
Kuzey Afrika’da Libya ve Cezayir’e komşu olan Tunus, hem Avrupa hem de Afrika pazarına erişimde avantajlı konumuyla dikkat çekiyor.
Türkiye’nin Tunus Büyükelçisi Ahmet Misbah Demircan, iki ülke arasındaki ticari iş birliğinin katma değer üzerinden geliştirilebileceğine dikkat çekti.
İki ülke arasındaki ticaret fırsatlarını açıklayan Büyükelçi Demircan, “Tunus üzerinden, Tunuslu firmalarla iş birliği olanakları göz önünde bulundurularak Libya, Cezayir ve diğer Afrika pazarlarına girilebilir.” ifadesini kullandı.
TUNUS, TÜRK DÜNYASI İÇİN ÖNEM TAŞIYOR
Tunus, tarihi ve kültürel bağlarının yanı sıra ticari iş birliği açısından da Türk iş dünyası için önem arz ediyor. Tunus’la Türkiye arasındaki Serbest Ticaret Anlaşması (STA), daha fazla ticaret ve daha büyük pazarlar için fırsatlar barındırıyor.
Ahmet Misbah Demircan'ın İstanbul Ticaret gazetesine verdiği, Tunus özelinde Türkiye'yi kapsayan fırsatlara yönelik bilgi paylaştığı röportaj ise şöyle:
TİCARİ FIRSATLAR
Türkiye ve Tunus arasındaki ticaret hacmini artırmak için en önemli fırsatlar ve engeller nelerdir? Türk firmalarına sunulan özel teşvikler var mı?
Tunus, ülkemiz için istikrarlı ve önemli bir ihraç pazarı olma özelliğine sahip. Ülkemiz lehine dış ticaret dengesi de gösteriyor ki Tunus pazarı, Türk firmaları açısından önemli bir ihraç pazarı olarak değerlendiriliyor. Tunus devletinin tüm yabancı yatırımcılara yönelik finansal teşvikleri, performans ve yatırım maliyetlerine yönelik yatırım primleri gibi önemli teşvik mekanizmaları mevcut. Bu destekler; kalkınmada öncelikli bölgeler, sektörler ve yatırım toplam tutarına göre değişkenlik arz edebiliyor ve çok daha avantajlı bir pozisyonun yakalanması mümkün olabiliyor.
REKABET DURUMU
Türk markaları Tunus pazarında nasıl daha güçlü bir yer edinebilir? Gümrük vergileri, lojistik veya yerel rekabet açısından en büyük zorluklar nelerdir?
Normalde iki ülke arasında STA sebebiyle vergisiz olarak ihracat yapmamız gerekiyor. Ancak Tunus, dış ticaret fazlası sebebiyle bazı sanayi ürünlerinde gümrük vergisi uyguluyor. Bununla bağlantılı olarak, Türk firmalarının ihraç pazarlarında belirli bir olgunluğa erişmesi ve ürünlerinde katma değerin bir bölümünü Tunus’ta kazandırma yönündeki yatırım girişiminde bulunması, bu pazardaki başarıyı önemli ölçüde artıracak. Türk firmalarının üretimlerinin bir kısmını burada gerçekleştirmesinin ticarete önemli bir ivme kazanacağı değerlendiriliyor. İş birliği modeli uygulanarak, Tunus’un dış ticaretindeki açıktan kaynaklanan menfi algıyı pozitife çevirme imkanı mümkün.

GÜMRÜKSÜZ GİRİŞ
Tunus, Afrika pazarına açılan bir kapı olarak görülüyor. Türk firmaları Tunus’u bölgesel bir üretim ve ihracat merkezi olarak nasıl değerlendirebilir?
Tunus ve Türkiye’nin, bulundukları bölgedeki coğrafi ve ekonomik bağlamdaki kilit rolü iş birliği olanaklarını öne çıkarıyor. Bu çerçevede, Tunus pazarında Tunuslu firmalarla yapılacak iş birliği önem taşıyor. Komşu ülkeler Cezayir ve Libya ile birlikte değerlendirildiğinde, Tunus önemli bir konumda yer alıyor.
Tunus üzerinden, Tunuslu firmalarla iş birliği olanakları da göz önünde bulundurularak Libya, Cezayir ve diğer Afrika pazarlarına girilebilir. Bunun yanı sıra, üretim süreçlerinin bir bölümünün Türkiye’den Tunus’a transfer edilerek, burada belirli bir oranda katma değer yaratılmasıyla ürünün Tunus menşei kazanması sağlanacaktır. Bu şekilde Tunus’un diğer Afrika ülkeleriyle olan serbest ticaret anlaşmaları doğrultusunda gümrük vergisiz olarak o pazarlara ihraç edilmesi mümkün olabilir.

POTANSİYEL SEKTÖRLER
İnşaat, enerji, tarım ve teknoloji gibi stratejik sektörlerde Türk yatırımları için en büyük potansiyel hangi alanlarda? Tunus hükümeti bu sektörlerde yabancı yatırımcıları nasıl destekliyor?
Türk yatırımcıların Tunus devletinin teşvikler verdiği öncelikli sektörleri tercih etmesinde fayda var. Tunus’ta öncelikli sektörler arasında nanoteknoloji, biyoteknoloji, elektronik sanayi, gıda sanayi, otomotiv sanayi, havacılık, denizcilik, demiryolu sanayi, tekstil ve giyim sanayi, bilgi iletişim teknolojileri ile yenilenebilir enerjiler yer alıyor.
Tunus hükümeti tarafından yabancı yatırımcılara yönelik sunulan ve temelde vergisel teşviklerle belirli oranlarda sağlanan yatırım primlerini içeren destek mekanizmaları bulunuyor.
EKİPMAN VE HAM MADDE İTHALATINDA GÜMRÜK VERGİSİ MUAFİYETİ
Vergi teşvikleri boyutuyla; tamamen ihracata yönelik faaliyet gösteren firmalara sermaye malları, ham madde ve yarı mamul için vergi muafiyeti mevcut. Diğer taraftan; Tunus’un AB ülkeleri, Arap ülkeleri, Afrika ülkeleri ve Türkiye ile imzalanan STA’lar çerçevesinde, ilgili ülkelerden ekipman ve ham madde ithalatında gümrük vergisi muafiyeti uygulanıyor. Söz konusu desteklerin oranları ve üst limitleri; yatırım primi ve altyapı destekleri noktasında kalkınmada öncelikli bölgeler ve Tunus devletince öncelikli sektörler göz önünde bulundurulmak suretiyle farklılaşabiliyor.

PAZAR PAYI NASIL ARTIRILABİLİR?
Türk gıda ve tekstil ürünleri Tunus’ta ne kadar biliniyor? Türk ürünlerinin pazar payını artırmak için nasıl bir strateji izlenmeli?
Türk gıda, tekstil ve sanayi ürünlerinin bilinirliği Tunus’ta oldukça yüksek seviyede. Gıda sektörü ihraç ürünleri arasında lokum, kabak çekirdeği ve ay çekirdeği, fındık, ceviz, çam fıstığı ilk sıralarda yer alıyor. Tekstil ve hazır giyim ürünleri arasında LC Waikiki, Koton, Lufian, Penti gibi Türk markaları, Tunus pazarında hâlihazırda mevcut ve ilgi gören markalar.
SANAYİ ÜRÜNLERİ
Ahmet Misbah Demircan, sanayi ürünleri konusunda ise şu bilgileri paylaştı:
Tunuslu firmalar, STA’dan kaynaklanan vergi ve fiyat kalite avantajından dolayı makine alımlarında Türk ürünlerini tercih ediyor. Bu noktada, Tunus ve Türkiye arasındaki iş birliği boyutunun ihracatın ötesine taşınarak iki ülke arasında yatırım olanaklarının da değerlendirildiği bir çerçevede ele alınması, Türk ürünlerine olan yaklaşıma da katkı sağlayarak, pazar payını artırma noktasında önemli bir fonksiyon üstlenecek.
RiSK VE FIRSAT ANALİZİ
Tunus’u güçlü yönlerinden alınacak destekle ve barındırdığı fırsatlarla birlikte değerlendirmek büyük önem arz etmekle birlikte, bu pazarın sahip olduğu birtakım zorlukların ise tedbirli ve hazırlıklı bir iş modeli yaklaşımıyla bertaraf edilmesi gerekiyor. Bu şekilde Tunus pazarını hedefleyen firmalarımız için başarının kilidi açılacaktır.

FIRSATLAR VE RİSKLER
Büyükelçi Ahmet Misbah Demircan, ülke ekonomisindeki fırsatlar ve riskler hakkında da şu bilgileri paylaştı:
GÜÇLÜ YÖNLERİ
Tunus’un sahip olduğu tarihi ve kültürel zenginlikler, turizm sektörünü destekliyor.
Akdeniz’e kıyısı olan stratejik bir konumda bulunması, dış ticaret için avantaj sağlıyor.
Ülkede genel olarak iyi bir altyapı bulunuyor, bu da iş faaliyetlerini destekliyor.
ZAYIF YÖNLERİ
Yüksek işsizlik oranları, ekonomik kırılganlığa işaret ediyor.
Tunus’un enerji ihtiyacının büyük bir kısmı dışarıdan sağlanıyor. Dolayısıyla enerji fiyatlarındaki dalgalanmalara duyarlı.
Zaman zaman siyasi ve sosyal istikrarsızlıklarla karşılaşan Tunus’un ekonomik büyümesi bu durumdan olumsuz etkileniyor.
FIRSATLAR
Tunus, yabancı yatırım çekmek için ekonomik reformları teşvik edebilir.
Yenilenebilir enerji projeleri gibi sürdürülebilir enerji alanındaki fırsatlar değerlendirilebilir.
Tunus, dış ticaretini çeşitlendirerek ekonomik büyümeyi destekleyebilir.
TEHDİTLER
Tunus’un bulunduğu coğrafyada yaşanan bölgesel istikrarsızlık, ekonomiyi olumsuz etkileyebilir.
İthalata dayalı bir ekonomi, dış ticaret dengesizlikleri ve finansal zorluklara neden olabilir.
Tunus, deprem ve diğer doğal afetlere karşı hassas olabilir, bu da ekonomik zararlara neden olabilir.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış