Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, baktığı bir kira davasında yetkili mahkemenin hangi daire olduğunu hükmetti.
Kira sözleşmesinin sona ermesi sonrası depozito bedeli alacağına ilişkin davanın asliye hukuk mahkemesinde görülerek karara bağlanması, görevli mahkemelerin sulh hukuk mahkemeleri olduğu gerekçesiyle kanun yararına bozuldu
Karar, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayınlandı.
Depozito geri ödenmedi diye dava açıldı
İstanbul'da 3 yıllığına bir evi kiralayan kişi, kira sözleşmesinin bitmesinin ardından eski ev sahibinin depozito bedelini ödemediği gerekçesiyle yasal faiz ödenmesi talebiyle Küçükçekmece 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açtı.
Davalı eski ev sahibi, görevli mahkemelerin sulh hukuk mahkemeleri olduğu gerekçesiyle davanın reddini talep etti ve söz konusu alacak hakkında başlatılan icra takibine ilişkin kendisine ödeme ihtarı yapılmadığını savundu.
Mahkeme, davalının icra takibine yaptığı itirazın reddine karar verdi
Küçükçekmece 8. Asliye Hukuk Mahkemesi, görev yönünden yapılan itiraza rağmen taraflar arasındaki kira sözleşmesi sona ermiş olması ve itiraz konusunun asıl alacak değil faizi yönünden olduğu gerekçesiyle yargılamaya devam etti. Yargılama sonucu mahkeme, davalının icra takibine yaptığı itirazın reddine kesin olarak karar verdi.
Temyiz istendi
Adalet Bakanlığı, yerel mahkemenin kararına 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu gereği kanun yararına temyiz isteminde bulundu.
Karar bozuldu
Temyiz istemini görüşen Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, sonuca etkili olmamak üzere yerel mahkemenin verdiği kararı kanun yararına bozdu.
Kanun kapsamında görevli mahkemeler ise sulh hukuk mahkemeleri
Dairenin kararında, dava konusu uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklandığı belirtildi ve kanun kapsamında görevli mahkemelerin ise sulh hukuk mahkemeleri olduğu bildirildi.
Karar
Kira sözleşmesinin sona ermesinin, uyuşmazlığın niteliğini değiştirmediği vurgusu yapılan kararda, şu ifadelere yer verildi:
Buna göre mahkemece davaya bakma görevinin sulh hukuk mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde işin esası incelenerek davanın esası hakkında hüküm verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup, Adalet Bakanlığının yerinde görülen kanun yararına temyiz talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış