Üst düzey protezler, gazilerin yaşam standartlarını artırıyor

Sağlık Bilimleri Üniversitesi bünyesindeki Ortez-Protez Yapım ve Uygulama Merkezi, gaziler için en ileri teknolojilerle tasarlanmış mikro işlemcili protezler üretiyor.

Tarayıcınız video desteklemiyor!

Terörle mücadele ederken ve vatani görevleri sırasında çeşitli nedenlerle uzuvlarını kaybeden gaziler için artık yerli ve daha gelişmiş protezler üretiliyor.

Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Gaziler Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesindeki Ortez-Protez Yapım ve Uygulama Merkezi, kaza veya hastalıklar nedeniyle kaybedilen kol, bacak ve el gibi uzuvların fonksiyonlarını yeniden kazandırmayı hedefleyen protezler ile omurga ve ekstremite bozukluklarını düzeltmeye yönelik ortezler üretiyor.

Merkezde, her hastanın ihtiyaçlarına göre tamamen kişisel olarak tasarlanan protez ve ortezlerin üretimi, uygulanması, ardından gelen eğitim ve rehabilitasyon aşamaları titizlikle yürütülüyor. Gazilerin protezlerini günlük yaşamlarında rahatça kullanabilmeleri ve yaşam kalitelerini artırmaları için uzun vadeli rehabilitasyon desteği sağlanması da önemli bir hedef olarak belirlenmiş durumda.

TÜRKİYE'NİN İLK SİLİKON LABORATUVARI

Dünyadaki en son gelişmeler doğrultusunda, ileri teknolojiyle üretilen protezler arasında mikro işlemci kontrollü alt ekstremite protezleri, elektronik kontrollü dirsek eklemli kol protezleri ve kişiye özel silikon protezler gibi yenilikçi çözümler de yer alıyor. Bu protezler, suya dayanıklı yapıları sayesinde yüzme ve koşu gibi özel spor aktivitelerinde de rahatlıkla kullanılabiliyor.

Hastane bünyesinde 2005 yılında kurulan ve Türkiye'de bir ilk olan silikon laboratuvarında ise kişiye özel silikon el, parmak ve parsiyel ayak protezleri üretilirken, yanıklar için özel yüz maskeleri de tasarlanıyor.

EN KAPSAMLI MERKEZLERDEN BİRİ

Ortez-Protez Yapım ve Uygulama Merkezi Sorumlusu Yusuf Seyrek, yürütülen çalışmalarla ilgili yaptığı açıklamada, 1000 metrekarelik geniş bir alanda üretim ve uygulama faaliyetlerini sürdürdüklerini belirterek şöyle dedi:

Merkezimizde gazilerimiz, iç güvenlik operasyonlarında yaralanan askerlerimiz ve polislerimiz için protez, ortez ve diğer rehabilitasyon araçlarını üretiyoruz. Kamu kurumları arasında en büyük kapasiteye sahip ve en geniş kapsamlı merkezlerden biri olarak hizmet vermeye devam ediyoruz.

YILDA 600 KADAR GAZİ, MERKEZE BAŞVURUYOR

Merkezin idari birim, atölye ve üretim olmak üzere üç ana bölümden oluştuğunu ve yaklaşık 30 personelin görev aldığını belirten Yusuf Seyrek, çalışmalara dair şu bilgileri paylaştı:

Gazilerimiz için son teknoloji mikro işlemcili alt ve üst ekstremite protezlerinin üretimini gerçekleştiriyoruz. Bunun yanı sıra akülü ve manuel tekerlekli sandalyeler gibi yardımcı cihazların teminini de sağlıyoruz. Yılda yaklaşık 600 gazimiz merkezimize başvuruyor, onlara 900’e yakın farklı işlem uygulayarak ihtiyaç duydukları protez ve ortezleri teslim ediyoruz.

Gazilerimize ne yapsak azdır. Dünyada kullanılan en ileri teknolojiyi burada üretme kapasitesine sahibiz. Son geliştirdiğimiz mikro işlemcili diz eklemleri su geçirmez özellikte olup kısa mesafeli koşulara da imkan sağlıyor. Ayrıca tamamen suya dayanıklı banyo protezleri de üretiyoruz.

Seyrek, merkezde aynı zamanda protez ve ortez yapımına yönelik lisans ve ön lisans öğrencilerine uygulamalı eğitimler verdiklerini de ekledi.

PROTEZLER NASIL HAZIRLANIYOR

Hastanenin Ortopedik ve Ampute Rehabilitasyon Bölümü Uzmanı Doç. Dr. Yasin Demir, gaziler için protezlerin planlanması ve rehabilitasyon süreçlerinin titizlikle yürütüldüğünü belirtti.

Demir, protezlerin bir ekip çalışmasıyla, hastaların ihtiyaçlarına özel olarak tasarlandığını ve yıllarca kullanılacak bu cihazların en uygun şekilde planlandığını vurguladı. Konuyla ilgili şunları söyledi:

Protezler hastalarımıza uygun hale getirildiğinde, zaman alabilecek rehabilitasyon sürecine başlıyoruz. Alt ekstremite ampütasyonu olan hastalarımız için proteze adaptasyon, yük verme, adımlama ve yürüme gibi çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda dış ortamda karşılaşabilecekleri zorlukları simüle ederek, onları eski yaşamlarına en yakın şekilde hazırlamaya çalışıyoruz. El ve kol ampütasyonu olan hastalar için de protez kullanımıyla ilgili eğitim ve tedavi süreçlerini yönetiyoruz.

HASTALAR SPOR VE SOSYAL FAALİYETLERİNE DEVAM EDEBİLİYOR

Doç. Dr. Yasin Demir, hastaların durumlarının düzenli kontrollerle yakından takip edildiğini vurguladı.

Hastaların büyük bir kısmının travmatik ampütasyon geçirmiş genç bireylerden oluştuğunu belirten Demir,

Bu yaş grubundaki hastalarımızı, mümkün olduğunca spora ve çeşitli aktivitelere yönlendirmeye çalışıyoruz. Hastanemizde mesleki becerilerini ve hobilerini geliştirebilecekleri kurslar da sunuyoruz. TSK Spor Okulları'nda şu anda yüzlerce lisanslı sporcumuz bulunuyor ve bu sporcular arasında olimpiyatlara katılarak derece alanlar da var. Hastalarımızın spordan ve sosyal hayattan uzaklaşmasını istemiyoruz, çünkü bu süreçler rehabilitasyonun çok önemli bir parçasını oluşturuyor.

ifadelerini kullandı.

"PROTEZİMLE 5 KİLOMETRE KOŞABİLİYORUM"

Hastaneye düzenli olarak protez kontrolleri için gelen 55 yaşındaki emekli gazi Hüseyin Turan, 18 Eylül 1990’da terörle mücadele sırasında mayına basarak sağ bacağını kaybettiğini anlattı. O günü hatırlatan Turan, "Teröristlerle çıkan çatışmada terör gazisi oldum." dedi.

Turan, 25 yıldır bu hastanede hem fizik tedavi gördüğünü hem de protezlerinin burada yapıldığını belirterek şunları söyledi:

Buradaki doktorlarımıza, hemşirelerimize ve ortez-protez uzmanlarımıza minnettarım. Protezlerimiz son derece iyi yapılıyor, hiçbir sorun yaşamıyoruz. Hastanede tedavi gören genç arkadaşlarım benim için silah arkadaşlarım, kader ortaklarım, kardeşlerim ve evlatlarım gibi. Elimden geldiğince onlara destek oluyorum. Protezlerimiz harika, fakat her şey aslında insanın zihninde başlıyor. Zihninizdeki engelleri aşabilirseniz, koşabilir, hayatta istediğiniz her şeyi başarabilirsiniz.

Örnek olarak kendi deneyimini paylaşan Turan,

Protezimle 5 kilometreye kadar koşabiliyorum. Sağlıklı bir arkadaşım yürüyüşe çıktığımızda benim tempoma ayak uyduramıyor. Bu deneyimlerimi buradaki kardeşlerime anlatıyorum ve bu onları motive ediyor, hayata daha sıkı sarılmalarını sağlıyor.

diyerek sözlerini tamamladı.

Yaşam Haberleri

  1. Karaman’da sarı kırmızı elma görenleri şaşırtıyor
  2. Ankaralı berber, dükkanını antikalarla süsledi
  3. Ardahan, Ağrı ve Kars'ın dağları kara büründü
Sonraki Haber