İngiltere, milli güvenlik stratejisini, tehditlere karşı bütün hükümet unsurlarını koordineli olarak harekete geçirmeyi öngören bir anlayışla güncelledi. "Füzyon Doktrini" olarak adlandırılan yeni yaklaşım dün yayımlanan Milli Güvenlik Yeteneği Raporu'nda yer aldı.
"BÜTÜN YETENEKLERİMİZİ KULLANACAĞIZ"
İngiltere Başbakanı Theresa May, raporun ön sözünde, geride kalan yıl içinde İngiltere'de meydana gelen terör saldırılarını ve Salisbury'de çifte ajan Sergey Skripal'in zehirlenmesi olayını hatırlatarak, "Bütün bu olaylar, milli güvenliğimizin sadece polise ve güvenlik güçlerine bağlı olmadığını, aynı zamanda karşılaştığımız tehditlere karşı bütün yeteneklerimizi en etkin şekilde ve koordineli olarak seferber etmemize de bağlı olduğunu gösterdi." ifadesini kullandı.
May, bu amaca yönelik olarak milli güvenlik yaklaşımının gözden geçirildiğini belirtti.
"YENİ FÜZYON DOKTRİNİ" NEYİ AMAÇLIYOR
Yeni yaklaşımın detaylarına değinen Başbakan May, "Yeni Füzyon Doktrini'ne dayalı olarak ekonomik kaldıraçlardan, son teknoloji ürünü askeri kaynaklarımıza ve dünya sahnesindeki diplomatik ve kültürel etkimize kadar bütün yeteneklerimizi milli güvenliğimizin savunmasında kullanacağız. Bütün hükümet unsurlarımız ve kuruluşlarımızın burada bir rolü var." açıklamasını yaptı.
İngiltere'nin çıkarları ve değerlerini koruma gayreti sürdükçe, bunların altını oymak isteyenlerin de faaliyetlerine ve saldırılarına devam edeceğini vurgulayan May, "Bu kişilerin hiç şüphesi olmasın ki elimizin altındaki her yeteneği onları mağlup etmek için kullanacağız." değerlendirmesinde bulundu.
"EKONOMİ DE MİLLİ GÜVENLİĞİN BİR PARÇASI"
Raporda yer verilen Füzyon Doktrini'ne göre, İngiltere Milli Güvenlik Kurulunca belirlenecek savunma önceliklerinin her biri için bir sorumlu atanacak. Öncelik alanlarının sorumluları, kendi alanlarındaki stratejilerin hayata geçirilmesi ve sonuçlarının rapor edilmesinden yükümlü olacak.
Yeni yaklaşımla İngiltere ilk kez ekonomik hedef ve yetenekleri milli güvenlik siyaseti ile resmi düzeyde ilişkilendirmiş oldu.
Raporda İngiltere'nin, terör eylemi planlarının henüz erken aşamalarındayken engellenmesine yönelik yeni bir terörle mücadele stratejisi yayımlayacağı bilgisine de yer verildi.
Füzyon Doktrini'nin örgütlü suçlarla mücadeleyi de kapsayacağı belirtilen raporda, bu amaca yönelik olarak yeni bir istihbarat çerçevesi oluşturulacağı, toplum kesimleriyle iş birliğine gidileceği ve özel sektörle çalışacak bir Ulusal Ekonomik Suç Merkezi teşkil edileceği kaydedildi.
İLETİŞİMDE GÜVENLİK ÖN PLANA ÇIKACAK
Rapora göre İngiltere, milli güvenlik yaklaşımının bütünleşik bir unsuru olarak iletişimi de ön plana çıkaracak. Bu amaçla kurulacak Milli Güvenlik İletişim Ekibi öncelikle düşmanların yanlış bilgi yayma faaliyetleriyle mücadele edecek.
Ülke, Milli Siber Güvenlik Stratejisi kapsamında da 1,9 milyar sterlinlik bir kaynağı bu türden tehditlerle mücadeleye ayıracak.
Yeni milli güvenlik yaklaşımının tanımlandığı raporda, İngiltere'nin bu çerçevede dünya çapındaki diplomatik temsilciliklerinin de güçlendirileceğine dikkat çekildi.
TERÖR OLAYLARI VE RUSYA KRİZİNİN ETKİSİ
İngiltere, 2017 yılında başkent Londra ile Manchester'da düzenlenen 5 terör saldırısıyla sarsılmıştı. Toplam 36 kişinin hayatını kaybettiği saldırılar sonucunda ülkede terör tehdit seviyesi iki kez en üst basamağa çıkarılmış, ordu da bir süreliğine iç güvenlikte devreye girmişti.
İngiliz dış istihbarat servisi MI6 için çalıştığı ortaya çıktığı için ülkesinde mahkum edilen ve daha sonra gerçekleşen bir casus takasıyla İngiltere'ye gelen Rus ajan Sergey Skripal ile kızı Yulia, 4 Mart'ta Salisbury'de bir bankta bilinçlerini yitirmiş vaziyette bulunmuştu.
Olaydan sorumlu tuttuğu Rusya'nın 23 diplomatını sınır dışı eden İngiltere, yürüttüğü diplomatik temaslarla çok sayıda ülkenin de Rus diplomatları sınır dışı etmesini sağlamıştı.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış