Yıldız Dağları, oğlak ve kuzu sesleriyle yankılanıyor

Koyun ve keçi yetiştiriciliğinin geçim kaynakları arasında olduğu Kırklareli'nde yetiştiriciler, yeni doğan oğlak ve kuzularla sürülerini büyütmenin mutluluğunu yaşıyor.

Kırklareli'nin düz coğrafyası ve zengin mera alanları, koyun ve keçi yetiştiriciliğinin önemli bir merkezi haline getiriyor.

Kentte son verilere göre 282 bin koyun ve 56 bin keçi bulunuyor.

Özellikle coğrafi işaretli Kırklareli kıvırcık koyunu ve yüksek süt yağı oranıyla bilinen Seanen keçisi gibi yerel türler, burada yaygın olarak yetiştiriliyor. Baharın müjdecisi olarak kabul edilen oğlak ve kuzuların doğumu, hayvan yetiştiricileri arasında sevinçle karşılanıyor.

Yıldız Dağları, oğlak ve kuzu sesleriyle yankılanıyor - FOTO GALERİ

Cemrenin düşmesiyle hayvanlar doğurmaya başladı

Yıldız Dağları'nın eteklerindeki küçükbaş hayvan yetiştiricileri, oğlak ve kuzu doğumlarının mutluluğunu yaşıyorlar. Cemrenin düşmeye başlamasıyla birlikte besiciler, keçi ve kuzu doğumlarını beklemeye başlıyorlar. Bu doğumlar genellikle şubat ve mart aylarında yoğunlaşıyor.

Sabahları meraya götürülen keçi ve koyunlardan bazıları otlakta doğum yapıyor. Doğan oğlak ve kuzular daha sonra besiciler tarafından ağıla taşınıyor.

"Her bir yavru bizim için bir yaşam sevinci"

Üsküp beldesinde küçükbaş hayvan besiciliği yapan Can Müjde, cemrenin düşmesi ile keçilerin doğum yapmaya başladığını söyledi.

Sürüsünün 800 küçükbaş hayvandan oluştuğunu ifade eden Müjde, bu yıl 60 keçinin doğum yaptığını belirtti.

Her doğumda heyecanlandıklarını ifade eden Müjde,

Her bir yavru bizim için bir yaşam sevinci. Bunların gözüne bakarız. Baharla birlikte doğumlarımız oluyor, bu bizim için bir sevinç kaynağıdır. Çocuk gibi ilgileniyoruz onlarla gece, gündüz.

dedi.

"Doğumlar bazen merada bazen de ağılda olur"

Doğumların bazen merada bazen de ağılda gerçekleştiğini belirten Müjde, merada doğum olduğunda biraz zorlandıklarını kaydetti.

Hayvan besiciliğinin zor olduğunu vurgulayan Müjde, şöyle devam etti:

Mesaimiz bugünlerde yoğun geçiyor. Doğumlar var, sürümüzü boşlayamıyoruz. Hayvan besleyen adamın düğünü, cenazesi yok, cenazemiz de olsa en yakınımız bile ölse öğlen defnettik mi ikindi vakti muhakkak bu hayvanlarla ilgilenmek zorundayız.

Hayvanların kapalı kalma şansı yok, merada gezecek. Bunlar varsa biz varız, bunlar yoksa biz de yokuz. İşimizi 1 saatlik boşlamamız 1 sene emeğimizin boşa gitmesi demek. Önceliğimiz bunlar.

Yaşam Haberleri

  1. İstanbul'da 'Zeze' adını verdiği ördeğine evladı gibi bakıyor
  2. Erzurum'da çığ altında kalıp ölen ikizinin tabutunu bırakmadı
Sonraki Haber