Suç itham edilen kişiler, iddialar kanıtlanmasa da toplum nezdinde bir tarafa konulur.
Şüphelilerin masumiyetini korumak adına TCK'da "Masumiyet Karinesi" esastır.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde yer alan 6/2. maddeye göre, "Bir suç ile itham edilen herkes, suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar suçsuz sayılır" denilmektedir.
Anayasanın 38/4. maddesinde, "Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz" ifadesine yer verilmektedir.
Bu kapsamda, masumiyet karinesinin önemi sık sık merak edilmektedir.
Masumiyet Karinesi nedir ve ne işe yarar daha detaylı inceledik.
Masumiyet Karinesi nedir
Masumiyet karinesi, bir kişinin suçlu sayılmadan önce mahkeme kararıyla suçlu olduğuna dair yeterli kanıtın sunulması gerektiği hukuki bir ilkedir.
Masumiyet karinesi, bir kişinin suçlu olduğuna dair makul şüphe olmadıkça, o kişinin suçsuz kabul edilmesini savunur.
Önemi
Bu ilke mahkemelerin, yargıçların ve jürilerin, bir kişiyi suçlu ilan etmeden önce adil bir şekilde kanıt toplamalarını ve değerlendirmelerini sağlayan önemli bir hukuki prensiptir.
Mahkeme tarafından kesin bir hükme varılana kadar sanığın adını karalamamayı ve mağdur olmasını önlemeyi sağlar.
Masumiyet karinesi, bir kişinin savunma hakkını güçlendiren ve hukuki sürecin adil ve tarafsız olmasını sağlayan temel bir prensiptir.
