1960’lı yıllarda inşa edilen ve Suriye’nin başkenti Şam’da bulunan Filistin Şubesi, Baas rejiminin en korkunç gözaltı ve işkence merkezlerinden biri olarak hafızalarda yer edindi. Rejim, buraya “Filistin” adını vererek masumiyet çağrıştıran bir imaj yaratmaya çalıştı, ancak gerçekler bunun tam tersini yansıttı.
Ülkenin dört bir yanından alıkonulanlar, özellikle “terör” suçlamasıyla hedef alınanlar, yıllarca bu merkezde tutuldu. “Filistin Şubesi”ne düşenlerin, ağır işkencelere maruz kaldıkları, aileleriyle hiçbir iletişim kuramadıkları biliniyordu. Halk arasında rejimin güvenlik birimlerinden korkanlar, birbirlerini “Filistin Şubesi’ne düşmek mi istiyorsun?” diyerek uyarırdı.
BİR DEHŞET MERKEZİ GÜN YÜZÜNE ÇIKIYOR
AA ekibi, halkın korkuyla andığı bu karanlık merkezin iç yüzünü ilk kez görüntüledi. Çekimlerde, çöken Esed rejiminin zulmünü gözler önüne seren onlarca hücre ve koğuş belgelendi. Binanın alt katlarında, mahkumların neredeyse hiç havalandırması olmayan daracık alanlarda, karanlık ve soğukta dip dibe uyumak zorunda bırakıldığı ortaya çıktı. Küf kokusunun hakim olduğu bu alanlar, burada yaşanan insanlık dışı şartların izlerini taşıyordu.
MAHKUMLARIN SESİNİ DUVARLAR ANLATIYOR
Hücrelerin duvarları, buradaki insanların umutlarını ve acılarını taşıyan yazılarla doluydu. Türkçe olarak kazınmış “Cimbom GS” ve “Canım memleketim 34 İstanbul” ifadeleri dikkat çekerken, Arapça olarak “Allah’ım bizi kurtar”, “Annem”, “Sana sığındık ya Ali” ve “Bu kabus yarın son bulacak” gibi yazılar göze çarptı. Mahkumlar, hücrelerin karanlığında zeytin çekirdekleriyle ağaçlar, evler, gökyüzü ve özgürlüğü hayal eden çizimler yapmış; isim listeleri, takvimler ve gün sayma çentikleriyle zamanın akışını takip etmeye çalışmışlardı.
SON ANDA GİZLENMEYE ÇALIŞILAN İZLER
8 Aralık’ta Esed rejiminin çöküşüyle birlikte Filistin Şubesi yöneticileri binayı terk ederken bazı evrakları yakmaya çalıştı. Binanın dış duvarlarında yangının izleri hala görülürken, AA ekibi idari bölümlerde istiflenmiş ve kısmen yanmış evrakları da görüntüledi.
Filistin Şubesi, yalnızca bir bina değil, aynı zamanda yarım asırlık bir rejimin zulüm dolu tarihine tanıklık eden bir sembol olarak hafızalarda kalacak.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış