Yunan hükümeti, mülteci kamplarındaki açlık krizinden sorumlu tutuluyor

Bot üzerindeki sığınmacıları geri iterek canlarını tehlikeye atan Yunanistan, yeni bir suçlamayla karşı karşıya kaldı.

Yunanistan'daki göçmen kamplarında çoğu çocuk olan yaklaşık 6 bin sığınmacının, hizmet kesintileri nedeniyle gıda yardımı alamadığı belirtiliyor.

YUNANİSTAN KAMPLARINDAKİ GÖÇMENLER AÇLIĞA TERK EDİLDİ

İnsani yardım kuruluşları, Atina yönetiminin, binlerce sığınmacının gıdaya erişememesine neden olan “bilinçli” politika yürüttüğünü vurgularken, mülteci kamplarında açlık krizinin körüklendiğini söylüyor.

Guardian'ın haberine göre, Uluslararası Kurtarma Komitesi'nden (IRC) Martha Roussou, "Yunanistan'da insanların aç kalması düşünülemez." dedi.

TEMEL GEÇİM ARAÇLARINDAN MAHRUM BIRAKILIYORLAR

IRC, merkez sağ yönetimin artık iltica prosedüründe olmayanlar için gıda tedarikini durdurma kararı nedeniyle kamp sakinlerinin yaklaşık 6 bin mülteciye tekabül eden yüzde 40'ının temel geçim araçlarından mahrum bırakıldığını tahmin ediyor.

Açıklamada, "Yerel ilkokullardaki öğretmenler, çocukların gün boyunca yemek yemeden, hatta atıştırmalık bile almadan okula başladıklarını söylüyor." bilgisi paylaşıldı.

YİYECEK SAĞLANACAK KİŞİ SAYISI EKSİK BİLDİRİLDİ

Yunanistan anakarasındaki kamplarda 16 bin 559 mültecinin kayıtlı olmasına rağmen, sadece 10 bin 213 kişiye gıda sağlamak için yeni yiyecek içecek sözleşmeleri üzerinde anlaşmaya varıldığı ortaya çıktı.

Yunan ve AB yetkililerine hitaben yazılan açık mektupta 33 kuruluş, yasal statülerine bakılmaksızın tüm kamp sakinlerine yiyecek verilmesini talep etti.

ATİNA: İDDİALAR SAÇMA

Yunanistan Göç Bakanlığı ise açlık krizi iddialarını reddediyor. Mülteci kabulünü denetleyen Manos Logothetis, "saçma" olarak nitelendirdiği iddianın STK'lar tarafından üretildiğini öne sürdü.

"İŞİMİ BIRAKIRIM"

İddialı ifadeler kullanan Logothetis, "Bu ülkede yemek verilmeyen 10 mülteci varsa işimi bırakacağım." diye konuştu.

"KRİZ OLSAYDI İSYAN ÇIKARDI"

Söz konusu Yunan yetkili, "Açlık krizi gerçekten olsaydı, isyanlar ve protestolar olurdu. Her hafta AB Komiseri ile görüşüyoruz. Kendisine gıdayla ilgili bir sorun olmadığına dair güvence verdik." ifadelerini kullandı.