Türkçede sıkça duyduğumuz deyimlerden biri de “tası tarağı toplamak.” Bu deyim, bir yerden temelli gitmek ve geriye iz bırakmamak anlamında kullanılır.
Peki, bu deyimin nasıl ortaya çıktığını biliyor muydunuz?
Halk arasında genellikle seyyar berberlerin zabıta gördüklerinde tas ve tarağını toplayıp kaçmasına dair bir efsane olarak bilinse de, bu deyimin ardında daha derin bir hikaye yatıyor.
İskender Pala'nın aktardığına göre, bu deyim bir dilenci öyküsüne dayanıyor…
"TASI TARAĞI TOPLAMAK" TABİRİNİN KÖKENİ
Bağdat'ın tanınmış dilencisi Abbas Oş, yıllar boyunca şehre ait bir sima haline gelmişti. Dilenciliği mevsimlere göre şekillendiren Abbas, kendi kurallarına sadık kalarak bu zor mesleği sürdürüyordu.
Bir Ramazan gecesi, hamamda genç bir dilenciyle karşılaştı. Genç dilenci, Abbas’tan dilenciliğin sırrını öğrenmek istemişti.
Abbas, ona dilenciliğin üç altın kuralını verdi: "Bir, her nerede olursa olsun istemeli; iki, her kimden olursa olsun istemeli; üç, her ne olursa olsun istemeli."
Genç dilenci, bu kuralları duyduktan sonra hemen Abbas’ın yanına gidip bir şeyler istemek istedi. Ancak, Abbas kendi durumunu hatırlatarak ona yardım edemeyeceğini belirtti.
Genç dilenci, ikinci kuralı hatırlatarak herkesin yardım edebileceğini söyledi, fakat Abbas’ın verebileceği bir şey yoktu.
Son olarak, üçüncü kural olan "her ne olursa olsun istemeli" kuralı devreye girdi. Bu kural, Abbas’ın yalnızca sahip olduğu tas ve tarağını dilenciye vermesi gerektiğini işaret ediyordu.
Bugün dilimizde sıkça kullanılan “tası tarağı toplamak” tabiri, aslında bu yaşanan olaydan gelmektedir.