Alman medyası İngiltere'nin AB kararını bekliyor
Haber Merkezi

Brexit, tam anlamıyla İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden ayrılmasını ifade ediyor. İngiltere şu günlerde Avrupa Birliği üyeliğini referanduma götürmeye hazırlanıyor.

İngiltere'nin AB'de kalıp kalmayacağı 23 Haziran'da yapılacak referandumla belli olacak.

ALMANYA "GİTME" MESAJI GÖNDERİYORDU

İngiltere gibi siyasi ve ekonomik büyüklükte bir ortağın, özellikle de Almanya için 45 milyar Euroluk pazar anlamına gelen bir ülkenin, birlikten çıkması başta Almanlar olmak üzere Avrupalıları düşündürüyor.

Almanlar, Der Spiegel gibi yayın organları üzerinden İngiltere'ye "Gitme" mesajı gönderip rica ediyorlardı, durum ciddileştikçe "AB olmadan hiçbir şeysiniz" demeye getiren manşetlerle tehdit ediyorlar.

ALMAN MEDYASI TEHDİT ETTİ: AB FONLARI OLMADAN AYAKTA KALAMAZSINIZ

Alman gazetesi Deutsche Welle'de konuya ilişkin hazırladığı haberde, iki bölgenin şimdiden kararını verdiğini, ancak AB'siz ne internetin ne de Erasmus'un mümkün olmadığı, İngiltere'deki bazı bölgelerin AB fonları olmadan ayakta kalmasının mümkün olmadığını duyurdu.

Alman medyası İngiltere'nin AB kararını bekliyor

ÜLKEDE FİKİRLER İKİYE BÖLÜNDÜ

Deutsche Welle, "İngiltere'de halkın bir bölümü hala oyunu ne yönde kullanacağını bilmezken Ceredigion ve Haverings Kontlukları gibi kararını çoktan vermiş bölgeler de var" dedi. YouGov adlı İngiliz kamuoyu araştırma şirketince yapılan son ankete göre AB'ye en çok mesafeyle yaklaşan bölge Londra Haverings iken Galler'deki Ceredigion AB'de kalınmasından yana.

"AB'SİZ NE İNTERNET NE ERASMUS MÜMKÜN"

Gallililerin neden bu denli AB yanlısı olduğu, sokaktaki insanlara İngiltere ile ilişkilerinin nasıl olduğu sorulduğunda daha iyi anlaşılıyor.

Örneğin yarı Galli yarı Fransız olan üniversite öğrencisi Francois-Poncet, “Galliler AB'ye İngiltere'den daha yakın” diyor. Bunun önemli bir nedeni 15 bin nüfuslu Aberystwyth'deki 11 bin üniversite öğrencisi.

Francois-Poncet gibi buradaki çoğu üniversiteli, AB'nin Erasmus öğrenci programından yararlanıyor ve bu nedenle AB'den ayrı bir yaşam düşünemiyor.

AB'DE KALINMASI İÇİN KAMPANYALAR YAPILIYOR

Sömestr sona ermiş olmasına rağmen, Francois-Poncet, referandum sona erene kadar Galler'de. Hatta AB'de kalınması için yürütülen kampanyaya destek arıyor.

Kampanyada en çok ileri sürülen tezlerin başında “AB'nin Galler'de İngiliz hükümetinden daha fazla yatırım yaptığı”.

Francois-Poncet, “Buradaki hızlı internet erişimini, trafik ve ulaşım alt yapısını, üniversiteye yapılan AB teşvikini, hepsini AB'ye borçluyuz” diyor. Francois-Poncet, “Ceredigion bugün bu kadar ileriyse bu AB sayesinde” ifadesini kullanıyor.

Alman medyası İngiltere'nin AB kararını bekliyor

GALLER LONDRA'DAN DESTEK ALMIYOR

Galler Londra'dan herhangi bir mali destek almadığı için AB'nin desteğine ihtiyacı var. Galler Çiftçi Birliği'nden Glynn Roberts, ürünlerinin satışından yeterli gelir elde edemediklerini belirterek, "İngiliz Ekonomi Bakanlığı halimizi görmezden geliyor" diyor. Roberts'in yıllık 30 bin euroluk gelirinin yarısı AB teşviklerinden karşılanıyor. Roberts'e göre “AB teşvikleri sona ererse burada yaşam felce uğrar”.

HAVERİNGS AB'DEN ÇIKMAK İSTİYOR

Ceredigion'a yaklaşık 300 kilometre mesafedeki Haverings'de ise tam tersi bir hava hâkim. Muhafazakâr Parti için AB'den ayrılmak için kampanya yürüten Sue Connely, "Herkes buraya gelip bizim sırtımızdan geçiniyor" diyor.

Sınırların daha sıkı kontrol edilmesi gerektiğini savunan Connely, Avustralya gibi yeni bir kontrollü göç sistemi oluşturulması gerektiği görüşünde.

"HERKES GELİP DENİZLERİMİZDE AVLANABİLİYOR"

Haverings'in en işlek alış veriş caddesinde bir balıkçı tezgâhı sahibi olan Kim Crosbie de, İngiltere'nin AB'den ayrılması gerektiğini savunuyor. Crosbie özellikle AB'nin balıkçılık ile ilgili düzenlemelerinden rahatsız. "Herkes gelip bizim denizlerimizde avlanabiliyor. Ama bizim yüzde 24'lük avlanma kotasını aşmamıza izin verilmiyor" diyor.

Muhafazakâr Partili politikacı Andrew Rosindel ülkede AB'den ayrılık yönünde bir eğilimin ağır basabileceği öngörüsünde bulunarak, "Vatandaşlarımız İngiliz hükümetinden kendi yasalarını kendilerinin yapmasını istiyor, başkalarının dayatmasını değil" diyor.

ALMAN DERGİSİ BÖYLE YALVARMIŞTI

Almanya'nın en büyük dergisi Der Spiegel, geçtiğimiz haftaki sayısında İngiltere'ye yalvarmıştı. Derginin kapağında İngiltere bayrağının üzerinde İngilizce ve Almanca "Lütfen gitme!" yazısı yer almıştı.

Alman ekonomisinde Brexit endişesi

Alman ekonomisinde Brexit endişesi