REUTERS

TBMM'de 28. dönem üçüncü yasama yılı yarın başlayacak. TBMM Genel Kurul'a ilk olarak öğretmenlik mesleğine ilişkin kanun teklifi görüşmeleri gelecek, komisyonda ise ilk olarak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan'ın sunumu öne çıkacak.

TBMM'nin iki aylık bir aranın ardından yarın çalışmalarına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açılış konuşması ile başlaması bekleniyor.

Ekonomi gündeminde ise Plan ve Bütçe Komisyonu'na Fatih Karahan'ın 3 Ekim'deki sunumu öne çıkıyor.

TCMB Kanunu 42. maddesi kapsamında banka, komisyonu bilgilendirmek amacıyla yılda iki kez sunum yapıyor. Karahan sunumun ardından komisyonda vekillerin sorularını da yanıtlayacak.

Komisyonun gündeminde daha sonra 2025 bütçesine ilişkin görüşmeler ağırlıkta olacak.

Önümüzdeki yıla ilişkin Bütçe Kanunu teklifinin ekim ayının sonuna doğru TBMM Başkanlığına sunulması planlanıyor. Kasım ayı içerisinde Plan ve Bütçe Komisyonu'nda başlayacak görüşmeler, aralıkta Genel Kurul aşaması ile devam edecek.

AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler TBMM'nin yarın açılmasıyla birlikte ilk olarak öğretmenlik mesleğine ilişkin teklifin ardından tüketicilerin korunmasına yönelik kanun teklifin ve dokuzuncu yargı paketinin TBMM Genel Kurulu'nun gündemine geleceğini söyledi.

"YENİ VERGİ KALEMLERİ YOK"

Güler, yeni vergi kalemlerinin oluşturulacağına yönelik haberlerin doğru olmadığını da vurguladı. Güler, ilgili soruya "Böyle bir durum söz konusu değil." yanıtını verdi.

SİVİL ANAYASA

Güler ayrıca, TBMM'nin "Sivil, demokratik, çoğulcu bir anayasayı Türk milletine hediye" etmesi gerektiğini belirterek şöyle konuştu:

Yeni bir anayasa metni ortaya koyacaksak, bunu gerçekleştirmek adına siyasi partilerin de bir usul ve yöntemi samimiyetle ortaya koymaları lazım. Bunu konuşacağız. Elimizde bir metnimiz yok ancak bu metne kavuşma noktasında doğru bir yolu nasıl izleyebiliriz, samimiyetle bunu nasıl neticelendirebiliriz bunu görüşeceğiz.

2024 İLE 2025'TE EMEKLİ OLACAKLARA BAĞLANACAK AYLIKLARDAKİ FARK

AK Parti Grup Başkanı Güler, 2025 yılında emekli olanlara, 2024 yılında emekli olanlara göre daha az aylık bağlanacağına yönelik değerlendirmelere ilişkin şunları söyledi:

Şu anda kanun teklifi haline gelmiş bir şey yok. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız bu konuda çalışmalarını devam ettiriyor. 2024 ile 2025 arasında enflasyondan kaynaklı nasıl bir etki ortaya çıkabilir, bunun bir rapor haline getirilmesi lazım. Ona yönelik olarak da hakkaniyetli, orta bir çözüm ortaya konabilir. Ama şu anda bunun sayısal bir veri olarak nelere tekabül ettiğine dair bir veri yok. Bunlar ortaya çıktıktan sonraki aşamada Bakanlık bürokrasisiyle de görüşerek belli bir noktaya ulaşabiliriz.

"EMEKLİLİK SİSTEMİ KURULMASINA İLİŞKİN ÇALIŞMA GEREKİYOR"

Otomatik Katılım Sistemi'nin (OKS) işverenlerin de katkısı ile ikinci basamak emeklilik sistemine dönüşeceği tamamlayıcı emeklilik sistemi kurulmasına ilişkin Güler, "Önemli bir çalışma olarak değerlendirilmesi lazım. Emeklilik sistemimize uyum açısından bu konuda biraz daha çalışmamız gerekiyor." diye konuştu.

YILBAŞINDAN SONRA GÜNDEMDE

Güler, uygulamaya yönelik olarak uluslararası ölçekler ortaya çıkmasının ardından yılbaşından sonra bu konuyu gündemlerine alabileceklerini söyledi.

"EMEKLİLİK SİSTEMİNDE GÜÇLÜ BİR REFORMA İHTİYAÇ VAR"

"Emeklilik sistemine yönelik daha dengeli, aylık bağlama oranlarından tutun da prim miktarına, prim süresine, emeklilik yaşına kadar daha sürdürülebilir bir sistemi inşa etmemiz lazım." ifadesinin kullanan Güler, daha sadeleştirilmiş, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının da kendi disiplini açısından sürdürülebilir mahiyette, hem gelir açısından hem de giderleri karşılama açısından güçlü bir reforma ihtiyaç olduğunu kaydetti.

"EMEKLİLERE MERKEZİ BÜTÇE DESTEĞİ HER GEÇEN YIL ARTIYOR"

Bu konuda merkezi bütçe desteğinin her geçen yıl arttığına işaret eden Güler, "Önümüzdeki dönemlerde artış göstermeye devam edecek. Çünkü sisteme EYT kapsamındaki kanunla beraber yeni emekliler dahil olacak." diye konuştu.

"HALİHAZIRDA 16,15 MİLYON EMEKLİ, 27 MİLYON ÇALIŞAN VAR"

Ayrıca emeklilikte yaşa takılanlara ilişkin düzenleme nedeniyle bu ihtiyaç önümüzdeki dönemde daha da artacak. Halihazırda 16,15 milyon civarında emekli, 27 milyon civarında kayıtlı prim ödeyen çalışan bulunuyor ve AK Parti bu dengenin daha iyi hale getirilmesi gerektiği görüşünde.

"TÜRKİYE'DE BAZI İLLERDE EMEKLİ SAYISININ ÇALIŞAN SAYISINDAN DAHA FAZLA"

Bazı gelişmiş ülkelerde emekli çalışan oranının, bir emekliye 2,5-3,5 çalışan civarında olduğunu anlatan Güler, Türkiye'de bazı illerde emekli sayısının çalışan sayısından daha fazla olduğunu belirtti.

Gelişmiş ülkelerin bu konuda aldığı tedbirler ve uygulamalardan da yararlanarak bir orta yolda yürümekte fayda olduğunu kaydeden Güler, "Her kesimin katkısını alarak bu konuyu ciddi bir istişare etmemiz lazım. Daha adil, daha kalıcı, dengeli, sürdürülebilir mahiyette bir emeklilik sistemini, ekonomimize daha büyük bir yük getirmeden makul bir çözümü ortaya koymamız lazım." ifadelerini kullandı.

Güler, bugünden alınacak tedbirlerle, ileride yaşanacak daha büyük sorunları önlemiş olacaklarını söyledi.