Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Adalet ve Medya İlişkisi Paneli'nde önemli açıklamalarda bulundu.
Altun, medyanın yargılama sürecindeki rolüne değinirken hak ihlallerini duyurması gerektiğini söyledi.
"YANLIŞ VE TARAFLI HABER YAPMA, TOPLUMDA İNFİAL YARATABİLMEKTEDİR"
Altun, açıklamalarında şu ifadeleri kullandı:
Yargı sürecinde eksik veya yanlış ve taraflı haber yapma, önyargı oluşturma yargısız infaza sebep olabilmektedir. Sansasyon yaratma ve reyting kaygısıyla teyit edilmemiş editöryal süreçlerden geçmemiş bilgilerin hızla alelacele servis edilmesi, bunların da popülerlik kazanmış sosyal medya hesaplarında paylaşılması, toplumda infial yaratabilmektedir.
"MESLEKİ TECRÜBESİ OLMAYAN İSİMLERİN YARGI SÜREÇLERİYLE İLGİLİ İÇERİL ÜRETMESİ SIK KARŞILAŞTIĞIMIZ BİR SORUN"
Bu süreçte ortaya çıkan bilgi kirliliği ve dezenformasyon ise adaleti tesis etmenin önünde büyük bir engele dönüşmektedir
Diğer yandan medyanın etik kurallarına uymayıp, yargılama süreçlerinde mağdur ve yakınlarının mahremiyetine saygı göstermediğine de zaman zaman şahitlik edebiliyoruz.
Kimi medya mensupları ve sosyal medya kullanıcıları çeşitli saiklerle, bu siyasi olabilir, ideolojik olabilir, fark etmez. Fakat kendi menfaatleri adına mağdurların acılarını istismar edebilmektedirler. yine adli süreçlere dair yanlış kavramlar kullanılması, işleyişin bilinmemesinden kaynaklanan hatalar yine kamuoyunun yanlış bilgilendirilmesine, dezenformatif içeriklere muhatap olmasına ve bilgi kirliliğine yol açabilmektedir.
Şurası çok açık bir gerçek. Hukuk son derece teknik ve mesleki bilgi gerektiren bir alandır. alanla ilgili eğitim almamış, mesleki tecrübesi olmayan isimlerin yargı süreçleriyle ilgili içerik üretmesi. daha da fenası hüküm vermesi maalesef çok sık karşılaştığımız bir sorun.
"HUKUKÇULARDAN DESTEK ALMAK ÇOK ÖNEMLİDİR"
Her şeyden önce medya kuruluşları, hukukun son derece önemli bir ihtisas alanı olduğunu göz önünde bulundurmak zorundadırlar. Bu bilinçle uzman hukukçulardan destek almak çok önemlidir.
Zira hukukun temel kavramlarını mahkemelerin yetki alanlarını ve dava süreçlerini bilmeyen bir kimsenin herhangi bir davayı doğru anlaması, anlatması mümkün değildir. Medya kuruluşlarımızın hukuk alanında ihtisas sahibi kişi ve kurumlarla işbirliği mekanizmalarını işletmeleri bu noktada çok önemlidir. Bunun yanı sıra adli yargılama süreçlerini takip eden medya mensuplarımızın bu alanda uzmanlaşmalarının da adaleti bir hakkın tesis etmede ve sorunları en aza indirmede büyük katkıları olacaktır.
Elbette konvansiyonel medya kuruluşlarının gelişen teknolojilerin beraberinde getirdiği meydan okumalara, sınamalara karşı da cevap geliştirmesi. elzemdir. Bu pek çok alanda olduğu gibi. adalet alanında yapılacak olan habercilik faaliyetinde yargı haberciliği alanında da bir zarurettir. Bugünün belki de konvansiyonel medyasının önündeki en önemli meydan okumalarından biridir. Bu noktada konvansiyonel medyanın yeni medya mecralarından yayılan teyitsiz içerikleri süzecek mekanizmaları kurması hayati bir önem taşır. iletişim terminolojisiyle Kurt Levin'in kavramsallaştırmasıyla konuşacak olursak yeni nesil eşik bekçileri mekanizmalarına bizim ihtiyacımız var.
"YARGI OKUR YAZARLIĞINI ARTIRMAK BELKİ DE EN ÖNEMLİ MESELELERİMİZDEN BİR TANESİDİR"
Evet, geleneksel medyanın, konvansiyonel medyanın bu bağlamda yeni medyadan gelen içerikleri süzecek. eşik bekçileri mekanizmalarına ihtiyacı var. Elbette bu süreçlerde sıhhatli bir medya ve adalet ilişkisinin tesisinde kamu otoritelerine de büyük sorumluluklar düşüyor. bu alanda birincil derecede sorumlu kurum ve kuruluşlarımız öncülüğünde yargı okur yazarlığını artırmak belki de en önemli meselelerimizden bir tanesidir.
Medya mensubu daima masumiyet karinesi ilkesine saygı göstererek haber hazırlamalıdır. suçlara ilişkin olarak ön değerlendirme yapılmalı, önyargılı olunmamalıdır. bir mahkemenin veya yetkilinin kararına ilişkin tahmin yürütülmemelidir. medya mensubu adil yargılama hakkına saygı göstermelidir. bir suçla ilgisi olmayan akrabaların ya da etkilenen diğer kişilerin isim veya fotoğrafları haber içeriğinde kullanılmamalıdır.
Basın mensubu, hiçbir surette on sekiz yaşından küçük suç faili veya mağdurlarının kimliğini açıklamamalıdır. kişilerin geçmişleri sebebiyle suçlanmaları yanlıştır. hazırlık soruşturmaları sırasında soruşturmada zafiyet yaratacak şekilde haber hazırlanmasından kaçınılmalıdır. Medya mensubu yargı sürecinde taraf olmamalıdır.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış