Canan Karatay 1943 yılında Elazığ’da doğdu. 1961 yılında Üsküdar Amerikan Kız Lisesi’nden mezun olan Karatay, 1967 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olarak hekim oldu.
Boğaziçi Üniversitesi Felsefe Bölümü kurucularından olan ve halen Onursal Öğretim Üyesi sıfatıyla ders vermekte olan Ali Karatay'la evli olan Canan Karatay, bir çocuk annesidir.
TÜRKİYE’DE BİR İLKİ GERÇEKLEŞTİRDİ
1972 yılında İstanbul Üniversitesi Tedavi Kliniği’nde iç hastalıkları uzmanlık eğitimini tamamlayarak uzman hekim olan Karatay, İngiliz hükümeti bursu ile Liverpool Regional Cardiac Center’da kardiyoloji alanında uzmanlık eğitimine başladı.
1974-1976 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Tedavi Kliniği’nde baş asistan olarak ismini duyuran Karatay, bu sırada Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek kalıcı ve geçici kalp pili implantasyonu tekniğini cerrahi yardım almaksızın başarıyla uyguladı. Koroner Yoğun Bakım’da ‘Vena Subklavya Ponksiyon’ tekniğini yerleştirerek tıp dünyasında bilinen bir isim haline geldi.
KALP NAKLİ KONUSUNDA DOÇENTLİK ALDI
1976-1978 yılları arasında, Güney Afrika Cape Town Üniversitesi Groote Schuur Hastanesi’nde, dünyada ilk kez kalp nakli ameliyatını gerçekleştirmiş olan Christian Barnarnd’ın ekibinde çalışan Karatay, doçentlik tezini kalp nakli yapılmış hastalar üzerinde gerçekleştirdi ve 1979 yılında doçent oldu.
KRONER ANJİYOGRAFİYİ ÜLKEMİZDE İLK UYGULAYAN
İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü’nde, Cape Town’da eğitimini görmüş olduğu (şu anda ülkemizde yaygın bir şekilde uygulanmakta olan) ‘femoral arter’ yolu kullanılarak yapılan koroner anjiyografi tekniğini (Judgkin tekniği) yine ülkemizde ilk kez uyguladı ve bu uygulamayı ülkemize yerleştirdi.
Canan Karatay, aynı zamanda 1987-1995 yılları arasında State University of New York Health Science’de kalp hastalıkları alanlarında araştırmalar yaptı.
KRONER YOĞUN BAKIM ÜNİTELERİ KURDU
1995-1997 yılları arasında Gaziantep ve İstanbul’daki birçok özel hastanede, ‘koroner yoğun bakım’ ve ‘koroner anjiyografi laboratuvarları’nı kurdu.
TIP FAKÜLTESİNDE ÇALIŞTI
1997-2002 yılları arasında Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2002-2006 yılları arasında da Kadir Has Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak görev yaptı.
REKTÖRLÜK YAPTI
2006-2010 yılları arasında İstanbul Bilim Üniversitesi’nde rektörlük yaptı. Karatay, İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde, İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Ana Bilim Dalları’nda öğretim üyesi olarak çalışıyor.
KARATAY DİYETİNİ GELİŞTİRDİ
Prof. Dr. M. Canan Efendigil Karatay, mesleğine 50 yılını vermiş değerli bir hekim olarak, 4 farklı kıtada hekimlik yaptı, gezdi, gördü, farklı ülkelerin beslenme alışkanlıklarını gözlemledi. Türk insanı için ‘en uygun’, ‘en iyi sonuç’ veren diyeti geliştirdiğini belirten Karatay, bu diyete de kendi adını verdi.
Prof. Karatay, bu diyetin eksiksiz uygulanması durumunda başarı şansının yüzde 100’e yakın olduğunu vurguluyor. Diyet kitabı piyasaya çıktığında oldukça ses getirdi. Karatay, kitabında hem zayıflama konusunda doğru bilinen yanlışları anlatıyor hem de yukarıda saydığımız kronik hastalıklardan korunmanın basit formülünü Türk halkına açıklıyor.
KARATAY DİYETİ KİTABI
İlk kitabını Nisan 2011'de "Karatay Diyeti" ismiyle yayınlayan Karatay’ın bu kitabı en çok konuşulan kitabı da oldu. Karatay, daha sonra Kasım 2011 "Karatay Diyetiyle Yaşam Boyu Sağlık", Mayıs 2012’de "Karatay Mutfağı", Şubat 2013’te "Karatay Diyetiyle Obezite ve Diyabete Çözüm Var!" ve son olarak Ekim 2013'te "Karatay Diyetiyle Beslenme Tuzaklarından Kurtuluş Rehberi" isimli kitapları ile gündemde kalmaya devam etti.
TELEFON DOLANDIRICILARININ KURBANI
2013 yılında yazdığı diyet kitapları ve geliştirdiği "Karatay Diyeti" ile tanınan Prof. Dr. Canan Karatay da telefon dolandırıcılarının kurbanı oldu. Kendilerini polis ve savcı olarak tanıtan şüpheliler Canan Karatay'a bankadan çektirdikleri 50 bin dolar ve 10 bin lirayı iki ayrı parka bıraktırdı.
Asayiş Şube Müdürlüğü'ne gelerek şüphelilerden şikayetçi olan Canan Karatay, "Nasıl dolandırıldım anlayamadım. İnsanı telefonda adeta hipnotize ediyorlar. Ne derlerse yapıyorsunuz. Devletle birlikte gizli bir operasyonun içinde olmak da beni heyecanlandırdı" açıklamasıyla gündeme gelmişti. Yapılan operasyon sonucunda zanlılar yakalandı ve yargılandı.
ŞEKER YÜKLEMESİ TEPKİSİ
2014 yılında Canan Karatay’ın katıldığı bir programda “Şeker yükleme testi bebeği zehirliyor” açıklaması üzerine Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği'nden yapılan açıklamada; Kardiyolog Prof. Dr. Canan Karatay'ın ‘gebelikte yapılan şeker yükleme testi bebeğe zarar verir’ şeklindeki değerlendirmelerinin gerçeği yansıtmadığı belirtildi ve bu konu birçok tartışmaya sebep oldu.
Bu konuda Sağlık Bakanlığı da bir açıklama yaparak, gebelikte şeker tarama testinin zararlı olduğuna dair iddianın bilimsel geçerliliği olmadığını belirterek, Bakanlığın, iddiaların tam aksine gebelikte şeker tarama testini özellikle tavsiye ettiği belirtildi.
HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULDU
2015 yılında, hamilelikteki diyabet testinin zararlı olduğu yönündeki açıklaması sonrasında Prof. Dr. Canan Karatay hakkında Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği suç duyurusunda bulundu. Dernek Karatay’ı Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi ile İstanbul Tabipler Odası’na da tıbbi deontolojli ve hekimlik meslek etiğini ihlal ettiği gerekçesiyle de şikayet etti. Dernek aynı zamanda, Prof. Dr. Canan Karatay hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyusunda bulundu ve Sağlık Bakanlığı’na şikayet etti.
TOHUM VE UN ÜRETİCİLERİNDEN TEPKİ
2015 yılında Prof. Dr. Canan Karatay’ın, unlu mamüllerde kullanılan buğdayın hibritlenme işlemi ile kromozom sayısının 12’den 48’e çıkarıldığını, bu sebeple ekmek ve unlu mamuller tüketimi ile insan sağlığıyla oynandığı açıklaması tohum sektörü ve un üreticilerinden tepki aldı.
Türkiye Tohumcular Birliği bir tıp profesörü olarak Canan Karatay’ın tohum sektörüne yönelik açıklamalarda bulunmasını yanlış bulduğunu açıkladı. Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu ise ekmek düşmanlığının sektöre zarar verdiğini iddia etti.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış