gereklidir, faydalıdır. Başka önemli bir kaynak teknoloji devlerinin bulut ortamlarıdır. IBM, Microsoft, Google, Amazon, Facebook, SAP ve SAS gibi şirketlerin bulut ortamlarında kurslar, örnek problemler ve veriler, ve hesaplama ortamları bulunmaktadır.
Tabii ki ilgi, merak, istikrar ve disiplinli çalışma çok önemli. Bu tür işlerde somut sorunlar bulmak, somut ve işe yarar çözümler geliştirmek en başarılı ve en motive edici yaklaşımlardandır. Dolaysıyla işin tekniğini öğrenmek kadar, aynı zamanda bir sorun tespit etmeli, ona işe yarar bir çözüm geliştirmelidir. Böylece ekonomik bir değer dahi oluşabilir, hatta girişimciliğin önü dahi açılabilir...
Yapay Zeka yazı dizimizin birinci bölümünün sonuna geldik. Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi kurucusu sevgili Halil Aksu'ya, bu keyifli sohbet için bir kez daha teşekkür ediyoruz. Çok yakında yepyeni yapay zeka içerikleri ile karşınızda olacağız. Bizi takip etmeye devam edin.
Aşağıdaki bağlantıdan Ensonhaber Teknoloji Instagram hesabını takip ederek güncel teknoloji haberlerine anında ulaşın.
@eshteknoloji
Ensonhaber'i Google News'te takip edin.
Abone Ol