Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Anayasa Platformu tarafından Ankara'da düzenlenen programa katıldı.
Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Özyönetim adı altında devlet içinde devlet kurmaya çalışanların da dünyayı başına yıkarız." dedi.
Cumhurbaşkanı'nın bu sözleri, salondakiler tarafından dakikalarca ayakta alkışlandı.
Erdoğan: Özerklik ilan edenlerin dünyayı başına yıkarız VİDEO
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;
Yeni anayasa meselesi milletimizin güçlü bir talebi haline dönüşmüştür, STK'lar artık meseleye koymuştur.
"YENİ ANAYASA YERLİDİR, MİLLİDİR"
Yeni anayasa yerlidir, millidir; yeni ve milli olan her meselede Cumhurbaşkanı olarak ben de varım. Bundan önceki bütün anayasalar ithaldir. Mevcut anayasa sürekli değiştirilen, ıslahı mümkün olmayan bir anayasadır.
İşe asıl sahip çıkması gereken muhalefetin tam tersi yönde çalıştığını görüyoruz, geçen dönemde komisyon çalışmaları muhalefetin tutumu yüzünden akamete uğradı. Milletimizi temsil eden her platformda yeni anayasa tartışılıyor, konuşuluyor.
"BİZDEKİ ANAYASALAR DARBE DÖNEMLERİNİN ANAYASALARIDIR"
Anayasa metinleri bir toplum mutabakatıdır, bizdeki anayasalar ise darbe dönemlerinin anayasalarıdır. Yeni anayasanın yapımındaki usulü çok iyi belirlemeliyiz, 2011'deki yönetimin sağlıklı olmadığını gördük.
60 maddede 4 parti temsilcilerinin onayı vardı ama genel başkanlar onay vermediği için 60 madde çıkarılamadı. Kimin samimi olduğunu anlamak için bu çok iyi bir örnektir.
Bu millet içinden anayasa hazırlabilecek bir Meclis çıkaramadı mı? Bu millet hazır da elitler hazır değil.
Yasama organları ile yürütme ve yargı organları arasındaki çatışma devam ediyor, güçler birliği değil, güçler çatışması var.
BAŞKANLIK SİSTEMİNE İHTİYAÇ VAR
Yeni anayasa ile birlikte hayata geçirilecek başkanlık sistemine ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Darbe anayasalarının gölgesinde geçen son 56 yılımızda başkanlık sistemi tartışması hiç eksik olmamıştır. Türkiye'nin yeni anayasa tartışabildiği bir iklim bile bizim için bir kazançtır.
CUMHURBAŞKANI'NIN SEMBOLİK OLMASI DÜŞÜNÜLEMEZ
Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçilmesi le başkanlık sistemi için adım atıldı, halk tarafından seçilen Cumhurbaşkanı'nın sembolik olması düşünülemez.
Seçim sürecinde iç ve dış politikaya yönelik birçok mesaj veren Cumhurbaşkanı, hiç kimse kusura bakmasın, sözlerinin arkasında durmak zorundadır.
Farklı görüşlerdeki Cumhurbaşkanı ile Başbakan'ın nasıl çalıştığını gördük, bunlardan ders çıkarmak lazım. Ben bunları yaşadım, adeta damdan düştüm. Türkiye'nin yeniden yapılanmaya ihtiyacı hat safhadadır.
TEK DEVLET DİYORUZ
Nüfusumuz hamdolsun 79 milyona yaklaştı. Tek millet diyoruz. Tek bayrak diyoruz. Başka bir bayrak asla bu semalarda dalgalanamaz diyoruz. Tek vatan diyoruz. 780 bin metre kare vatan toprağında herhangi bir ameliyata asla göz yumamayız diyoruz. Tek devlet diyoruz.
DEVLET İÇİNDE DEVLET KURMAYA ÇALIŞANLARIN DÜNYAYI BAŞINA YIKARIZ
Adı ve söylemi ne olursa olsun hiç bir devlet paralel devlet paralel yapıya izin vermeyiz veremeyiz. Sözde cemaat adında, devlet içinde bir paralel yapı oluşturmak isteyenlere dünyayı dar ediyorsak özerklik adı altında özyönetim adı altında devlet içinde devlet kurmaya çalışanların da dünyayı başına yıkarız.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış