İyi ki doğdun Yalçın Menteş...
*
Tamam diyorsun, bir bir gidecekler, demek ki şimdi de bunun zamanı. Ne kadar kabullense de insan, ölüm anının, o haberi duyduğun anın bir tarifi yok gerçekten…
Yalçın Menteş, en son Tatlı Kaçıklar’daki Saffet hali ile hafızama çakılmış, kalmış. Şu televizyon denen şey mühürlüyor insanı, insanın beynine. Üstelik en can alıcı haliyle… Ne çok hata yapmış, ne çok acı çekmiş! Bir yerde diyor ki: “Ben ailem bile bilmezken sırf gençlere örnek olsun diye çıkıp alkolik olduğumu söyledim. Eskiden alkol alırken etrafımda 500 kişi varken alkolü bırakınca 200'e düştü. Hastaneye yattım, 200 kişi varken etrafımda ameliyattan sonra 5 kişiye düştü. O da bizim camiamızdan değil. Herkes sanki vebalıymışım gibi kaçtı benden. Hiç ünlü arkadaşım yok. İşte asıl bu durum beni perişan ediyor. İnsanların bu kadar küçülmelerine şaşkınım”.
Galiba işte hayatın özeti bu paragraf. Neyse ki her şeyi fark etmeyi bilmişsin. Sadece zamanı biraz geciktirmişsin. Ama olsun, hepimizin payına düşen bir hayat var ve kimin ne olacağını kimse bilmiyor.
Ruhun şad olsun Yalçın Menteş!
Mekanın cennet olsun!
Çocukluğu ve eğitim hayatı
Yalçın, 1 Nisan 1960’ta, İzmir Tire’de dünyaya geldi. Okul hayatına burada başladı. Ortaokulu, liseyi yine İzmir’de tamamladı. Liseden sonra tiyatroya sevdalandı. 1977’de, Turgut Özkaman’ın “Darılmaca Yok” oyunuyla başladı sahneye çıkmaya.
Yalçın, bir komedyen olma yolunda ilerleyecek, başarılı projelerden geçecek, çokça hatalar yapacak, her insan gibi sevecek, sevilecekti…
Alkole bağımlı olduğunu fark edemedi
En büyük hatası kuşkusuz babasının izinden giderek alkole bulaşmak oldu. Yalçın’ın babası bir alkolikti. Bu durum annesini çok üzüyordu. Ancak Yalçın, alkolün babasına verdiği zararı fark edemedi. Çevresinde arkadaşları da alkole meraklı ve meyilliydi. Hal böyle olunca bu yaşların getirisiyle, arkadaşlarının merakı bir anda Yalçın’ın da merakı oluverdi. Annesi kocasından sonra oğluna da üzüleceğini fark etmişti. Ancak pek bir şey değiştiremedi. Çünkü Yalçın gerçekten alkolün çok zararlı bir şey olduğunu yaşından sebep kavrayamıyordu. Sıkça karşılaştığımız şeyler bizi ya itiyordu şu hayatta ya da içine içine çekiyordu işte. O, henüz 14 yaşındaydı alkol kullanmaya başladığında. Arkadaş buluşmaları, dost sohbetleri derken bir bağımlı olduğunu anlaması, belki de kabullenmesi 10 yılını alacaktı…
Yıllar sonra tanınan bir oyuncu olduğunda verdiği bir röportajda, bu konuda şunları söyleyecekti: “Ben 30 yıl süreyle içtim. İlk 10 sene alışkanlık olduğunu fark edemedim. Alışkanlık haline geldiğini anlamıyordum. Sonra görevmiş gibi mecburmuşsun gibi içiyorsun. Çükü vücut duramıyor. Sabah kalktığınızda akşam kiminle içeceğim oluyorsunuz. Berbattı inanın”.
Alkolün hayatının en güzel yanlarını çaldığının itirafıydı bu. Evet, çok uzun süre bağımlısıydı. Ama bir gün bırakacaktı…
Yalçın Menteş evlendi
Yalçın ve Birhan, 1981’de, İzmir’de evlendi. 1991’de oğulları Atilla geldi dünyaya. Uzun soluklu bir evlilikti. Yalçın’ın alkol bağımlılığının içsel yükünü annesinden devralmıştı Birhan. 2006’da artık olmayacağına karar verdi ve Yalçın’ı terk etti. Oysa sonuna kadar gelmişti. Ama yürünen yol o kadar uzundu ki, belli çok yorulmuştu. Belki ihtiyacı biraz soluklanmaktı…
2009’da tekrar bir araya geldiler. Belki çok sevgiden, belki yılların alışkanlığından, belki vicdanın üzerine bırakacağı bir başka içsel yükten ya da hepsinin toplamıydı belki; Birhan, eski kocasını sağlık sorunlarıyla yalnız bırakamayacağına karar vermişti…
(Mehmet Ali Erbil ile)
Yalçın Menteş İstanbul’da
Çok gençti, çok hayalleri, umutları vardı. Doğup büyüdüğü şehirde tiyatro yapmaya devam ediyordu. 1983’te, 45 kişilik bir kadro ile bir cep tiyatrosu kurdu. Ancak gönlü sanata bir kez bulaşan her faninin yolu İstanbul’dan geçer ya hani, şimdi Yalçın da İstanbul’un yolunu tutmuştu. Bir dönem oyunculuğu bırakıp İzmir’e dönecek muhasebeci olarak çalışacak olsa da, bundan böyle hayat çizgisinde İstanbul vardı…
Bir süre TRT’nin bazı programlarına küçük komedi bölümleri yazdı. Bir yandan da bir reklam ajansı kurmuştu.
1995’te şansı yüzüne gülmeye başlamıştı. “Dikkat Yalçın Menteş” adını verdiği tek kişilik oyunu ile ilgi çekmeyi başardı. Bu oyun ona televizyon dünyasının kapılarını da tam manasıyla açacaktı…
1998’de, nicedir etkisinde olduğu “Türk Büyükleri Ansiklopedisi”nden faydalanarak yeni bir proje ile seyircisinin karşısındaydı. Hazırladığı “100 Ünlü Yüz”de Türkiye gündeminde yer eden ünlü isimleri sahneye taşıdı…
(İsmet Ay ve Mehmet Ali Erbil ile)
Tatlı Kaçıklar
Tatlı Kaçıklar… 1996-2001 yılları asında ATV’de yayınlanan, başrollerini Yalçın Menteş ve Mehmet Ali Erbil’in paylaştığı, döneme damgasını vuran komedi dizisiydi. Yalçın Menteş, belki de adını en çok bu dizi ile duyurdu. Artık tüm Türkiye onu tanıyordu. Üstelik Erol Günaydın, İsmet Ay gibi usta isimlerle de çalışıyordu.
Yalçın, bu dizide ayağı yere basan, her koşulda dürüst olmayı seçen Saffet karakterini canlandırıyordu. Onun başına ne gelirse yakın arkadaşı Rafet (Mehmet Ali Erbil) yüzünden geliyordu. Diziyi en baştan hatırlayamıyorum, ama eşleri Serap (Pelin Körmükçü) ve Aysu’nun (Buket Dereoğlu) spor salonunda çalıştığını, sürekli step yaptıklarını hatırlıyorum. Eminim Saffet’in, dostu afet ve onun çapkınlıkları yüzünden nasıl karısı Serap’a karşı zor durumda kaldığını hatırlıyorsunuzdur. Ne güzel, hepimizin yüzüne bir tebessüm yerleşsin…
(Tatlı Kaçıklar)
Onu nerelerde izledik
Tatlı Kaçıklar, Yalçın Menteş’e gerçekten de müthiş bir şöhret kazandırmıştı. Haliyle peşi sıra başka projeler de geldi.
Tatlı Kaçıklar’dan önce, 1992’de, döneminin sevilen dizilerinden “Mahallenin Muhtarları”nda konuk oyuncu olarak yer aldı. 1997’de televizyon dizisi “Hayvanlara Dokunduk”, 1999’da, yine eskilerin en sevilen dizilerinden “Çarli”deydi.
2001’de “Yalçın Menteş Show”u hazırlayıp sunmaya başladı. 2004’te, Tahsin karakteriyle “Cennet Mahallesi”ndeydi. 2005’te Komiser Necmi karakteriyle “Sevda Tepesi”nde, Dursun karakteriyle de “İnadım İnat” dizilerinde oynarken, 2006’da Teoman karakteriyle “Yalancı Yarim”de oynadı. 2008’de “Yalancı Romantik” dizisinde iki yıl sürecek rolü Batık Osman karakterine hayat verdi.
2009’da “Hamileyim Hamile” adlı sinema filminin Recai’siydi. 2011’de, yakın dönemin fenomen dizilerinden “Akasya Durağı”na, 4. sezonda, Tuncay karakteri ile dahil oldu. “Charlie” adında bir maymunla stand-up gösterileri de yaptı.
Onu televizyonda en son 2013’te, “Doksanlar” dizisinde Rasim karakteri ile izledik. Ayrıca 2018’de çekilen “Babamın Ceketi” sinema filminin de konuk oyuncusuydu…
(Tatlı Kaçıklar)
Alkolü bıraktı
“O zamanlarda çekilmiş fotoğraflarımla şimdiki fotoğraflarımı yan yana getirirseniz farkı anlarsınız. Daha önce maymun gibiydim; ama bugün baktığınızda suratımın rengi bile değişti” diyordu bir röportajında. Alkolden kurtuluşunu adeta kendisini acımasızca eleştirerek kutluyordu. Sahiden de fiziksel değişimi fark edilmeyecek gibi değildi. Nefes alıp verişi bile artık daha sağlıklıydı.
5 aylık bir tedavi sürecinden geçmişti. Ama bu öyle hastanede görülen bir tedavi değildi. 1935’te iki Amerikalının kurduğu Adsız Alkoliklerin terapisini keşfetmişti. Amerika’da bir senede 3 bin 600 grup olmuş ve sonra dünyaya yayılmıştı. Yalçın da Adsız Alkoliklerin Moda grubunu buldu. Burada kendisi gibi alkoliklerle bir araya geldi. İlk 20 gün alkollü olarak katıldı. Bu şekilde geldiğinizde toplantıya katılmanıza izin vardı; ancak söz hakkı verilmiyordu.
Yalçın yılların üzerine bıraktığı bu alışkanlıkla çetin bir mücadeleye girmişti. Buraya gelmeden önce hasta olduğunun bile farkında değildi halbuki. Nasıl kalbin ağrır doktora gidersin, bunu bir hastalık olduğunu bilerek ve kabul ederek. Oysa şimdi tüm vücudu ağrıyor, alkolün pençesine düşmüş çırpınıyordu. Ne çok şeyini kaybetmişti; ama o, hasta olduğunu 30 yıl sonra öğreniyordu.
Bu bağımlılık, onun hayatında pek çok manevi şeyin yanında 3 daire, 1 dükkan, borsada pek çok değerli kağıt, bir cip ve tiyatroda dekorunu taşıyan kamyonunu kaybettirmişti. Ne kadar birikimi varsa satmıştı. Tüm bunlar onu elbette doğru karara götürdü. Yalçın karar vermişti, oğlunun doğum gününde, 25 Ekim’de (2006) alkolü bırakıyordu. “Doğum günümüz aynı olsun diye 25 Ekim'i tercih ettim ve bıraktım” diye dile getirmişti çok sonra bu kararını.
Sonra neler oldu
Sadece fiziksel görünümü değildi elbet değişen. İşine de, özel hayatına da daha bir özenli yaklaşıyordu artık. Zamanla maddi olarak da toparlandı. Etrafındaki insanların sayısında da zamanla azalmalar oldu. Kimi kendiliğinden uzaklaşmıştı, kimini ise, Yalçın, isteyerek uzaklaştırdı. Bu durumu röportajında şöyle özetlemişti: “Şöyle bir gerçek var; içki içerken etrafımda olan insanlar gelip geçici dostluklar kurmuşlar benimle. Bu insanlar Yalçın Menteş ısmarladığı için geliyorlardı. Her akşam benim masamda konuk oluyordu. Şimdi alkolü bırakınca hiçbiri yok etrafımda”.
Alkolü işine karıştırmama konusunda disiplinli durmaya çalışmıştı yıllardır. Sette alkol kullanmıyordu; ama işi biter bitmez içki masasındaydı. Sete geç kaldığı oldu; ama sette hiç içmedi. Evet, işi konusunda mümkün olduğu kadar özenliydi. Ancak bu özen evi için söz konusu olmuyordu. Sarhoş olunca bambaşka birine dönüşüp kırıp dökenlerden değildi neyse ki. Ama alkol kanına karıştıkça Yalçın daha da agresifleşiyordu.
Karısı Birhan sonuna kadar dayanmış da, yolun sonunca nefesi kesilmişti. Yalçın alkolü bıraktıktan 2-3 ay sonra karısı ayrıldı ondan. Oysa hep bunu beklemişti. Ama yılların birikimi ağır bastı ve aşamadığı öfkesinden sebep kocasını boşadı. 3 yıl ayrı kaldılar ve yeniden bir araya geleceklerdi…
Yolluk
Yolluk, Yalçın Menteş’in alkol bağımlılığından sonra tüm yaşadıklarını, geçen yılları anlatmak için yazdığı bir oyundu. Alkolü bıraktıktan sonra, yaşadıklarını sahnede anlatması gerektiğine karar vermişti. Oyun, alkolün insana neler yapabileceğinin mesajını veriyordu.
Yine aynı röportajında şöyle anlatmıştı geçen zamana pişmanlığını: “Kendime çok kızıyorum. Zamanımı çok kaybettim. Hayatımın en güzel dönemlerini çaldı benden. Mesleğimde kariyer olarak çok farklı yerlerde olabilirdim. Kendime hak etmediğim şeyler yapmışım”.
Evet, kendine hiç hak etmediği şeyler yapmıştı. Bir kere son 27 yıldır şeker hastasıydı. Tansiyonu da artık pek iyi sayılmazdı. Vücuduna iyi bir yatırım yapmamıştı zira. Onu daha da zor günler bekliyordu…
Zor zamanlar
Yalçın ve Birhan Menteş’in ayrılığı hiç de kolay olmamıştı. Alkol, artık sayamadığı çapkınlıklar Birhan Hanım’ı öyle yormuştu ki, kavga kıyamet bir şekilde ayrıldılar. Bir yandan da Yalçın, elini karısı ve oğlunun üzerinden hiç çekmemişti.
3 yıllık ayrılığın ardından Birhan Hanım, eski kocasının beyninde bir pıhtı oluşması sebebiyle sağlığının bozulduğunu öğrendiğinde yanına koşan ilk kişi oldu. Baktı ona.
Uzun yıllardır şeker hastasıydı. Şimdi de ayağında bir yara çıkmıştı. Ailecek gidildi hastaneye. Ne oğlu yalnız bıraktı onu ne de Birhan Hanım. Ne yazık ki, yara bir hafta içinde kangrene çevirdi. Ve bir hafta içinde, 2013’te kangrenden sebep sağ bacağı dizinin üzerinden kesildi. Elbette yanında olan yine eski karısı Birhan Hanım idi. Bu çok büyük bir olaydı ve kadıncağız çok sarsılmıştı. Kin, nefret, kötü hiçbir duygunun şimdi bir ehemmiyeti yoktu. Zaten hepsi silinip gitmişti. “O artık benim için bir can ve çocuğumun babası ayrıca eskimeyen bir dosttu. Çok kin ve nefretle ayrıldığım. Ayağıma bile kapansa onu affetmeyeceğim ve asla bir araya gelmeyeceğim diyordum. Ama büyük konuştum, vicdanım devreye girdi; ne olursa olsun 25 yılımız geçti. Kendimi mecbur hissettim onun yanında olmaya” diyordu Birhan Hanım…
Bu çok vefalı bir davranıştı. Ancak insan kendinde olmayanı, yaşamadığını pek anlayamıyordu. Yalçın ve Birhan, bir araya karı koca olarak gelmemişlerdi. Bunun adı dostluktu, vicdandı, kalpti… Birhan Hanım, babasından gelen maaş ile geçiniyordu. Komşuların “Beraber yaşıyorlar” şikayeti üzerine bu maaş da kesildi.
Kim ne derse desin, "Yalçın, benim 25 yıllık eşimdi. İyi kötü günlerim oldu. Ona sırtımı dönemezdim. Beni zamanında aldattı, üzdü, kırdı ama şimdi hesaplaşma zamanı değil. Onu yarı yolda bırakamam" diyen Birhan Hanım, tüm eleştirilere, şu yaşananlara rağmen eski kocasını yalnız bırakmadı.
Ama bir yandan da parasızlık diye bir şey vardı. Bir zamanlar ne çok dostu olduğunu düşünüyordu Yalçın Menteş, oysa şimdi evinin kapısını çalan 3-5 kişi kaldığını söylüyordu. “Alkışları özledim, kameraları özledim yeniden ekranlara dönmek istiyorum” diyordu. Çok özlüyordu…
İşte o özlemi “Doksanlar” dizisiyle dindirmişti. Bir de 2018’de konuk olduğu sinema filmi “Babamın Ceketi”nde…
Doksanlar setinde gözyaşlarına hakim olamamıştı...
Yalçın Menteş öldü
Yıllardır süren şeker hastalığı, 2013’te kesilen bacağı derken Yalçın Menteş, şimdi de akciğer kanseri tedavisi görüyordu. Sağlığına pek de iyi bir yatırım yaptığı söylenemezdi…
12 gün önce de fenalaştı ve yoğun bakıma kaldırıldı. Dün gece yaşam mücadelesini yitirdiği haberini ise oğlu Atilla, “Sevgili babam Yalçın Menteş'i kaybettik. Tüm yakınlarının ve sevenlerinin başı sağ olsun!" diyerek duyurdu.
Diyabetik olan ve aynı zamanda akciğer kanseri tedavisi gören tiyatrocu Yalçın Menteş, 12 gün önce, 29 Ocak’ta kaldırıldığı yoğun bakım ünitesindeki yaşam mücadelesini kaybetti.
Haberi Yalçın Menteş'in oğlu Atilla Menteş, " ifadeleriyle duyurdu.
Yalçın Menteş, 7 Şubat 2019 gecesi, 58 yaşında hayata veda etti. Hızlı yaşamış ve genç ölmüştü galiba. Hayatın değerinin çok sonra farkına varmıştı. Ama nihayetinde pişmanlığı öteki dünyaya kalmamıştı. Hatalarının farkında, oyunculukta bir döneme damga vuran bir Yalçın Menteş geçti bu dünyadan…
İyi ki…
Onun ardından
Ardından ünlüler camiasından sosyal medyada notlar paylaşılmaya başlandı. Bu arada bugün Tatlı Kaçıklar dizisi ile parladıkları yakın dostu Mehmet Ali Erbil’in de doğum günü ve kendisinin tedavisi de hala devam ediyor. Yakın dostu Yalçın Menteş’in ölüm haberini aldığında ise, çok üzülerek gözyaşlarına engel olamamış ve cenazeye katılamayacağı için de çok üzülmüştü…
Bunun yanında ise, sosyal medyadan birkaç paylaşım şöyleydi:
İbrahim Tatlıses
“Zaman zaman birlikte çalıştığım, yeri geldiğinde aynı ekmeği bölüştüğüm canım arkadaşım Yalçın Menteş; garip, sahipsiz ve kırgın ayrıldı aramızdan... Ne zaman arasam, ne istersen emrin olur desem; “Abi senin sağlığın yeter.” derdi, işte bu kadar da onurlu adamdı... ALLAH rahmet eylesin, mekanı cennet olsun, gittiği yerde huzur bulsun inşALLAH...”
Ömür Gedik
"Allah rahmet eylesin, ışıklar içinde uyu Yalçın Menteş".
Şinasi Yurtsever
"Güzel insan yetenekli oyuncu Yalçın abimiz de aramızdan ayrıldı. Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun Yalçın Menteş".
*
Not:
Biyografisini okumak istediğiniz kişileri lütfen bizimle paylaşın.
Instagram: biyografivekitap
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış