(4 Ekim 1895; Bakü – 7 Kasım 1944; Sugamo Hapishanesi, Tokyo)
Casuslar arasında en başarılıları arasında gösterilir. Casus kod adı Ramsay'dır. Almanya'da ve Japonya'da gazeteci olarak çalışmıştır.
1941'de Tokyo'da yakalanan Sorge, 1944'teki idamına kadar SSCB ile olan bağlantısını reddetse de SSCB ancak 1964 yılında Sorge'u kahraman olarak tanımıştır.
Çarlık Rusyasında Azerbaycan Bakü'de doğar. Burada çalışan Alman maden mühendisi babası Adolf Sorge'un dokuz çocuğundan en küçüğüdür. Annesi Rus Nina Semionova Kobieleva'dır. Babasının Kafkas Petrol Şirketiyle olan sözleşmesi bitince aile Almanya'ya döner. Kafkasya'da doğmuş olmak ve sonradan Berlin'e dönmek küçük Richard'ı çok etkilemiştir. Kozmopolit bir aile ortamı olan Sorge ailesi Berlin'deki ortalama burjuva ailelerinden farklıdır. Richard'ın büyük amcası Friedrich Adolf Sorge, Karl Marx ve Friedrich Engels'in dostudur.
Ekim 1914'de I. Dünya Savaşı çıkınca gönüllü olarak orduya yazılır. Topçu birliğine gönderilen Sorge, Batı cephesinde Mart 1916'da şarapnel yüzünden ağır yaralanır. Üç parmağı kesilir ve iki ayağı da kırılır, bu yaralar yüzünden hayatının sonuna dek topallayacaktır. Rütbesi onbaşıya çıkartılır ve Demir Haç nişanıyla ödüllendirilerek ordudan terhis edilir. Nekahat döneminde Marx'ın eserlerini okuyacak ve komünist ideolojiyi benimseyecektir.
Savaşın sonuna kadar Berlin, Kiel ve Hamburg Üniversitelerinde ekonomi eğitimi alır. Ağustos 1919'da Hamburg Üniversitesinde Siyaset Bilimcisi olarak mezun olur. Alman Komünist Partisine üye olur. Siyasi fikirleri yüzünden girdiği işlerden atılır. Moskova'ya gider ve Komintern için çalışmaya başlar.
1930 yılında Sorge Şangay'a gider, buradaki amacı istihbarat sağlamak ve devrime yardım etmektir. Resmi olarak Alman gazetesi Frankfurter Zeitung muhabiridir. Max Clausen adlı diğer bir casusla temasa geçer. Buradayken Japon gazeteci Hotsumi Ozaki ile tanışır. Japon gazeteci daha sonra Sorge'un kurduğu şebekeye katılmayı kabul edecektir. Çin'de çeşitli yerleri gezerek komünistlerle temasa geçer. 1932 Aralık ayında Moskova'ya çağrılır.
Mayıs 1933'de Sovyetler Birliği, Sorge'u Japonya'da bir casus şebekesi kurmakla görevlendirir. Görevi gizlemek için önce Ramsay adıyla Berlin'e gönderilir. Burada eski ilişkilerini sağlamlaştıracak ve Japonya'ya Alman gazeteci kimliğiyle girecektir. Berlin'de tekrar Nazi Partisine sık gitmeye başlar ve parti içinde yükselir. Sarhoşken ağzından bildiklerini kaçırmaktan korktuğundan içkiyi bırakacaktır. Sorge 6 Eylül 1933 tarihinde Yokohama'ya gelir. Yeraltındaki Japonya Komünist Partisi veya Tokyo'daki Sovyetler Birliği Elçiliğiyle hiçbir koşulda temasa geçmemesi tembihlenir.
Şebekesinde Kızılorduda subay ve radyo operatörü Max Gottfried Friedrich Clausen, Hotsumi Ozaki ve iki Komintern casusu Branko Vukelic Fransız magazin muhabiri ve Japon gazeteci Miyagi Yotoku bulunmaktadır. 1933-34 arasında Sorge Japonya'da NKVD için bir casus şebekesi kurmuştur. Şebekedekiler hükümete yakın isimlerden Japon dış siyasetiyle ilgil ayrıntılı bilgiler almaktaydılar. Ona bağlı casuslardan Hotsumi Ozaki başbakan Fumimaro Konoe ile yakın bir ilişki geliştirecek ve çok gizli bazı belgelere ulaşabilecektir.
O sırada Almanya'nın içerisinde istihbarat sağlamak çok zordur. Sorge'dan Almanya ile ilgili istihbaratı Japonya üzerinden sağlaması istenir. Resmi olarak Nazi Partisi üyesi olan Sorge, Tokyo'daki Alman Büyükelçiliğine girecek ve elçi Eugen Ott ile yakınlık sağlayacaktır. Elçilikten önemli bilgiler sağlayacak hatta elçinin eşiyle de flört edecektir.
Sorge Kızılorduya özellikle Anti-Komintern Paktı ile ilgili değerli bilgiler sağlar. Pearl Harbor Saldırısını önceden haber verir. 1941 yılında ise Moskova'ya Nazilerin Sovyetlere saldıracağı tam tarihi verdiği idda edilir.
Moskova ise bu istihbarata mesafeli davranacaktır. (Almanya'daki Sovyet casus şebekesi Kızıl Orkestra da aynı tarihi bildirmiştir.) Sorge kendisine ulaşan bilgileri Alman Elçiliğinde askeri ataşe yardımcısı olan Yarbay Friedrich von Schol'dan alır.
14 Eylül 1941 günü ise gönderdiği mesajda Japonların aşağıdaki gelişmeler olmaksızın Sovyetler Birliğine saldırmayacağını bildirir.
Bu bilgi ışığında Uzakdoğudaki Sovyet birlikleri ana cepheye çekilebilmiştir.
Kwantung Ordusunun varlığı yüzünden yine de çok sayıda Sovyet birliği sınırda bulunmak durumundaydı. Nazi saldırılarının püskürtülmesi için bu bilgi çok değerli olmuştur. Bu açıdan bakıldığında Sorge'un şebekesi savaş sırasındaki en başarılı casusluk şebekesidir. Bununla ilgili bir plaket Sheremetyevo Havaalanı girişinde bulunmaktadır.
Sorge ve ekibini verdiği en önemli ikinci bilgi ise Stalingrad ile ilgilidir. Stalingrad Savaşı modern tarihin en kanlı ve en büyük savaşlarından birisi sayılmaktadır. Sorge Moskova'ya gönderdiği mesajda Naziler eğer şehri ele geçirirse Japonya'nın Uzakdoğudan saldırıya geçeceğini bildirmiştir.
Savaş ilerledikçe Sorge ve ekibi için mesajlarını iletmek çok daha tehlikeli hale gelmekteydi. Ancak her şeye rağmen mesajlarına devam eder. Ancak Japonlar Sovyetler Birliği ile tek yönlü radyo sinyal trafiğine bakarak bir casus örgütünün varlığından şüphelenmeye başlarlar.
Japon gizli servisi ise istihabarat toplamaya başlamıştır.14 Ekim 1941 günü Ozaki yakalanır ve sorguya alınır. Sorge, gizli servisin ensesinde olduğu uyarılarını dikkate alır ve Japon sevgilisiyle beraber ülkeyi terk etmeye karar verir. Ancak 18 Ekim 1941 günü Tokyo'da yakalanır.
İlk başta Japonlar Nazi Partisi üyeliği ve Almanya bağlarından ötürü Sorge'un Abwehr ajanı olduğunu düşünür. Ancak Abwehr böyle bir ajanlarının olmadığını söyleyince Sorge ağır sorgulamaya alınır.
İşkence altındayken bile Sovyetler Birliğiyle ilgili tüm ilişki iddialarını yalanlar. Sorge'un, Japon savaş esirleriyle değiş tokuşu söz konusu olmamış çünkü Sovyet hükümeti de onunla ilgili tüm bağlantı iddialarını yalanlamıştır.
Richard Sorge Japonlar tarafından 7 Kasım 1944 günü. (Ekim Devrimi'nin 26. yıldönümü) sabahleyin asılır. Aynı gün içinde asılan Hotsumi Ozaki savaş sırasında Japonya'da vatana ihanetten asılan tek Japon vatandaşıdır.
Sovyetler Birliği ise 1964 yılına kadar Sorge'a sahip çıkmamıştır. Bunun Stalin'in Nazi saldırısını bildiren Sorge'un verdiği istihbarata itibar etmediğinin ortaya çıkmaması için yapıldığını savunanlar vardır.
Ancak unutulmamalıdır ki çok nadiren devletler yakalanan ajanlarına sahip çıkar. Sorge'un annesi hâlâ Almanya'da yaşamaktadır. Sorge ise önce Sugamo Hapishanesi mezarlığına, sonra ise Tokyo'daki Fuchu Mezarlığına defnedilmiştir.
Sevgilisi Hanako Ishii mezarını ölünceye dek ziyaret etmiştir.