AA & Ensonhaber

Dört yıl önce Bitlis'te Hizan 75. Yıl Abidin İnan Gaydalı İlkokulu'na atanan Yozgatlı sınıf öğretmeni Eda Nur Kaplan, öğrencilerini geleceğe en iyi şekilde hazırlamak için büyük bir özveriyle çalışıyor.

İlkokul birinci sınıftan itibaren yanında olan öğrencilerinin dersleri daha iyi kavrayabilmesi için yenilikçi yöntemler deneyen Kaplan, canlandırmalar ve oyunlarla derslerini eğlenceli hale getiriyor.

Kaplan, öğrencilerini de etkinliklere dahil ederek derste aktif katılımı teşvik ediyor ve sınıftaki keyifli anları okulun sosyal medya hesaplarında paylaşıyor.

Velilerden olumlu geri bildirimler alan Kaplan, uygulamalı eğitimler sayesinde öğrencilerin konuları somut olarak anlamalarına da imkan tanıyor.

KONULARI SOMUTLAŞTIRARAK ÖĞRETİYOR

Kaplan, birinci sınıftan itibaren eğitim verdiği öğrencilerini en iyi şekilde yetiştirmek için büyük bir çaba gösterdiğini ifade ediyor. Derslerin kalıcı öğrenmeye katkı sağlaması adına sürekli "Daha iyi nasıl öğretebilirim?" diye düşündüğünü belirten Kaplan, şunları aktarıyor:

Kullandığım yöntemle konuları somut hale getirerek öğretmeye çalışıyorum. Örneğin, eş sesli kelimeleri işlerken, 'atlet' kelimesinin farklı anlamlarını anlatmak için bir öğrenciyi atlet giydiriyorum, bir diğerini koşturuyorum. 'At' kelimesinde ise elimizdeki bir nesneyi atarak ve at fotoğrafı göstererek öğretiyorum. Bu sayede bilgiler daha hızlı ve kalıcı bir şekilde akılda kalıyor. Aynı yöntemi diğer derslerde de uyguluyorum. Fen bilgisi dersinde dünyanın güneş etrafında dönmesini anlatırken bir öğrenciyi 'dünya', birini 'güneş', diğerini 'ay' yapıyorum ve onları birbirlerinin etrafında döndürerek görsel bir anlatım sağlıyorum. Sınıf öğretmeni unutulmaz olmalı; beni her zaman eğlenceli bir şekilde hatırlamalarını istiyorum.

"ÇOCUKLAR, CANLANDIRDIKLARI ŞEYİ UNUTMUYOR"

Kaplan, öğrencilerinin sınıfta keyifli vakit geçirmesi için elinden geleni yaparken, çocukların da ona bu konuda destek verdiğini belirtiyor. Velilerden gelen olumlu geri bildirimlerin yanı sıra, öğrencilerinin derslerde sürekli eğlendiklerini söylemeleri Kaplan’ı motive ediyor.

Birinci sınıfta başlayan bazı konuların dördüncü sınıfa kadar devam ettiğine değinen Kaplan, şu ifadeleri kullanıyor:

Eş anlamlı, zıt anlamlı, eş sesli kelimeler ya da toplama ve çıkarma gibi konular, her yıl üzerine eklenerek ilerliyor. Örneğin, dersin başında 'Zıt anlamları hatırlıyor musunuz?' diye sorduğumda, öğrenciler 'Geçen yıl tahtada bunu yapmıştık; biri hızlı koşuyordu, diğeri yavaş; biri düzenliydi, diğeri dağınık' diye yanıtlıyor. Konuları yaşayarak öğrendiklerinde üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin akılda kalıcı oluyor. Soyut konuları da mümkün olduğunca somutlaştırmaya çalışıyorum ve derste öğrendiklerini hatırladıklarını görmek harika. Canlandırdıkları şeyleri unutmadıklarını görüyorum.

Bu yaratıcı uygulamaların, öğrencilerin derse katılımını artırdığını ve onları daha aktif kılmayı amaçladığını ifade eden Kaplan, çocukların yerinde durmasını ya da sıkılmasını istemediğini vurguluyor.

Dünyanın güneşin etrafında dönme hareketini işlerken halay çektiklerinden bahseden Kaplan,

Derslerimizi eğlenceli hale getirerek hem öğrenmeyi daha keyifli hale getiriyoruz hem de bilgilerin kalıcı olmasını sağlıyoruz. Başlangıçta ders videolarını kendi sosyal medya hesabımdan paylaştım; velilerden çok güzel geri dönüşler aldım. Ardından, okulun sosyal medya hesabında da videoları paylaşmaya başladık. Eş sesli kelimeler videosu çok beğenildi; pek çok kişi birbirine gönderdi ve olumlu yorumlar aldık.

şeklinde konuşuyor.

ÖĞRENCİLER DE MEMNUN

Öğrencilerden Serhat Aslan, derslerde oldukça eğlendiklerini belirterek, “Yeteneklerimizi sergilerken aynı zamanda eğleniyoruz. Bu sayede konuları daha iyi öğreniyoruz. Bazen oyunlar oynayarak öğrenmeyi daha keyifli hale getiriyoruz.” dedi.

Derya Gelgili ise sınıfta gerçekleştirdikleri etkinlikler sayesinde eş sesli kelimeleri öğrendiklerini anlattı ve "Bir arkadaşım kızma hareketi yaptı, ben 'kız' rolüne girdim. Bir arkadaşımız atlet giyerken, diğeri koştu. Bu yöntemle öğrenimimiz çok daha verimli oluyor." şeklinde konuştu.

Bir diğer öğrenci Semih Yusuf Güleş, eş sesli kelimeleri öğrenirken “ünlü” karakterini canlandırdığını ifade ederek, "Karakteri canlandırırken ünlü biriymiş gibi davrandım; gözlük ve şapka taktım, fotoğrafçılar beni çekiyormuş gibi poz verdim. Bu etkinlik çok eğlenceliydi, konuları çok daha iyi anlamamıza yardımcı oldu. Sonrasında öğrendiklerimizi defterimize yazıyoruz." dedi.