Habertürk TV'de Suna Vidinli'nin sunduğu Perspektif programına katılan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, daha önce gündeme getirdiği Avrupa'daki Türk çocuklarının hristiyanlaştırılması konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Çok büyük bir dram yaşandığını vurgulayan Bozdağ, "Gerçek olmayan sebeplerle çocukların alındığına ilişkin Türk ailelerin şikayetleri var. Örneğin ailenin özürlü çocuğu var. Yanında bakıyor, hastaneye götürüyor. Tedavisi için uğraşırken bunu ailenin çocuğa kötü muamelesiyle özdeşleştirip çocuğu aileden alan yaklaşım içerisine girebiliyorlar. İşin esasını araştırmadan çocuğun alınmasını gerektirmeyecek nedenlerle ailesinin yanından alınmasına ilişkin uygulamalar var" diye konuştu.
İşte Bozdağ'ın açıklamaları
KİLİSEDEN MEKTUP VAR
Mardin'den bir kardeşimize mektup geliyor. 'Kilise çocuğa bakıyor. Çocuğunuz iyi bir hristiyan olarak yetiştiriliyor ama 18 yaşını doldurduğunda üzülmeyin kendi dinini seçme hakkı var...' Böyle mektuplar yazan yerler var. Sadece öğretmenlerin değil, komşuların, başkalarının şikayetini gerçek kabul ederek doğru olup olmadığı araştırmadan ailelerden alınıyor. Biz buna itiraz ediyoruz.
TÜRK AİLELER SAHİP ÇIKMALI
Bizden kaynaklanan da ciddi bir eksikliğimiz var. Çocuğu önce Türklere vermek istiyorlar. Ama Türk aileler çocukları almıyorlar. Bizim orada en büyük sıkıntımız bu. Onun için biz diyoruz ki Türk ailelere; lütfen ailesinin yanından alınan çocukları siz sahiplenin. Türk aileler çocukları almayınca o zaman başkalarına veriyorlar. Hiçbir aile almadığı zaman kiliseye veriliyorlar. Ciddi boyutta bu konuyla ilgileniyoruz. Çalıştay yaptık Ankara'da. Bu konuda hem vatandaşlarımızı bilinçlendirmek hem de ailenin yanından gerçekten alınması gerekenler varsa onların alınması halinde ailesiyle ilişkisini kurmasını sağlamak, dinini, dilini, kimliğini, kültürünü koruyarak yetişmesini sağlamak, bizim kabullerimize uygun olmayan yerlere verilmesini önlemek için çalışmalar yapıyoruz. Bunun meyvelerini önümüzdeki zaman içinde alacağımızı düşünüyoruz.
PATRİOTLAR SURİYE'NİN FÜZELERİNE KARŞI
Türkiye kendi ülkesi ve insanlarının güvenliği için her türlü tedbiri almak zorundadır. Bu çerçevede değerlendirmeler yapıldı ve Suriye'de bulunan bir takım kısa menzilli balistik füzelere karşı insanımızı ve ülkemizi gerektiğinde korumak için bir ihtimaliyet hesabı yaparak tedbir almak bizim vazifemizdir. Bu çerçevede Dışişleri Bakanlığı bu konudaki talebini kamuyouna duyurdu, NATO'ya da iletildi. Füzelerin nereye yerleştirileceğine yönelik değerlendirmeyi askeri yetkililer yapacaktır.
BAŞKANLIK SİSTEMİ
Parlamenter sistem istikrar sorunu barındırıyor. Siz daha çaycınızı, kahvecinizi makamınızı tanımadan hükümet değişiyor. Başkanlık sistemi istikrar getirecektir. Sandıktan başkanı yüzde 50+1 ile doğrudan halk seçecektir. Başkanı parlamento değiştiremeyecektir. Her türlü operasyona kapalı olacak. Başkanlık sistemini dar bölge seçim sistemi uygulanıyor. Her seçim çevresi bir milletvekili çıkarıyor. Orada en çok oyu alan veya yüzde 51'ini alan kişi vekil oluyor. Milletvekilleri bilecek ki gücünü halktan alıyorum. Başkanı da daha etkin denetlemek için milletvekilleri arasında rekabet olacaktır. Bizim sistemimizde bakanlar da dışarıdan olacak. Parlamentoya gelenler bakan olmak için uğraşmayacak.
İMRALI İLE KANDİL ARASINDA FARK YOK
İmralı başka Kandil başka şey istiyor konusunu kabul etmiyorum aralarında bir farklılık yok. Kandilin genetik kodlarını oluşturan İmralı'daki zattır. Kandin onun oluşturduğu yapı üzerinden devam ediyor. İkisi arasında mücadele ayrışma olduğu kanısında değilim. Rekabet olsa Öcalan (açlık grevleriyle ilgili) bırakın dediği zaman bir kısmının bırakmaması lazım.
TERÖRÜ BİTİRECEKSE GÖRÜŞÜLÜR
Terörü bitirecek, bu meseleyi Türkiye'nin gündeminden çıkaracak bir sonuç alınacaksa niye görüşülmesin... Oslo görüşmeleri bunun örneğiydi. İmralıyla ilgili görüşmeler de geçmişte yapıldı, icap etiği zaman devletin yetkili birimleri yine yapar.
ÖCALAN'IN AVUKTALARIYLA GÖRÜŞMESİ
Avukatlarıyla şu anda görüşmesi söz konusu değil...
EVREN HALKA REKLAMINI YAPIYOR
12 Eylül'ün gerçek yüzünü göstermesi açısından bu açıklaması çok önemli. Kendi reklamını yapmak toplumda kabulünü sağlamak için masum insanları astığını ifade ediyor...Tarafsız olduğunu ispatlamak için. Bu esasında infazdan da daha kötü bir yaklaşım, kabul edilemez bir durumdur.
28 ŞUBAT'IN ASIL FAİLİ DEMİREL
(Meclis'i feshetme yetkisi istediği haberleri) Demirel'in bu beyanlarına şaşırmadım. 28 Şubatın asli failidir Demirel. 28 Şubat'ın olması için askerlerden fazla gayret sarf etmiş hatta askerleri basına yansıyanlara göre de yönlendirmiştir. Siyasi hırsları beklentileri üzerine 28 Şubat bina edilmiştir. Rütbesi olmayan general gibi çalışmıştır.
GAZZE ATEŞKESİ
İsrail bundan önce Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin aldığı pek çok karar var hiçbirisine uymadı. Bundan önce alınmış pekçok ateşkes kararları var. Bunların hepsine uyacağını söyledi uymadı. Umarız son ateşkes uygulamasında verdiği taahüde uyar. Bu noktada pekçok sabıkası var. Dileğim o ki eski sabıkaları nüksetmesin. Hiç olmazsa bu defa sözünü tutsun.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış