Aydın'da kasetçalarlar tozlu raflarda meraklısını bekliyor
Bir zamanların gözdesi olan kasetçalarlar günümüzde sadece meraklıları tarafından takip ediliyor. Aydın'da emekli polis memuru Mustafa Demirel, açtığı dükkanda bu cihazları satıyor.
Bir zamanlar müzik dinlemek için sık sık başvurulan kasetçalarlar, şimdi tozlu raflarda meraklılarını bekliyor.
Aydın'ın Efeler ilçesinde bulunan tarihi Hasır Pazarı içerisinde açtığı 5 metrekarelik dükkanında, hatıralarla dolu antika radyo ve pikapların tamirini yapan emekli polis memuru Mustafa Demirel, tarihe tanıklık eden antikaları ustalığı ile yeniden canlandırarak, geçmişin sesini gelecek nesillere aktarıyor.
BİR ZAMANLAR YEŞİLÇAM FİLMLERİNE KONU OLMUŞTU
Son olarak tamir ettiği ve bir zamanlar Yeşilçam filmlerine bile konu olan, kasetçalar da şimdi tozlu raflarda meraklısını bekliyor.
Kasetçaların kendisine geliş hikayesini anlatan Mustafa Demirel, şöyle konuştu:
Bunu bana babası vefat eden bir genç getirdi. Çatıdaymış bu. ‘Babam bunu zamanında 1970 yıllarda çok dinlerdi' dedi. Birçok sanatçının kasetini dinlerdi ama biz artık internetten dinliyoruz, evde benim işime yaramayacak. Sen alır mısın?’ dedi. Biz de buna belli bir para ödeyerek aldık. Tamir ettik. Şimdi çalışıyor ve müşterisini bekliyor. Tarihe meraklı birisi varsa alacak onu, dinleyecek.
“BU KASETÇALARLARA SAHİP OLANLARIN AYRI BİR HAVASI OLURDU”
Kasetçalara sahip olan dönemin gençlerinin ayrı bir havası olduğunu ifade eden Demirel, yaptığı çalışmaları şöyle özetledi:
Bir zamanlar çok meşhur bir kasetçalardı bu. Eskiden internet olmadığı için herkes müzikleri kasetten dinlerdi. Kasetten kayıt yapardı. Hep kasetçilerden kaset alıp bunlarda dinlerdik. Hatta bu kasetçalarlar Kemal Sunal’ın filmleri olsun diğer Yeşilçam filmlerinde konu olmuştur. Bu kasetçalarların geçmişi baya bir eskidir yani. Filmlere konu olduğu için değerli. Yani manevi değeri var bunların. Bir zamanlar bu kasetçalarlara sahip olanların ayrı bir havası olurdu. Değişik bir havaya girerlerdi. Bu kasetçalarlarla dönemin gençleri hava basarlardı yani. Yani 1970’ler 80’lerde bunlar çok geçerliydi.
"UNUTULDU GİTTİ"
Daha sonrasında unutuldu gitti. Tozlu raflara geçtiler. Bizim gibi bu işlerle uğraşanlar bu işleri yaşatmaya çalışıyor.