Çiğköfte nasıl bulundu? İşte çiğköftenin merak edilen hikayesi...
Hüseyin Topuz

Çiğköfte, Türkiye'nin zengin mutfak kültürünün en özel lezzetlerinden biridir.

Tarihi ve efsaneleriyle birlikte, hem yapılış şekli hem de sunduğu tat ile kendine has bir yere sahiptir.

Özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin vazgeçilmez tatlarından biri olan çiğköfte, hem etli hem de etsiz versiyonlarıyla geniş bir kitleye hitap eder.

Geleneksel yöntemlerle yoğrulan ve baharatlarla lezzetlenen çiğköfte, sadece bir yemek değil, aynı zamanda kültürel bir mirastır.

Efsanelere göre çiğköftenin ortaya çıkışı, Nemrut Dağı civarında yaşayan insanların zamanına kadar uzanır.

En yaygın efsanelerden biri şöyledir: Nemrut Kralı, ateş yakmayı yasakladığı bir dönemde halkından biri ava çıkar ve bir ceylan avlar.

Ancak ateş olmadığı için eti pişiremez. Bunun üzerine, avcı ceylan etini ince ince doğrar, bulgur ve çeşitli baharatlarla yoğurarak tüketir. Bu şekilde, çiğköfte bugünkü haline gelir.

Çiğköfte, etle yapılan geleneksel bir yemek olmasına rağmen, günümüzde et kullanılmadan yapılan vejetaryen versiyonları da oldukça popülerdir.

Başlıca malzemeleri bulgur, isot (Urfa biberi), domates salçası, soğan, sarımsak ve çeşitli baharatlardır. Malzemeler yoğurularak hamur kıvamına getirilir ve genellikle marul, limon ve nar ekşisi ile servis edilir.