Göçerlerin Bingöl'den Şanlıurfa'ya zorlu dönüş yolculuğu
Bingöl'de havaların soğumaya başlamasıyla hayvanlarını yaylalardan indiren göçerlerin, memleketleri Şanlıurfa'ya gitmek için 50 gün sürecek yolculukları başladı.
Anadolu'da halen göçer kültürünü yaşatanların, güzden kışa geçişteki uzun yolculukları da başlıyor.
Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinden mayıs ayında Bingöl'ün Karlıova ilçesine gelen göçerler için 5 ay süren konaklamanın ardından, havaların soğumasıyla yeniden yolculuk başladı.
SU VE OTLAK OLAN ALANLARDA KONAKLIYORLAR
Günlerce sürecek yolculuk için hazırlıklarını tamamlayan göçerler yola koyuldu.
Hayvanları ile belirledikleri güzergahta ilerleyen göçerler, suyun ve otlakların bulunduğu noktalarda konaklayarak ilerleyişini sürdürüyor.
Göçerlerin Bingöl'den Şanlıurfa'ya zorlu dönüş yolculuğu - Video
KENDİLERİNİ VE SÜRÜYÜ YABAN HAYVANLARINDAN KORUYORLAR
Göçerler, uzun süren yolculukları sırasında bölgenin zorlu coğrafyasında hem kendilerini hem de sürüyü yaban hayvanlarından korumak için de mücadele ediyor.
YOLCULUK 50 GÜN SÜRECEK
Konakladıklarında odun ateşinde demledikleri çay eşliğinde türküler seslendirerek dinlenen göçerler, hayvanlarını Şanlıurfa’nın Siverek ilçesine götürebilmek için yaklaşık 50 gün yol yürüyecek.
BİN KOYUNLA GÖÇ
Göçerlerden Kasım Kahraman, yıllardır ilkbaharda Şanlıurfa'dan Bingöl'ün yaylalarına hayvanlarını otlatmak için getirdiklerini söyledi.
Ailesiyle yaklaşık 2 bin rakımlı yaylada konakladıklarını dile getiren Kahraman, "50 günlük yaya yolculuğumuz başladı. 1000 koyunla yolculuk yapıyoruz. 2 çobanız, 2 eşeğimiz, 2 de köpeğimiz var. Yolculuğumuz başlayınca ailemizi araçla memlekete gönderdik. Burada gece soğuk. Ayı ve kurt var. Gece nereye kadar yürüyebilirsek orada da konaklıyor, sabah çayımızı içtikten sonra hangi yol ve su bize yakınsa oraya doğru hareket ediyoruz. Suyun kaynağı bize uzaksa 10 kilometre yürüyoruz." diye konuştu.
HAYATLARI GÖÇLE GEÇİYOR
Salih Kahraman da hayatlarının göç ederek geçtiğini ifade ederek, yolculuklarının da zorlu geçtiğini belirtti.
Hüseyin Kahraman da çocukluğundan bu yana hayatlarının hayvanlarla bir arada geçtiğini söyleyerek, "Koyun ve keçileri sayıyorum. Eşeklere yükleri yüklüyorum. Süt sağıyor, yemek yapıyorum. Bu tür işler bana ait. Bazen yağmur, bazen soğuk var. Çok zahmet çekiyoruz." dedi.
Ensonhaber'i Google News'te takip edin.
Abone Ol