Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, yılın ilk enflasyon raporunu sunumunda enflasyon tahminlerini, bir önceki tahminlere paralel açıkladı.
TCMB Başkanı Karahan'ın açıkladığı enflasyon tahminlerinin orta noktası; 2024 yıl sonu için yüzde 36, 2025 yıl sonu için yüzde 14 ve 2026 için yüzde 9 oldu.
Karahan, raporun sunumunda küresel ekonomiden, para politikalarından, ocak ayı enflasyonundan söz ederek enflasyonu artıran unsurlara değindi.
Karahan sunumunda, enflasyon ana eğilimlerinin tahminlerden hızlı gerilediğini örneklerle açıkladı.
"Parasal sıkılığı korumakta kararlıyız"
Karahan, parasal sıkılığın kararlılıkla korunacağına vurgu yaparak şöyle konuştu:
Bu doğrultuda güçlü ekibimizle dezenflasyonu sağlamaya yönelik çalışmalarımıza kararlılıkla devam ediyoruz. Enflasyon hedefimizle uyumlu seviyeye gerileyene kadar parasal sıkılığı korumakta kararlıyız.
Fatih Karahan’ın sunumundan öne çıkanlar:
"Enflasyon görünümünde herhangi bir bozulmaya izin vermeyeceğiz"
TCMB Başkanı Karahan, enflasyon raporu sunumunda, küresel ekonomiye dair verileri aktardı, para politikası kararlarına değindi ve iktisadi faaliyetlere dair bilgi verdi:
-Enflasyon beklentilerini ve fiyatlama davranışlarını yakından takip ediyoruz. Enflasyon görünümünde herhangi bir bozulmaya kesinlikle izin vermeyeceğiz.
-2024 yılında, parasal aktarımın gecikmeli etkilerinin devreye girmesiyle, yurt içi talepte dengelenme ile birlikte, cari dengede iyileşme sürecinin devamını öngörüyoruz.
-Mevcut parasal sıkılaştırma süreci öncekilere benzer şekilde başta altın ve dayanıklı tüketim malı olmak üzere ithalat kanalıyla cari dengeye katkıda bulunmaya başlamıştır.
-Mayıs sonrasında, yıllık manşet enflasyonda hızlı düşüş göreceğimiz dezenflasyon dönemine gireceğiz.
-Politika faizinin ocakta ulaştığı seviye ve attığımız destekleyici adımlarla dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılığa ulaştık. Politika faizinin mevcut seviyesi gerektiği müddetçe sürdürülecek. Enflasyonun, tahmin aralığına yakınsaması gözlemlenecek.
-Mayıs sonrasında, yıllık manşet enflasyonda hızlı düşüş göreceğimiz dezenflasyon dönemine gireceğiz.
-Bu süreçte, politika faizini yüzde 8,5’den yüzde 45’e yükselttik. Miktarsal sıkılaştırma ve seçici kredi adımlarıyla parasal sıkılaştırmayı destekledik. Makroihtiyati çerçevede de sadeleştirme sürecini başlatarak piyasa mekanizmasının işlevselliğini artırdık. Türk lirası mevduata geçişi teşvik ettik ve Türk Lirası varlıklara olan talebi güçlendirdik.
-Küresel piyasalarda enerji emtiaları düştü.
-2023 son çeyreğinde enflasyon tahminlerine uyumlu gerçekleşti.
-Üçüncü çeyrekte petrol fiyatı, asgari ücret artışı gibi birçok şok birlikte gerçekleşti. İlave bozulmaya yol açtı.
-Son çeyrekteki iyileşmeye bağlı olarak enflasyon 3,3 ile sınırlı arttı.
-Enflasyon üzerinde bir önceki çeyrekteki akaryakıt artışı sürdü.
Kiraların üzerindeki baskı
-Hizmet enflasyonundaki katılığın önemli bir bileşeni ise kiralardır. Bu bağlamda, konut piyasası önem arz etmekte olup, buradaki gelişmeler öncü gösterge olarak yakından takip edilmektedir. Hizmet enflasyonunun yavaşlamasında, kiralar üzerindeki baskının azalması ve enflasyon beklentilerinin çıpalanması önemli rol oynayacaktır.
Konut fiyatları
- Konut piyasasına bakıldığında, 2022 yılı sonrasında enflasyondan korunma davranışıyla artan gayrimenkul talebi, konut fiyatlarında yüksek oranlı artışlara sebep olmuştur. Bu durum, kiralara da gecikmeli ve güçlü bir şekilde yansımaktadır. Sıkılaştırma sonrası dönemde ise, büyük kentlerde konut fiyatlarındaki artış hızı belirgin şekilde yavaşlamıştır.
Parasal sıkılaştırmanın finansal koşullara ve beklentilere olan yansımasıyla, konut fiyat enflasyonu yıllık bazda düşüş göstermiştir.
Konut fiyat artışındaki yavaşlamanın sürmesi, kira ve dolayısıyla hizmet enflasyonu kanalıyla, 2024 yılında dezenflasyon sürecine katkı sağlayacaktır.
-Altın ithalatı azaldı.
-Ocak ayına göre ilk veriler dış ticaret eğrisindeki iyileşmeyi gösterdi.
-Cari açığın GSMH oranını yüzde 4’e gerileyeceği tahmin ediliyor.
-İthalat kanadı cari dengeye katkı sunmaya başlamıştır.
-Sıkılaştırma adımlarımızda, talepte dengelenme süreci başlamıştır
-Parasal duruşumuzu korumakta kararlıyız.
-Ev aletlerinde fiyat artışları yavaşlamıştır.
-Talepteki normalleşme cari dengeye yansımaktadır.
-Hizmet enflasyonu önemli bir atalet göstermektedir.
-Piyasa katılımcıları anketinde ocak ayında yüzde 39 olmuştur.
-Beklentilerin tahminlere yönelik gerçekleşmesi olumlu bir sonuçtur.
-Yıl sonu enflasyonu tahminlere yakın açıklandı.
-Talepte dengelenme süreci başladı.
-Ocak ayı enflasyonuna ayrı bir parantez açıyorum. Asgari ücretteki artış etkiledi.
-Önceki rapora göre göstergeler tahminimizden daha gerilemiştir.
-Para politikası stratejisi, para politikasını yüzde 8,5’den yüzde 45’e çıkardık.
-TL mevduatı destekledik. KKM’yı kullanmayı sınırlayan menkul kıymetleri sınırlandırdık. TL rapo alım ihalelerinde başlandı. TL likidite fazlasının zorunlu karşılıklarla stratilize edilmesi TL mevduat yönünde aşağı yönlü baskı oluşturdu.
-Dezenflasyon süreci için gerekli sıkılaşmaya düzeyine ulaştığımızı değerlendiriyoruz Aylık enflasyonu ana eğiliminde belirgin bir düşüş bekleniyor. Enflasyon beklentilerinin öngörülen tahmin aralığına yakınsamasıdır.
-Enflasyon görünümünde belirgin bir bozulmada para politikasında gözden geçirilecek. Para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır.
-Kredi faizi hızla yükselirken mevduat faizi sınırlı yükselmiştir.
-Bireysel kredi büyümesinde dengelenme süreci yakından takip edilmektedir.
-Özel bankaların da ticari kredi kanadından toplam aktif büyüklükleri ile ilgili daha aktif bir rol oynadıklarını görüyoruz.
"Son 5 ayda Türk Lirası mevduat 2,4 trilyon TL arttı"
-Son 5 ayda Türk Lirası mevduat 2,4 trilyon TL artmış, Kur Korumalı Mevduat 910 milyar TL azalmış, Yabancı Para mevduat, 1,3 milyar dolar, parite ve fiyat etkisinden arındırılmış olarak ise 3,6 milyar dolar azalmıştır. Böylece, Türk Lirası mevduat payı yüzde 30’lu seviyelerden yüzde 43’e yükselirken, Kur Korumalı Mevduatın payı yüzde 16’ya gerilemiştir. Bununla birlikte, ocak ayında Türk Lirası mevduat payındaki artışın yavaşladığını gözlemledik. Son yaptığımız düzenlemenin TL mevduat payının artışını destekleyeceğini öngörüyoruz. Mevduat faizleri ve TL mevduat payı, politika çerçevemizin önemli bir bileşeni olmaya devam edecektir.
-Gelişmeler tahvil piyasasına olumlu yansıdı. Getiri eğrisinde normalleşme görüldü.
- Mayıs ayında 700 baz puana çıkan CDS primleri 300 baz puanlı seviyeleri geriledi.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış