Haber Merkezi

Türkiye, Kuveyt, Irak, Mısır, Libya ile Tunus'un hükümet ve iş dünyası temsilcileri, İslami finans, fintek, sermaye piyasaları, enerji, sanayi, savunma, teknoloji, gıda ve inşaat sektörlerindeki fırsatları, 15. Türk-Arap Ekonomi Forumu'nda ele alınıyor.

Forumda, Türkiye ile Arap ülkeleri arasındaki yatırım, bankacılık, İslami finans, fintek, sermaye piyasaları, dış ticaret, enerji, sanayi, teknoloji ve inşaat alanlarındaki iş birliği fırsatları görüşüldü.

Arap Ligi Genel Sekreteri Ahmed Aboul Gheit tarafından Arap Dünyası ve Türkiye arasında 150 milyar dolarlık ticaret hedefi dile getirdi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Türkiye ve Arap Dünyası: Yatırım, Ticaret, Teknolojide Global Koridor" adı altında düzenlenen 15. Türk-Arap Ekonomi Forumu'nda konuştu.

MEHMET ŞİMŞEK, KATILIMCILARA SORULAR YÖNETTİ

Bakan Şimşek, küresel ekonomilerin geldiği noktayı aktardığı bir paneli yöneterek, 4 panaliste "Riskler ışığında sizin ülkeniz nasıl önlemler alıyor?", "Türkiye-Arap Dünyası'nın ilişkilerini daha iyi nasıl geliştirebiliriz, kuvvetlendirebiliriz?" ve "Ülkelerinize neden yatırım yapılır, sizi eşsiz kılar nedir, ne tür avantajlarınız var?" diye sordu.

"NÜFUSLARIN YAŞLANMASI BİR TEHDİT"

Şimşek yönettiği panelin başında dünyada nüfusların yaşlanmasının tehdit oluşturduğunu belirterek, şu bilgileri aktardı:

Dünyada bu yetmiyormuş gibi bir de küresel bir yapay zeka devrimi yaşamaktayız. Bunun sonucunda sadece endüstride bir devrim yaşanmayacak, hayatımızın her boyutu bundan etkilenecek. Dolayısıyla bu devrimi kaçıramayız. Bir de nüfuslar giderek yaşlanıyor. Bu da küresel bir sınama. Ayrıca çatışmalar ve jeopolitik gerilimler de İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra oluşan düzene tehdit oluşturuyor. Bütün bunlar küresel büyümeyi azaltmakta.

"ZORLUKLARLA BİRLİKTE FIRSATLAR DA VAR"

Ancak küreselde biraz belirsizlik yaşanmakta. Hem parasal hem de mali politikalar açısından. Küreselde parasal politikalar biraz gevşeyecek belki ama bunun hızı ve koordinasyonunda önemli bir etkisi olacak. 'Parasal politikaların gevşemesi bir mali konsolidasyonla sonuçlanacak mı?' sorusu da bizim açımızdan zorlayıcı bir soru. Ama bildiğimiz bir şey varsa önümüzdeki yıllarda küresel ticaret aynı kısıtlı seviyesine devam edecek ve yüzde 3'ten fazla bir büyüme beklenmiyor. Dolayısıyla zorluklar var ama aynı zamanda fırsatlar da var. Bu şekilde bakmamız lazım.

"İŞ BİRLİKLERİ ARTACAK"

Mehmet Şimşek panelin sonunda ise iş birliklerinin artacağına inandığını vurgulayarak şöyle konuştu:

Turizmde bizim sezon bittiğinde sizinki başlıyor. Bu nedenle çok iş birliği alanları var. Çeşitlendirme fikrine katılıyorum. Enerji, imalat, teknoloji, makine alanında da çeşitlendirme olmalı. Petrol ve gaz kaynakları olmadığı için yatırım arayışı için sizin ülkeleriniz bence kardeşçe çözümler sunuyor. Umarım bu panel sonunda birlikte ne gibi işler yapabileceğimizi daha iyi belirleyebileceğiz. Çok faydalı olacağına eminim. Harika bir iş çıkardınız.

"TÜRK VE ARAP DÜNYASI ARASINDAKİ EKONOMİK KORİDORLAR GELİŞTİRİLMELİ"

Tunus Ekonomi ve Planlama Bakanı Semir Abdulhafız da Türkiye ile Arap dünyası arasındaki ekonomik koridorların geliştirilmesinin bölge ülkeler için büyük avantajlar sağlayacağını belirterek, bu ülkelerin ekonomik kalkınması için büyük yansımaları olacağını söyledi.

Bu ülkelerin zaten büyük çoğunluğunun kendi aralarında serbest ticaret anlaşması imzaladığını dile getiren Abdulhafız, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bu anlaşmaların çerçevesinin biraz daha genişletilmesi ve daha kapsayıcı olmasını bekliyoruz. Bu anlaşmaların zeminini daha da güçlendirmek önemli. Ekonomik entegrasyonumuzu Türkiye ile Arap dünyası arasında bu şekilde teminat altına alabiliriz diye düşünüyorum. Bölgemizi ekonomik şoklardan koruyabilmek için birlikte çalışmamız şart. Bu ekonomik şoklar bütün dünyayı etkilediği gibi bizi de yakından etkiliyor. Ama coğrafi konumumuzu düşünürsek, özellikle Türkiye'nin buradaki pozisyonunu düşünürsek atılabilecek çok önemli adımlar var. Türkiye Asya ile Avrupa ve Afrika arasında bir bağlantı noktasını oluşturuyor. Bu coğrafi konum hepimiz için gerçekten de çok dikkate değer bir durumu ortaya koyuyor.

"KÜRESEL BİR YAPAY ZEKA DEVRİMİ YAŞAMAKTAYIZ"

Panelde konuşan Şimşek, dünyada çok büyük belirsizliklerin yaşandığı bir anda bu toplantının yapıldığını kaydederek, belirsizliklerin büyümeyi kısıtladığını, genelde ticaretin büyümeyi körüklediğini ancak global ticarette şu anda daralma yaşandığını söyleyerek şöyle konuştu:

Dünyada bu yetmiyormuş gibi bir de küresel bir yapay zeka devrimi yaşamaktayız. Bunun sonucunda sadece endüstride bir devrim yaşanmayacak, hayatımızın her boyutu bundan etkilenecek. Dolayısıyla bu devrimi kaçıramayız. Bir de nüfuslar giderek yaşlanıyor. Bu da küresel bir sınama. Ayrıca çatışmalar ve jeopolitik gerilimler de İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra oluşan düzene tehdit oluşturuyor. Bütün bunlar küresel büyümeyi azaltmakta.

TÜRKİYE-ARAP DÜNYASI İŞ BİRLİKLERİ

Toplantıya; Kuveyt, Mısır, Irak Tunus'un hükümet, iş dünyası ve finans sektörü temsilcileri katıldı.

Panele katılan Arap Dünyası yetkilileri de sorular karşısında ülkeleri ile Türkiye arasında ortak kültürden kaynaklanan ilişkilerin giderek artığını ve inşaat, turizm, güvenlik alanlarında güçlü iş birliklerinin geliştirildiğine dair bilgiler verdi.

Konuşmacılara göre Türkiye, lojistik avantajı ile büyüyen bir pazar ve komşularıyla ciddi ilişkilere sahip.

22,9 MİLYAR DOLARLIK DIŞ TİCARET HACMİ

Türkiye, foruma katılacak Kuveyt, Irak, Mısır, Libya ve Tunus ile 2023 yılı itibarıyla 22 milyar 928 milyon 505 bin 600 dolarlık dış ticarete imza attı. Türkiye bu dönemde Mısır dışında diğer ülkelere olan ticaretinde fazla verdi. Türkiye, bu dönemde Irak'la 11,7 milyar dolarlık ticaret yaparken, bu ülkeyi 6,1 milyar dolarla Mısır, 3 milyar dolarla Libya, 1,4 milyar dolarla Tunus ve 655 milyon dolarla Kuveyt izledi.

HEDEF 150 MİLYAR DOLARLIK TİCARET

Arap Ligi Genel Sekreteri Ahmed Aboul Gheit, Türk ve Arap Dünyası arasındaki ilişkinin geliştirilmesi gerektiğini belirterek, "Yapacağımız güç birliğiyle aramızda 150 milyar dolarlık bir ticarete ulaşabiliriz." dedi.

Gheit, İslami finans, fintek, sermaye piyasaları, enerji, sanayi, savunma, teknoloji, gıda ve inşaat sektörlerindeki fırsatların ele alındığı forumun açılışında, toplantının Türk ve Arap Dünyası arasındaki diyaloğu güçlendireceğini anlattı.

"ARAP DÜNYASI İLE TÜRKİYE ARASINDAKİ EKONOMİ GİTTİKÇE CANLANMAKTA"

"Çünkü Arap Dünyası ile Türkiye arasındaki ekonomi gittikçe daha da canlanmakta. Yeşil enerji, finans teknolojisi gibi alanları bizim değerlendirmemiz lazım. Bu eşsiz sinerjiden yola çıkarak her iki tarafa da faydalı olacak köprüler kurabiliriz. Çünkü Türkiye zaten Asya ile Avrupa arasında köprü." diyen Gheit, dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la görüşmesine değinerek, orada gördüğü kitabın Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkinin tarihini ele aldığını söyledi.

"EŞŞİZ BİR İLİŞKİMİZ VAR"

Gheit, şu ifadeleri dile getirdi:

Çok eşsiz bir ilişkimiz var. Roma İmparatorluğu'ndan bu yana bu ilişkileri ve bu coğrafyanın önemini çok daha iyi anlıyoruz. O nedenle Türkiye ile Arap Dünyası arasındaki ilişkilerin tarihte ne kadar derine gittiğini görebiliyoruz. Tabii bazı zorluklar da yaşamaktayız. Bu zorluklardan dolayı bizler bütün imkanları kullanarak ilişkilerimizden en iyi şekilde faydalanamayabiliyoruz.

Dürüst olmak gerekirse son 10 yıldır Türkiye ve Arap Dünyası arasındaki ilişkiler sorunlardan tamamen uzak kalmadı. Bazı yanlış anlamalar oldu ve bu nedenle bazı konular buzdolabına kondu, bazı konular olması gerektiği gibi geliştirilemedi. Çünkü aslında inanılmaz kapılar vardı, bu kapıları açsaydık Türkiye ile Arap Dünyası arasındaki ilişkiler çok daha güzel gelişebilirdi. Bundan dolayı eminim ki bu forum gayet etkili bir şekilde iki taraf arasındaki ilişkileri daha da geliştirip, daha kapsamlı olmasını sağlayacaktır.

"TÜRKİYE'DE İNANILMAZ BİLGİ BİRİKİMİ VAR"

Forum sayesinde ilişkilerin çok daha iyi serpileceğini belirten Gheit, "Hem de burada işbirliği, yatırım ve ticaret dahil olmak üzere Türkiye ve Arap Dünyası arasındaki ilişkiler daha da büyüyecek. Çünkü bilgi birikiminin ekonomik, sosyal ve çevresel gelişmenin teknolojik boyutları da büyük önem taşıyor. Türkiye'de inanılmaz bir bilgi birikimi var, bunu biliyoruz. Bu konularda inanılmaz imkanlara sahip Türkiye, aslında pek çok Arap ülkesinin sunacağı imkanlardan da en iyi şekilde faydalanabilir." diye konuştu.

"BİRBİRLERİNE İLK İSİMLERİYLE HİTAP EDECEK KADAR DOST"

Gheit, ilişkilerin tekrar canlandırılmasının her iki taraf için de çok faydalı olacağını, Mısır Dışişleri Bakanı olduğu dönemde toplantıların çok yoğun geçtiğini ve hatta birbirlerine ilk isimleriyle hitap edecek kadar dost olduklarını aktardı.

"3 TRİLYON DOLARA ULAŞAN BİR EKONOMİK BOYUT VAR"

İki tarafın da tekrar bu aşamaya gelmek istediğini dile getiren Gheit, "Son yıllarda ticaret açısından Türkiye ile Arap ülkeleri arasında önemli gelişmeler yaşandı, 2023'te Türkiye, Arap ülkelerine yaklaşık 46 milyar dolarlık ihracat yaptı. Bunun içine her türlü şey dahil. Türkiye, Arap ülkelerinden yaklaşık 36 milyar dolarlık ithalat yaptı ve toplam olarak ekonomik boyuta baktığımızda 3 trilyon dolara ulaşan bir ekonomik boyut olduğunu görüyoruz." dedi.

"150 MİLYAR DOLARLIK BİR TİCARETE ULAŞABİLİRİZ"

Mısır, Fas ve Cezayir gibi ülkelerin altyapılarını ve ekonomilerini geliştirmeye çalıştığını, bölgenin Türkiye ile işbirliğine açık olduğunu vurgulayan Gheit, sözlerini şöyle tamamladı:

Yapacağımız bu güç birliğiyle biz aramızda 150 milyar dolarlık bir ticarete ulaşabiliriz. Forum buna faydalı olacaktır, hedefler konabilir. Her iki tarafın ekonomisini bu güçlendirecektir. Arap ülkeleri de gelişmeye çalışıyor ama kendi başına ulaşamayacağı hedefler var, dolayısıyla yatırım, ticaret ve alışveriş açısından bilgi birikimine önem vermeliyiz. Akademisyenlerin işbirliği yapması ilişkileri geliştirecektir. Sadece bürokrasinin çerçevesiyle kendimizi sınırlamayalım. Önemli olan farklılığı yakalamak ve farklı düşünmek. İki taraf arasında ciddi bir işbirliği olmasını ve yeni serbest ticaret anlaşmalarının imzalanmalarını istiyoruz. Böylesi anlaşmaların olması ikili ticareti canlandıracaktır.

PANELE KATILAN ÜLKE YETKİLİLERİN AÇIKLAMALARI

Semir Abdulhafız, Mısır'ın Kuzey Afrika'nın giriş kapısı olduğunu ifade ederek, Afrika kıtasına erişimin Mısır üzerinden serbest ticaret ve işbirliği anlaşmalarıyla sağlanabileceğini anlattı.

Türk firmalarının Afrika ülkelerine ihracatı Tunus üzerinden kolayca yapabileceğini vurgulayan Abdulhafız, "Çok farklı sektörlerde beraber çalışmaya devam edebiliriz. Yenilenebilir enerji, yeşil ekonomide, makine endüstrisi ve bilişim alanında işbirliği yapabiliriz. Bilişim ekonomisi ve bilişim teknolojileri, veri teknolojileri alanında da yapılacak çok şey var. Tunus'un bu noktada kabiliyetleri büyük. Bu alanda uluslararası önemli firmalar Tunus'ta faaliyet gösteriyor." diye konuştu.

"İMZALANAN ANLAŞMALAR TİCARİ İLİŞKİLERİN GÜÇLENDİRİLMESİNE KATKI SAĞLAYACAK”

Irak Maliye Bakanı Taif Sami Muhammed de Irak'ın, Türkiye ile işbirliğine en açık ve en büyük ülkelerin başında geldiğini söyledi. Muhammed, küresel ticarette önemli fırsatlar bulunduğunu ve Türkiye'nin uluslararası yatırım ve ticaret için bir koridor rolü oynadığını belirterek, iki ülkenin 20'den fazla mutabakat zaptı imzaladığını hatırlattı.

Bu mutabakat zabıtlarının detaylarına değinen Muhammed, şu ifadeleri kullandı:

Su, altyapı, kalkınma projeleri, ticaret ve yatırım koruma alanlarında mutabakat zabıtları imzaladık. KOBİ'lerin geliştirilmesi, sağlık sektörü, stratejik işbirliği anlaşmalarımız mevcut. Ticaret, ziraat ve sağlık, 2025 sonrasında hayata geçirilecek büyük projelerin yer aldığı sektörlerin başında geliyor. Turizm işbirliği ve güvenlik alanında imzalamış olduğumuz mutabakat zabıtlarımız var. Ayrıca, mevzuatın güçlendirilmesi ve mevzuat altyapısının oluşturulması konusunda, iletişim ve enerji sektörlerinde de mutabakatlar imzaladık.

Muhammed, tüm bu anlaşmaların ikili ilişkilerin geliştirilmesini hedeflediğinin altını çizerek, ekonomi ve ticari ilişkilerin güçlendirilmesine büyük katkı sağlayacağını sözlerine ekledi.

"DAHA GÜÇLÜ TİCARİ İLİŞKİLER İNŞA EDİLEBİLİR"

Mısır Maliye Bakanı Ahmed Kucuk da iki ülke arasında gerçekleştirilecek işbirliğinin "kazan-kazan" senaryosu üzerine inşa edileceğini vurguladı.

Kucuk, panelde farklı ülkelerden temsilcilerin bulunduğunu hatırlatarak, atılacak adımların tüm taraflara ciddi faydalar sağlayacağını belirterek, şu bilgileri paylaştı:

Türkiye, Asya ve Avrupa'ya açılan bir kapı niteliğinde. Körfez ülkeleri ve diğer Arap ülkeleri ise çok büyük fırsatlar barındırıyor. Asya ülkelerinde varlığımızı artırmak ve Kuzey Afrika'da daha fazla yer almak için atılacak önemli adımlar mevcut. Mısır, Afrika'ya geçişte kuzeyin stratejik kapısı olma rolünü sürdürüyor. 2050 yılına yönelik hesaplamalar, bu bölgelerde ne denli büyük fırsatlar olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Avrupa'ya da dikkat çekmek gerekiyor, çünkü Avrupa, temiz enerjiye ihtiyaç duyan bir kıta. Türkiye aracılığıyla bu ihtiyaçların karşılanması, önemli fırsatlar sunuyor.

Ahmet Kucuk, Mısır ile Türkiye ilişkilerinin oldukça iyi bir seviyede olduğuna dikkat çekerek, özel sektör nezdinde de önemli çalışmalar yürütüldüğünü belirtti.

Kucuk, Mısır'daki ihracatçıların Türk firmalarıyla güçlü bağlar kurduğunu vurgularken, 3-4 büyük Türk şirketinin Mısır'da önemli müteahhitlik projelerine imza attığını hatırlattı.

Bu firmaların sayısının 3-4 kat artırılması gerektiğine dikkati çeken Kucuk, "Daha büyük hedefler belirleyip bunlara hep birlikte karar vermemiz gerekiyor. Doğru kaynakları ve çabayı doğru yönlendirmek gerektiğini düşünüyorum. İyi ilişkilerimiz mevcut, bunun için gerekli temele sahibiz. Bu temel üzerine daha güçlü ticari ilişkiler inşa edilebilir." değerlendirmesinde bulundu.

"YATIRIMLARI ANA ODAĞIMIZA ALABİLİRİZ"

Kuveyt Maliye Bakanı Noora Suleiman Salem Al-Fassam da ekonomik kalkınmayı artırabilmek için öncü bir rol üstlenilmesi gerektiğini söyledi.

Ticaret hacmini beklentileri karşılayacak şekilde artırabilecek bir proje geliştirilebileceğine değinen Al-Fassam, Körfez ülkeleriyle birlikte serbest ticaret anlaşmaları imzalamak için çaba gösterdiklerini ifade etti.

Ticaretin önündeki engellerin kaldırılmasının, Türkiye ve Arap dünyası arasındaki etkileşimi artıracağını vurgulayan Al-Fassam, "Yatırımları ana odağımıza alabiliriz ve bunu yaparken Kuveytli firmaların Türkiye'deki çeşitli sektörlere yapacağı yatırımları hızlandırabiliriz." diye konuştu.