6 Şubat 2023'te Kahramanmaraş merkezli depremler sırasında Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde yıkılan Güven ve Akar apartmanlarının enkazında, 51 kişi hayatını kaybetmiş, çok sayıda kişi de yaralanmıştı. Söz konusu binaların çürük olduğu, zeminin etüdünün yapılmadığı ve ruhsatsız inşa edildiği gerekçesiyle başlatılan yargı sürecinde, müteahhit Mesut A.’nın asli kusurlu olduğu tespit edilmesine rağmen tahliye edilmesi, mağdur yakınları ve kamuoyunda büyük tepkiye neden oldu.
DAVANIN SEYRİ VE TAHLİYE KARARI
Depremin ardından İslahiye Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlatılan davada, Karadeniz Teknik Üniversitesi tarafından hazırlanan teknik rapor, Güven ve Akar apartmanlarının yıkılmasında müteahhit Mesut A.’nın ağır, tam ve asli kusurlu olduğunu ortaya koydu. Kaçak olarak yakalanan ve tutuklu yargılanan Mesut A., geçtiğimiz günlerde yapılan duruşmalarda serbest bırakıldı.
Savcılığın müteahhitin tutukluluk halinin devamına yönelik mütalaasına rağmen alınan tahliye kararları, Akar Apartmanı’nın 14 Şubat 2025’te, Güven Apartmanı’nın ise 24 Şubat 2025’te görülecek bir sonraki duruşmalarına kadar sanığın serbest kalmasına imkan tanıdı.
AVUKATLAR VE MAĞDUR YAKINLARI TEPKİLİ
Depremde yakınlarını kaybeden ailelerin avukatı Abdullah Yalçın, tahliye kararının hukuki ve vicdani olmadığını belirtti:
Mesut A., binaları usulsüz ve güvensiz şekilde inşa ederek 51 kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu. Daha önce kaçmaya çalıştığı ve sahte kimlik kullandığı sabit olan bir sanığın tahliye edilmesi hukuka ve adalete olan güveni sarsmıştır.
Yalçın, binaların inşasında yapılan usulsüzlüklerin bağımsız bilirkişi raporlarıyla sabit olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
Bu kararla kamuoyu nezdinde ‘cezasızlık’ algısı pekişmiştir. Para kazanma hırsıyla yapılan hataların bu denli büyük bir yıkıma yol açtığı bir olayda, tahliye kararı adalete olan inancı derinden yaralamıştır.
"ADALET İSTİYORUZ"
Akar Apartmanı’nda iki çocuğunu kaybeden Emine Cihangir, yaşadığı acıyı şu sözlerle dile getirdi:
Çocuklarıma güvenli bir gelecek sağlamak için aldığım ev, onların mezarı oldu. Çürük bir binaymış. İki yavrumu kaybettim. Adalet istiyorum. Bu kadar delile rağmen müteahhit serbest bırakıldı, bunu kabul edemiyoruz.
Aynı apartmanda ağabeyini ve ailesini kaybeden Mahmut Cihangir ise şu ifadeleri kullandı:
Bu bina enkazında ağabeyim, yengem ve dört yeğenim öldü. Enkaza ilk gelenlerden biriydim. Üç gün boyunca onların cansız bedenlerini çıkarmaya çalıştım. Müteahhidin serbest bırakılması, yaşadığımız bu büyük kaybı daha da acı hale getiriyor.
KAMUOYUNDA TEPKİLER ARTIYOR
Depremlerde yıkılan binalardan sorumlu tutulan müteahhitlerin serbest bırakılması, mağdur ailelerin yanı sıra kamu vicdanında da derin yaralar açtı. Yaşanan bu olay, adalet sistemine olan güvenin sorgulanmasına neden olurken, aileler ve avukatlar hukuki mücadelelerini sonuna kadar sürdüreceklerini belirtti.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış