EURO 2024 Elemeleri'nde heyecan devam ederken, Türkiye Milli Futbol Takımı Hırvatistan deplasmanında büyük bir başarı elde etti.
A Milli Takım, yeni teknik direktörü Montella yönetiminde zorlu bir mücadele sonucunda Hırvatistan'ı 1-0 yendi ve EURO 2024 yolunda önemli bir adım attı.
Maçın ilk yarısının son dakikalarında tribünlerde yaşanan olay ise maçın dikkat çeken detaylarından biri oldu.
Hırvatistan tribünlerinde yer alan bazı taraftarlar, maçın ilk yarısının son dakikalarında ırkçı ifadeler içeren Ustaşa Marşı'nı söylemeye başladı.
Hırvatistan tribünü, marşın “Adım adım, genç Ustaşa bayrağının altında. Savaş veriliyor, savaşılıyor, Ustaşa bayrağı özgürlük ve vatan için dalgalanıyor.” sözlerini söyledi.
UEFA'dan Hırvatistan'a ceza kapıda!
Hırvatistan, Letonya ile oynadığı maçta, taraftarlarının ırkçı davranışları nedeniyle UEFA tarafından soruşturuluyor.
Daha önce ırkçılık ve ayrımcılık nedeniyle 1 maçlık bir ceza alan Hırvatistan, suçun tekrarlandığı gerekçesiyle bu sefer seyircisiz oynama cezası ile karşı karşıya.
Hırvatistan Futbol Federasyonu, daha önceki ayrılıkçı eylemler nedeniyle denetim altında tutulduğuna dikkat çekmiş ve "Bu yeni durum, kendi sahamızda seyircisiz maç oynama cezasını beraberinde getirebilir. Kendi sahamızdaki ilk karşılaşmamız 12 Ekim'de." şeklinde bir açıklama yapmıştı.
Ancak 12 Ekim'de oynanan Türkiye maçında da benzer davranışlar tekrar yaşandı. UEFA, Hırvatistan'la ilgili soruşturmasını sürdürüyor ve alınacak ceza kararını bekliyor.
Ustaşa nedir? Ustaşa Marşı tarihi...
Ustaşa, İkinci Dünya Savası sırasında Sırplar ve Romanlara karşı vahsice davranmış ve 90’lı yıllardaki Bosna Savaşı sırasında Boşnak Müslümanlara yönelik katliamlara da katılmış bir aşırı sağ hareket olarak kabul edilmektedir.
Ustaşa Marşı ise, 1991 yılında Hırvatistan'ın desteğiyle Bosna Hersek'te kurulan ve pek çok Boşnak Müslümanın toplama kamplarında tutulmaları, tecavüz, işkence ve katliam gibi olaylardan sorumlu tutulan sahte Hersek-Bosna Hırvat Cumhuriyeti'ni yücelten bir marş olarak bilinmektedir.
Bu marş, bu karanlık dönemdeki şiddeti ve ırkçı nefreti sembolize eder ve olaylar sonucunda yaşanan insanlık dışı eylemlerin hatırlanmasını sağlar.