Fransa Curbaşkanı Emmanuel Macron, Ruanda’ya resmi ziyarette bulundu.
Son 10 yıldır Ruanda’yı ziyaret eden ilk Fransız cumhurbaşkanı olan Macron, Twitter hesabından yaptığı paylaşım ile bu ziyaretin Afrika ile ilişkilerde yeni bir sayfa açacağını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Macron, Kigali Uluslararası Havalimanı'nda Ruanda Dışişleri ve İş Birliği Bakanı Vincent Biruta tarafından karşılandı.
Başkent Kigali'de 250 binden fazla kurbanın gömüldüğü Gisozi Soykırım Anıtı’nı ziyaret ettikten sonra burada bir konuşma gerçekleştirdi.
ÖZÜR DİLEMEDİ
27 yıl önce yaklaşık 1 milyon insanın ölümü ile neticelenen soykırıma ilişkin açıklamalar yapan Macron'un özür dilemesi beklenirken, farklı bir açıklama geldi.
Macron, bu soykırımda Fransa’nın sadece rolü olduğunu söyledi.
“FRANSA’NIN SİYASİ BİR SORUMLULUĞU VAR”
Ancak, Fransa’nın suç ortağı olmadığının altını çizerek, "Fransa'nın Ruanda'ya yönelik bir rolü, hikayesi ve siyasi sorumluluğu var. Ve bir görevi var: Tarihle doğrudan yüzleşmek ve çok uzun süre gerçeği araştırmak yerine sessizliğe değer vererek Ruanda halkına çektirdiği ıstırabı tanımak." ifadelerini kullandı.
Zamanın Fransız hükümetinin, soykırım uygulayan Ruanda yönetiminin fiilen yanında olduğunu, bu sebeple Fransa'nın sebep olduğu acıları çekenlerin yüzüne bakma ve acılarını kabul etme görevi olduğunu belirtti.
"SORUMLULUĞUMUZUN KAPSAMINI TANIMAK İÇİN GELDİM"
Ayrıca, ülkesinin doğrular konusunda uzun süre sessiz kaldığını kaydederek şu ifadeleri kullandı:
"Sadece o geceden geçenler affedebilir ve bunu yaparak bağışlama armağanını verebilir. Bugün bundan dolayı acizane ve saygıyla yanınızda duruyorum, buraya sorumluluğumuzun kapsamını tanımak için geldim.
“FRANSA SUÇ ORTAĞI DEĞİLDİ”
"Fransa, bu yöndeki uyarılara kulak asmayarak soykırımcı bir rejimin fiilen yanında durdu. Bataklıklar, tepeler, kiliselerde insanların peşine düşen katiller, Fransa'nın yüzüne sahip değildi. Fransa suç ortağı değildi. Dökülen kan, onun silahlarına ya da askerlerinin ellerine bulaşmadı."
Fransa'nın 1990'dan miras kalan çatışmaya dahil olarak, ülkedeki duruma ilişkin uyarıları dikkate almadığını söyleyen Macron, ülkesinin bölgesel çatışma veya sivil savaşı önlemeye çalışırken tüm uyarıları kulak ardı ederek soykırım uygulayan bir kişinin yanında durduğunu ifade etti.
Bu şekilde ülkesinin çok kötü biten döngüye dahil olduğunu dile getirdi.
"MACRON'UN SÖZLERİ ÖZÜRDEN DAHA DEĞERLİ BİR ŞEYDİ"
Anıt ziyaretinin ardından Macron'la ortak basın toplantısı düzenleyen Ruanda Devlet Başkanı Paul Kagame, Fransa ile ilişkilerin düzelmesini Fransa'nın resmen özür dilemesine tercih ettiğini şu sözler ile ifade etti:
"Macron'un sözleri özürden daha değerli bir şeydi. Hakikatti.”
Macron ise "Özür dileyecek misiniz?" sorusunu, "Özür doğru terim değil." diyerek cevapladı.
“SOYKIRIM HAZIRLIĞI KONUSUNDA KÖR DAVRANDI”
Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'a, martta Ruanda soykırımına ilişkin bir rapor sunulmuştu.
Bu raporda, Fransa'nın soykırımda ağır sorumluluğu bulunduğu ancak suç ortağı olduğunu gösteren bir şey olmadığı ifade edilmişti.
Dönemin Cumhurbaşkanı François Mitterrand'ın, soykırımda önemli rol oynadığı vurgulanmıştı.
Raporda, "Fransa, soykırım hazırlığı konusunda kör davrandı." ifadeleri yer almıştı.
Ayrıca, Fransa'nın soykırımı yapan hükümete silah temin etmesinin ve Fransız askerlerinin Ruanda ordusuna eğitim vermesinin arkasında ülkenin etnikçi yaklaşımının olduğu aktarılmıştı.
“ÖNGÖRÜLEBİLİR SOYKIRIMA İMKAN TANINDI”
Ruanda hükümetinin girişimiyle ABD merkezli ‘Levy Firestone Muse’ hukuk firmasının hazırladığı raporda ise, Fransa'nın Ruanda soykırımında ciddi sorumluluğu bulunduğu kaydedildi.
Fransız hükümetinin Hutu rejiminin soykırım gündeminden habersiz olmadığı, öngörülebilir bir soykırıma imkan tanıdığı vurgulandı.
RUANDA’DA SOYKIRIM
Ruanda'da 1994'te Hutular, Tutsileri dönemin Devlet Başkanı Juvenal Habyarimana'nın uçağının düşmesinden sorumlu tuttu.
Bu olay üzerine Tutsilere karşı soykırım başlatıldı.
Ülkede 100 gün süren katliamda, 800 binden fazla Tutsi öldürüldü.
Fransa ise soykırımı yapan Hutu hükümetinin uzun süre destekçisi oldu.
SOYKIRIMCILAR SİLAH VE MÜHİMMAT DESTEĞİ SAĞLADI
Fransa, 23 Haziran 1994’te ülkenin güneybatısında sığınmacılar için güvenli bölge oluşturmak amacıyla Turkuaz Operasyonu'nu başlatmıştı.
Fransa, soykırımı engellemek yerine soykırımcılara silah ve mühimmat desteği sağladığı için kınanmıştı.
DİPLOMATİK TELGRAF ORTAYA ÇIKMIŞTI
Hutu hükümetine, Fransız ordusunun kontrolü altında olan bölgeden kaçması için emir verdiği diplomatik telgraf ortaya çıkmıştı.
Mitterrand, Le Figaro gazetesine 1998'de verdiği mülakatta ise şu ifadeleri kullanmıştı:
"O ülkelerde bir soykırım yaşanması o kadar da önemli bir şey değil."
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış