(d. 4 Aralık 1962 Voronej; ö. 23 Kasım 2006 Londra)
Ölümüne dek Rusya'da kanun kaçağı olarak aranmıştır.
Londra'ya iltica eden ünlü Rus işadamı Boris Berezovskiy'e olan yakınlığı ile bilinen Litvinenko, 2000 yılında hakkında açılan üç soruşturma sonrasında zorunlu ikamet altında bulunduğu esnada, sahte pasaport ile önce Türkiye'ye kaçmış daha sonra da İngiltere'ye sığınmıştı.
Kaçışı ile hakkında açılan soruşturma sayısı dörde yükselen Litvinenko, Mayıs 2001 tarihinden ölümüne dek siyasi sığınmacı statüsü ile İngiltere'de yaşamış, 2006 yılında İngiliz vatandaşlığına geçmişti.
Litvinenko yazdığı bir kitapta Rusya'da 1999 yılında toplam 300 kişinin ölümü ile sonuçlanan apartman bombalanması olayı ve diğer birçok terörist saldırının Rusya Gizli Servisi FSB tarafından örgütlendiğini yazmıştı.
Bu olayların halkta korku yaratarak devletin halk üzerindeki kontrolünü artırmak amacıyla yapıldığını ileri sürmüştü.
Rusya'nın Çeçenistan'da işlediği insanlık suçlarını ortaya çıkaran ve ülkedeki en önemli Putin muhalifi gazeteci olan Anna Politkovskaya 7 Ekim 2006'da evinin asansöründe vurularak öldürülmüştü.
Litvinenko, Politkovskaya'yı vuranı ve vurduranı ortaya çıkarmak için araştırmalara başladı. KGB'den eski arkadaşları ellerinde bu olayla ilgisi olabilecek kişilerin bir listesi olduğunu ve buluşup bu listeyi kendisine vermek istediklerini söylediler.
1 Kasım 2006'da Londra'da bir barda buluşma gerçekleşti. Buluşma için seçilen tarih özellikle seçilmişti. O gün Londra'da Arsenal ve CSKA Moskova takımları Şampiyonlar Ligi maçı oynayacaktı ve maç için gelen Ruslar'ın arasında gelen ajanlar dikkat çekmeyecekti. Buluşmaya Litvinenko'nun KGB'den eski arkadaşları Andrei Lugovoy ve Dmitri Kovtun'un yanı sıra Vyacheslav Sokolenko da katıldı.
Litvinenko görüşme sonrası gittiği evinde rahatsızlandı ve hastaneye kaldırıldı. Hastanede uzun süre neyle zehirlendiği belirlenemesede sonunda sadece Rusya'da üretilen Polonyum 210 isimli radroyaktif bir maddeden zehirlendiği ve vücudunda bu maddenin ölümcül dozunun 10 katı oranında bulunduğu açıklandı.
Zehir önce bardaki görüşmede Litvinenko'nun içeceğine, daha sonra otelde devam eden görüşmede de çayına eklenmişti.
Olaydan sonra Litvinenko'nun patronu Boris Berezovskiy'nin destekleriyle büyük bir medya kampanyası başladı. Gazeteciler hastanedeki Litvinenko'yla görüştüler ve resmini çektiler. Litvinenko bu görüşmede zehirlenmesinde Putin'i suçladı.
Litvinenko'nun açıklamaları ve çekilen resminin yayınlanması tüm dünya'da yankı uyandırdı. Oluşan kamuoyu baskısı sonrası Rusya devlet başkanlığı Litvinenko'nun zehirlenmesiyle bir ilgilerinin olmadığını açıkladı.
Zehirlenmesinden 22 gün sonra 23 Kasım 2006 tarihinde Londra'da tedavi gördüğü hastanede radyasyon zehirlenmesi sonucu hayatını kaybetti.
Ayrılıkçı Çeçen web sitelerine göre Litvinenko İslamı dinine yakınlık duymaktaydı. Babası tarafından ölümünden birkaç gün önce yapılan açıklamada Litvinenko'nun İslam dinini kabul ettiği ifade edilmiştir.
Litvinenko İslami kural ve geleneklere göre toprağa verilmiştir.
Ölümünden sonra İngiltere, Rusya'dan Litvinenko'yu öldürdüğünü düşündüğü eski KGB ajanı Andrei Lugovoy'un iadesini istedi. Ancak Rusya bunun anayasalarına aykırı olduğunu ancak İngiltere'nin göndereceği bir heyetin Lugovoy'u Rusya'da sorgulayabileceği cevabını verdi.
Ayrıca Lugovoy 2007 yılında bir basın toplantısı düzenleyerek Litvinenko'nun ölümüyle bir ilgisi olmadığını, Litvinenko'nun İngiliz istihbarat servisi MI6 için çalıştığını ve ölümünün bununla ilgili olabileceğini açıkladı.
Lugovoy İngiliz polisi tarafından bir numaralı cinayet sanığı olarak aranmakta ancak Rusya iade taleplerini reddetmektedir.
2007 yılında Rus yönetmen Andrei Nekrasov tarafından İsyan: Litvinenko Davası ( Rebellion: The Litvinenko Case) adıyla bir belgeseli çekildi.
2008 yılında ise Litvinenko'nun eşi Maria Litvinenko ve arkadaşı Alex Goldfrab tarafından Litvinenko Bir Muhalifin Ölümü adıyla bir kitap yayınlandı.
Kitap Litvinenko'nun ölmeden önce dile getirdiği FSB ve Putin'e yönelik suçlamalarını desteklemekteydi.