
Almanya'da yaşayan ve çalıştıkları iş yerinde başörtü takmalarına izin verilmeyen iki kadın, işletmeye dava açtı.
Bunun üzerine Avrupa Adalet Divanı, belli şartlar altında başörtüsü yasağı uygulanabileceğine karar verdi.
Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği Adalet Divanı'nın kararını kınadı.
"DİN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN ALENEN İHLALİ.."
Bakanlıktan yapılan açıklamada, din özgürlüğünün yok sayıldığı belirtilerek şu ifadelere yer verildi:
"Din özgürlüğünün alenen ihlali' Avrupa Birliği Adalet Divanı'nın, Almanya'daki iki ayrı işletmenin çalışanlarına uyguladığı başörtüsü kısıtlaması hakkındaki son kararı din özgürlüğünü alenen ihlal etmektedir.
"KARAR, İSLAM KARŞITLIĞININ YENİ BİR ÖRNEĞİDİR"
Karar, İslam karşıtlığının ve Müslümanlara yönelik tahammülsüzlüğün Avrupa'da kurumsal ve hukuki bir kimliğe kavuşturulma çabalarının yeni bir örneğini oluşturmaktadır. Müslümanların hoşgörüsüzlük, nefret söylemi ve hatta şiddete maruz kaldıkları, yaygın şekilde damgalandıkları ve sosyo-ekonomik alanlarda dışlandıkları, özellikle Müslüman kadınların bu durumdan daha da olumsuz etkilendikleri bir vakıadır.
"GEÇMİŞTEKİ ACI TECRÜBELERDEN DERS ALINMIYOR"
İnkarı mümkün olmayan ve geçmişteki acı tecrübelerden ders alınmadığını gösteren bu tehlikeli eğilim Irkçılık ve Hoşgörüsüzlüğe Karşı Avrupa Komisyonunun (ECRI) ve BM Din ve İnanç Özgürlüğü Raportörü'nün raporlarında da vurgulanmaktadır.
"IRKÇILIK VE NEFRET ZEHRİ GİDEREK BÜYÜYOR"
Hal böyleyken, Avrupa'yı rehin alan İslam düşmanlığının, ırkçılığın ve nefret zehrinin giderek yükseldiği bir dönemde, ABAD kararı, din özgürlüğünü yok saydığı gibi, ayrımcılığa da zemin ve hukuki kılıf kazandıracak bir nitelik taşımaktadır. Hukuken ve vicdanen yanlış, körükleyeceği İslam düşmanlığı bakımından tehlikeli söz konusu kararı kınıyoruz.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış