Rusya ile Hindistan arasında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Delhi ziyareti sırasında 5 Ekim günü imzalanan S-400 anlaşması, Rusya Merkez Bankası kuruna göre 331 milyar ruble tutuyor.
Her iki ülke için de ulusal para cinsinden ticaret yaparken en büyük ve en belirgin fayda, yeniden hesaplamada ciddi dalgalanmaların olmamasıdır. Washington'un Çin ve İran gibi ülkeler başta olmak üzere uyguladığı çeşitli yaptırımlar ise, dolar üzerinden yapılan işlemlere ilişkin bir güvensizlik iklimi yaratıyor.
ÖDEMELER DONDURULDU
Hindistan basını Nisan ayında, Delhi'nin finans kurumlarının, Rusya'dan kiralanan Çakra Nükleer Denizaltısı'nın onarımı da dahil olmak üzere, kritik projelere ödenecek iki milyar dolarlık tutarın dondurulduğunu yazdı. Bunun nedeninin ise, Rosoboroneksport'un Beyaz Saray tarafından yaptırımlar listesine dahil edilmesi olduğu öğrenildi.
Bu durum finansal olarak ABD doları üzerinden yapılan tüm işlemlerin yasaklanması anlamına geliyor.
Ancak Hindistan, askeri-teknik işbirliği ve silah tedariki alanında en güvenilir ortak olan Rusya'yla ilişkilerini devam ettirmeyi tercih etti.
RUSYA'DAN ALINAN SİLAHLAR ABD'YE GÖRE FAZLA
Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü'ne (SIPRI) göre, 2007'den 2017'ye kadar Rusya, Hindistan'a 24.5 milyar dolar tutarında silah satarken, ABD'nin sattığı silahlar ise yalnızca 3.1 milyar seviyesinde.Rusya'nın Hindistan'la olan ticari ilişkileri ise yalnızca silahla sınırlı değil. Rusya Başbakan Yardımcısı Yuri Borisov, Hindistan'la yapılan ticarette silah sektörü dışında kalan ürünlerde de ulusal para cinsinden işlem yapılabileceğini belirtti.
Borisov, "Bugün, rublenin ihracattaki payı % 20 iken, ithalatta % 21 dolayındadır. Bu iyi bir göstergedir. Ancak, buna rağmen, ödeme yapılamaması sorununu çözmek için ulusal para cinsinden işlemleri arttıracağız" ifadelerini kullandı.
'RUSYA İLE ÇİN'İN KENDİ ETKİLEŞİM ALANLARI VAR'
Vneşekonombank Başkanı İgor Şuvalov da Ekim ayı başlarında yaptığı açıklamada, Rusya ile Çin'in kendi etkileşim kanalları olduğunu belirterek, Pekin'in de mevcut durumda bu kanalları kullanma niyetinde olduğunu şu sözlerle ifade etmişti: "Bu şemanın nasıl çalışması gerektiğini biliyoruz, bunun sözleşmede anlatılması gerekiyor. Çin tarafı bununla daha az değil, aksine çok daha fazla ilgileniyor. Çin lideri de geçenlerde böyle bir sözleşmenin bir an önce imzalanması gerektiğini belirtti."
Şuvalov, önümüzdeki haftalarda başlaması öngörülen iki görüşmeler sonucunda iki ülkenin finans kurumları arasındaki etkileşimin nasıl gerçekleşeceğinin ve ilişkilerde operatör rolünün kim tarafından üstlenileceğinin belirleneceğini de sözlerine ekledi. Ulusal para cinsinden yapılması öngörülen karşılıklı ticari işlemlerin, gelişmekte olan ve ekonomileri dolar endeksli olan diğer ekonomiler için de örnek niteliğinde olacağı öngörülüyor.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış