Evliya Çelebi kimdir

Evliya Çelebi kimdir

1611 yılında İstanbul Unkapanı'nda, geçinmek için pirinç levhalar üzerine oyma işleyen bir sanatçı olan, Derviş Mehmet Zilli'nin oğlu olarak dünyaya geldi. Evliya Çelebi, ilk senelerde öğrenimini özel olarak gördükten sonra bir süre medresede okudu, babasından tezhip, hat ve nakış öğrendi.

Kanuni Sultan Süleyman'ın Zigetvar Seferi'nde, önemli hizmetleri olan babasının, çevresindeki kişilerin serüvenlerini hikaye ettikleri aile sohbetlerinde bulunduğu süre boyunca, dünyayı gezip görme merakı duymaya başladı.

Asıl adı Mehmed olan Evliya Çelebi, yirmili yaşların başında, İstanbul içinde gezerek gördüklerini duyduklarını kaleme almaya başladı. Enderun Mektebi'nde eğitim aldığı dört yılın ardından, dayısı Melek Ahmed Paşa'nın aracılığıyla Sultan IV. Murad'ın hizmetine girerek sipahi olan Evliya Çelebi, padişahın Revan Seferi'nden sonra saraya girdi.

Sarayda geçirdiği kısa sürenin ardından buradan ayrılarak ilk seyahati olan, Bursa yolculuğuna çıkan ve daha sonra 1640'larda İzmit, Trabzon ve Girit yolculuklarına çıkan Evliya Çelebi, 1645 senesinde, Bahadır Giray'ın yanına, Kırım'a gitti. Aynı sene Yanya'nın alınmasıyla sonuçlanan savaşta, Yusuf Paşa'nın yanında görevli bulunan ve 1646 yılında, Erzurum Beylerbeyi Defterdarzade Mehmed Paşa'nın muhasibi olan Evliya Çelebi, doğu illeriyle birlikte, Azerbaycan ve Gürcistan'ın çeşitli yerlerini gezdi.

Revan Hanı'na ulaklıkla görevlendirilen ve böylece Gümüşhane, Tortum yörelerini de dolaşma fırsatı bulan Evliya Çelebi, 1648 senesinde İstanbul'a geri dönerek Mustafa Paşa ile sam'a gitti ve üç yıl bu bölgede incelemeler yaptı. 1651'den sonra Rumeli'yi dolaşmaya başlayan ve bir dönem de Sofya'da bulunan Evliya Çelebi, 1667 - 1670 yılları arasında Avusturya, Arnavutluk, Teselya, Kandiye, Gümülcine ve Selanik yörelerini gezdi.

SEYAHATNAME

50 yıl boyunca Hicaz, Mısır, Sudan, Habeşistan, Dağıstan gibi ülkelere gezilere çıkan ve bu gezilerin bazılarında yakınlık kurduğu bazı devlet büyükleriyle beraber olan Evliya Çelebi, gezilerde önemli mektuplar götürmek ya da savaşa katılmak gibi çeşitli hizmetlerde bulunuyordu. Bu arada gördüklerini, yaşadıklarını ve gözlemlerini, gerçekçi bir gözle izlenen olayların, yalın ve duru bir anlatım içinde halkın anlayacağı şekilde 'Seyahatname' eserinde, tarih ve yer belirterek yazıya döken Evliya Çelebi, bazen de naklettiği olayları renklendirmek amacıyla uydurma haberler ve olaylar da ortaya atarak, okuyucunun ilgisini çekmek için aklın alamayacağı garip olaylara da yer veriyordu.

Bütün gezip gördüğü yerleri okuyucuya anlattığı on ciltlik Seyahatname, sadece gözlemlere dayalı aktarmaları ve anlatımları içermekle kalmayıp, araştırıcılar için önemli inceleme ve yorumlara da olanak sağlayan bu eser, belirli bir çalışma alanını değil, insanla ilgili olan her şeyi kapsar. Bu yönüyle Seyahatname, Türk kültür tarihi ve gezi edebiyatı açısından önemli bir yere sahiptir.

Evliya Çelebi, 1682 yılında Mısır'da vefat etmiştir.