7 Mayıs 1953'te Urfa'nın Halfeti ilçesinin Fıstıközü köyünde dünyaya geldi. Babası Mehmet Akbaş, annesi Emine Akbaş'tı.
Zeyno ve Ahmet isimlerinde iki kardeşi olan Gürses'in babası çiftçilikle uğraşıyordu ve bağlama çalıyordu. Müslüm Gürses'in çocukluğunun ilk yılları Şanlıurfa'da geçti.
Gürses üç yaşındayken ekonomik nedenlerden dolayı ailecek Adana'ya göç ettiler. Terzi çıraklığı yaptı, kunduracılık yaptı. İlkokuldan mezun olduktan sonra eğitim hayatına devam etmeyen Müslüm Gürses; 14 yaşındayken Adana Aile Çay Bahçesi'nde düzenlenen yarışmaya katıldı ve birinci oldu. Gürses olan Soy ismini de o zamanlar almıştır.
1968 yılında albüm yapmak için İstanbul'a gelen şarkıcının Emmioğlu/Ovada Taşa Basma isimli plağı üç yüz bin satış yaparak o dönem için büyük başarı kaydetti. Gün geçtikçe tanınan Gürses, şöhretinin ilk yıllarında çıktığı Anadolu turnesi sırasında büyük bir kaza geçirdi. Alın kemiği kırıldı.
Kaza sonrası çıkardığı "Özür diliyorum senden", "İsyankar", "Ben insan Değil miyim" gibi albümlerle çıkışını sürdüren sanatçı, arabesk türünde en çok ilgi gören isimlerden biri oldu.
1979 yılında ilk defa İsyankar filmiyle kamera karşısına geçen Gürses, birçok uzun metrajlı filmde daha hayranlarıyla buluşacaktı.
Çocukluğunda hiçbir filmini kaçırmadığı ve büyük bir hayranlık duyduğu sinema oyuncusu Muhterem Nur'la 1982'de çıktığı Malatya turnesi sırasında karşılaşan şarkıcı, 1985 yılında Nur'la hayatını birleştirdi.
90'lı yılların başında gördüğü büyük ilgi üzerine ortaya çıkan ve Müslümcüler olarak anılan büyük bir fanatik kitlesi şarkıcının konserlerinde kendilerine zarar vermeye başladılar. Müslüm Gürses şarkılarındaki yalnızlık, hayata duyulan öfke ve ayrılık acısı gibi temaların dinleyicisinde yarattığı bu etki giderek bir fenomen halini almıştı.
Şarkıcının zaman zaman yaptığı uyarılara rağmen konserlerinde birçok dinleyicisi jilet kullanarak vücuduna zarar veriyordu. Arabeskin içinde bir alt kültür olarak kendini var eden bu durum, Gürses şarkılarına olan ilgiyi körüklüyordu.
90'lı yılların sonlarına doğru şarkıcının konserlerinde gerçekleşen ve ayini andıran bu görüntüler toplumun birçok kesiminden büyük tepki almaya başlamıştı. Gürses, o dönemde çıkardığı albümlerle de eski ilgiyi göremedi ve lüks bir teknenin güvertesinde çekimini gerçekleştirdiği klibi hayranlarının büyük tepki göstermesine neden oldu.
Zira dinleyici kitlesi genel olarak kente uyum sağlayamayan, ikinci sınıf insan muamelesi gördüğünü düşünen varoşlardan oluşuyordu. Dolayısıyla bu durum hayranlarında çelişki yaratmıştı. Müslüm Gürses'in o dönemde 15 yıl boyunca albümlerini çıkardığı Elanor plak firmasıyla da yolları ayrıldı.
Az konuşan ve ekranlarda pek fazla görünmeyen sanatçı zaman içinde medyada daha fazla yer almaya başladı. Bu değişim rüzgarları Gürses'in müzisyen kimliğine de yansıyacaktı. Nilüfer'in Olmadı Yar isimli şarkısını yorumlayarak bu değişimin ilk sinyallerini veren şarkıcı, Teoman'ın Paramparça ve Tarkan'ın İkimizin Yerine adlı çalışmalarını da seslendirdi.
1979 yılında ilk defa İsyankar filmiyle kamera karşısına geçen Gürses, toplam 39 sinema filminde rol almıştır.
Gürses'in, 2006'da yazar Murathan Mungan'la ortak projesi “Aşk Tesadüfleri Sever” müzik marketlerdeki yerini aldı. Mungan'ın sözlerini yazdığı, David Bowie'den Garbage'a, Leonard Cohen'den Jane Birkin'e birçok yabancı müzisyenin bestesini yaptığı şarkıları seslendiren Gürses yine çok konuşuldu.
2010 yılında Kasım ayında yeniden Pasaj Müzik ile "Yalan Dünya" isimli bir albüme imza atmıştır.
1982 yılında tanıştığı Muhterem Nur'la 1985 yılında evlendi, ve hala evlilerdir.
15 Kasım 2012 tarihinde kalbine stent takılan Müslüm Gürses'in karaciğer ve böbreklerinde çıkan sorunlar nedeniyle 18 Kasım 2012 Pazar günü durumu ağırlaştı. Uzun süre tedavi gören Gürses, büyük bir yaşam savaşı verdi. Makinelere bağlı olarak yaşatılmaya çalışılan Gürses, 01 Mart 2013 günü vefat etti.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış