Gazze'deki sivillere zulmeden İsrail ordusu, çatışmaların ardından bölgede kontrolü ele almak istiyor.
Bu niyet, Başbakan Binyamin Netanyahu tarafından dile getirilirken, İsrail'den Gazze'nin geleceği konusunda yeni niyetler dillendiriliyor.
İsrail'in kuzeyindeki Metula yerleşim biriminin yöneticisi David Azoulai, Gazze'deki tüm Filistinlilerin Lübnan'daki mülteci kamplarına sürülmesini istedi.
Jerusalem Post'un haberine göre, Azoulai, katıldığı radyo programında, Gazzelilerin deniz yoluyla topluca Lübnan'daki mülteci kamplarına sürülmesini teklif etti.
Tepki çeken Lübnan önerisi: Gazze Şeridi'nin tamamı boşaltılmalı
Azoulai, "Gazze'deki herkese sahil bölgelerine gitmelerini söyleyin." dedi ve ekledi:
Donanma gemileri, teröristleri Lübnan kıyılarına bırakmalı. Tıpkı Auschwitz'de olduğu gibi Gazze Şeridi'nin tamamı boşaltılmalı ve dümdüz edilmelidir.
"Gazze'yi yıkılmış bir şekilde bırakmalıyız"
Hamas'ın "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme" gerekçesiyle 7 Ekim'de İsrail'e düzenlediği saldırının, "ikinci Holokost" olduğunu iddia eden Azoulai, şunları söyledi:
Gazze'yi, orada yaşamış insanların deliliğini gösteren bir müze olarak hizmet vermesi için ıssız ve yıkılmış bir şekilde bırakmalıyız.
"Müze haline gelsin"
İsrail'in (Gazze'deki) insanlara güneye gitmeleri çağrısı yapmak yerine onları sahil tarafına yönlendirmesi gerektiğini savunan Azoulai, donanmanın Gazzelileri halihazırda yeterli sayıda mülteci kampının bulunduğu Lübnan kıyılarına taşıyabileceğini söyledi.
Azoulai, "Gazze, İsrail Devleti'nin yeteneklerinin sergilendiği ve herkesi Gazze Şeridi'nde yaşama fikrinden vazgeçiren bir müze haline gelsin. Onlara görsel bir temsil kazandırmak için yapılması gereken budur." ifadelerini kullandı.
Auschwitz kampı
İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazilerin çeşitli ülkelerde kurduğu toplama kampları oldu. Bu kampların en büyüğü Polonya'daki Auschwitz-Birkenau kampıydı.
İsrail'in Gazze'yi işgalinde 7 Ekim sonrası
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme" gerekçesiyle İsrail'e 7 Ekim'de kapsamlı saldırı düzenledi.
İsrail, 7 Ekim'deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırılarında en az 8 bini çocuk, 6 bin 200'ü kadın olmak üzere, 18 bin 800 Filistinli öldü. Enkaz altında binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı tahrip ediliyor.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ne saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana 126’sı karadan işgal sürecinde olmak üzere 458 askerinin öldürüldüğünü duyurdu.
İnsani arada esirler serbest bırakıldı
Çatışmalara 24 Kasım'da 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan "insani arada" 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs'te de İsrail güçleri ve yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 297 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusu ile Lübnan'daki Hizbullah'ın sınır hattındaki çatışmalarında ise 24 Lübnanlı sivil, 109 Hizbullah mensubu ve 5 İsrailli sivil ile 6 İsrail askeri öldü.
Gazze'de silah zoruyla abluka altında yerinden edilen 1,9 milyon Filistinli, barınma, gıda, temiz su, ilaç ve sağlık hizmetlerinden yoksun şekilde yaşam mücadelesi veriyor.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış