
Türkiye Madenciler Derneği (TMD) Başkanı Mehmet Yılmaz, yazılı açıklamasında, ABD Başkanı Donald Trump’ın ülkesindeki kritik mineral üretimini artırmak için imzaladığı kararnamenin önemine vurgu yaptı. Yılmaz, stratejik ham madde kaynaklarının güvenli ve sürdürülebilir bir tedarik zinciri oluşturmasının yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda milli güvenlik açısından da kritik bir mesele olduğunu belirtti.
Yılmaz, küresel ölçekte rekabetin giderek sertleştiğine dikkat çekerek, "Özellikle savunma sanayii, teknoloji, enerji dönüşümü ve altyapı projelerinde yerli ve sürekli ham madde temini, gelişmiş ülkelerin stratejik öncelikleri arasında yer alıyor." değerlendirmesinde bulundu.
ABD’nin attığı bu adımı Türkiye açısından da değerlendiren Yılmaz, şu ifadeleri kullandı:
Zengin maden kaynaklarımızı, çevreye duyarlı ve sorumlu madencilik anlayışıyla ekonomiye kazandırmak zorundayız. Sanayimizin ham madde ihtiyacını kendi yer altı zenginliklerimizle karşılamalı, dışa bağımlılığı azaltmalıyız. Aksi takdirde küresel rekabette geri kalma riskiyle karşı karşıya kalırız.

MADENCİLİK: EKONOMİK KALKINMADAN ÖTE, STRATEJİK BİR GÜÇ
Madencilik sektörünün yalnızca ekonomik büyüme açısından değil, aynı zamanda ulusal bağımsızlık ve stratejik güç dengeleri bakımından da kritik bir öneme sahip olduğunu dile getiren Yılmaz, şu görüşleri paylaştı:
Bugün dünya kritik ham maddeler konusunda büyük bir rekabet sürecine girmiş durumda. Avrupa Birliği, Japonya, Kanada ve son olarak ABD, maden politikalarını güçlendiren hamleler yapıyor. Türkiye olarak biz de madenciliği sadece ekonomik bir sektör olarak değil, stratejik bir alan olarak ele almalıyız. İzin süreçlerinden yatırımlara kadar her aşamada bu bakış açısını güçlendirmeliyiz. Ülkemiz bu potansiyele sahip, ancak artık vakit kaybetmeden güçlü madencilik politikalarını hayata geçirme zamanı.
ABD'NİN KRİTİK MİNERALLER HAMLESİ VE KÜRESEL ETKİLERİ
ABD Başkanı Donald Trump, enerji ve kritik minerallerin üretimini artırmaya yönelik bir başkanlık kararnamesini 20 Mart’ta onayladı. Bu kararname kapsamında kamu ve özel sektör yatırımları teşvik edilirken, finansman ve kredi mekanizmalarının oluşturulması öngörülüyor.
"Savunma Üretim Yasası" çerçevesinde imzalanan düzenleme, federal kurumlara madencilik projelerinin onay süreçlerini hızlandırma talimatı verirken, Savunma Bakanlığı’na ait olanlar da dahil olmak üzere uygun federal arazilerde madencilik faaliyetlerinin genişletilmesini öngörüyor.
ABD’nin bu hamlesi, kritik minerallerde dışa bağımlılığı "ulusal güvenlik riski" olarak değerlendirdiğini gösteriyor. Ayrıca, İçişleri Bakanlığı’nın federal topraklarda maden üretimine öncelik vermesi ve ülkedeki bakır ile altın üretimini artırmaya yönelik politikalar geliştirmesi planlanıyor.
Uzmanlar, Trump yönetiminin bu kararını, dünya genelinde kritik minerallere olan talebin artması ve Çin’in sektördeki hâkimiyetini kırmaya yönelik stratejik bir adım olarak yorumluyor. Bu gelişmeler, Türkiye dahil olmak üzere birçok ülkenin madencilik politikalarını yeniden gözden geçirmesi gerektiğini ortaya koyuyor.

Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış