HDP’nin ikinci olağan kongresi için Ankara’daki Ahmet Taner Kışlalı spor salonunda polis yoğun güvenlik önlemi aldı.
DEV ATATÜRK RESMİ VE TÜRK BAYRAĞI
HDP’nin daha önceki toplantı ya da mitinglerinde Türk bayrağının yer almaması yoğun şekilde eleştirilmişti. Ankara’da bugün yapılan 2. olağan kongrede salonun en görünür yerlerinde dev bir Atatürk portresi ile aynı büyüklükte bir Türk bayrağı yer aldı. Ayrıca kürsünün arkasına kurulan dev ekranın sol kısmına da Türk bayrağı sabitlendi. Ekranın sağ köşesinde ise HDP parti amblemi yer aldı.
(Kongre salonunda Atatürk, Türk Bayrağı ve Öcalan posterleri biraradaydı)
GÜVENLİK ÖNLEMLERİ
Salonun önündeki cadde trafiğe kapatılırken, yayalar da kontrol edilerek alındı. Ancak polisin etrafta aldığı güvenlik önlemlerine güvenmeyen HDP’liler, kendileri ayrıca güvenlik önlemi aldı. Salonda bulunan dev ekranda Öcalan’ın görüntüsü olması dikkat çekti.
TEK TEK ARANDILAR
Kongre salonuna girişte polis gelenleri tek tek, ancak bir kez aradı. HDP’liler ise hem Kongre salonunun bahçe kapısında, hem bina kapısında, hem de tribüne girerken üç ayrı arama noktası kurdu. Gelenlerin üstleri de, çantaları da titizlikle, tek tek arandı.
ÖCALAN SIK SIK EKRANDA
Abdullah Öcalan fotoğrafı salonda sabit olarak yer almadı. Ancak zaman zaman, sol köşesinde Türk bayrağının olduğu dev ekranın ortasında Öcalan portresi yayınlandı.
KILIÇDAROĞLU ÇELENK GÖNDERDİ
Salon girişinde en dikkat çekici süslemelerden biri de CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu tarafından gönderilmiş çelenk oldu.
HEM KÜRTÇE, HEM TÜRKÇE SLOGANLAR
Tribünlerden atılan sloganlar genellikle Kürtçe oldu. Sık sık PKK Lideri Abdullah Öcalan lehinde slogan atıldı. Ekranda ise, partinin sloganları daha çok Türkçe olarak yer buldu. Zaman zaman iki dilde de sloganlar ekranda kendine yer buldu. Anonslar da hem Türkçe, hem de Kürtçe yapıldı.
FRANSA’DA ÖLEN ÜÇ PKK’LI KADININ DA POSTERİ DUVARDA
Öcalan fotoğrafının asılmadığı salonda, Fransa’da öldürülen, aralarında Sakine Cansız’ın da olduğu üç PKK’lı kadının fotoğrafı yer aldı. Yine Ankara ve Suruç saldırısında ölen genç ve kadınların fotoğrafları da salona asılmıştı. Aralarında en çok dikkat çekenler biri de Ankara saldırısında ölen Meryem Ana’nın fotoğrafı idi.
ANADOLU AJANSI MUHABİRİ HDP KONGRESİ’NDEN ATILDI
HDP Kongresi’nin hemen başında, basına ayrılan bölümde bir de olay yaşandı. Kongre’de “demokrasi mücadelesinde ölenler” için yapılan saygı duruşu sırasında, tribünlerden “Kürdistan faşizme mezar olacak” sloganları atıldı.
Bu sloganlar atılırken, basın bölümünde yer alan Anadolu Ajansı muhabirinin ise küfür ettiği iddia edildi. Tribündekiler, küfür ettiği iddia edilen muhabire tepki gösterince, kongre görevlileri basın bölümüne gelerek muhabirden salonu terketmesini istediler. Muhabir, görevliler eşliğinde salondan çıkartıldı.
YÜKSEKDAĞ: UMUT DİMDİK AYAKTA
Kongre'de ilk olarak Eşbaşkanlardan Figen Yüksekdağ, siyasi alanın hapishane haline getirilmeye çalışıldığını HDP'nin buna ve dayatılan tekçi anlayışa karşı çıktığını söyledi.
HDP'nin bölen siyaset anlayışı karşısında birleştiren bir köprü görevi gördüğünü vurgulayan Yüksekdağ, "Aylardan bu yana tankları, topları, bildikleri bütün diktatörlük numaralarıyla o köprüyü yıkmaya çalışıyorlar ama o köprü yıkılmadı, dimdik ayakta. Çünkü umut dimdik ayakta" diye konuştu.
İKTİDAR KARŞISINDA DİRENMEK HAKTIR
Yüksekdağ'ın konuşmasından satır başları şöyle: "Bütün enerjilerini başkanlık modeli altında diktatörlük despotizmini inşa etmeye harcıyorlar. Alevilerin, işçilerin, emekçilerin, halkımızın ne istediğiyle ilgilenmiyorlar. Aksine bu siyasi iktidarın nezdinde istemek, söz söylemek suç. Barış istemek suç. Bu siyasi iktidarın nezdinde gençler ortadan kaldırılması gereken varlıklar. Bütün diyalog kanallarının kapatıldığı, parlamentonun işlevsiz hale getirildiği bir saray tahakkümü ve vesayetinden bahsediyoruz. Böyle bir iktidar karşısında direnmek haktır.
DAHA GÜÇLÜ GELECEĞİZ
Saray'dakinin önerdiği model despotizme dayalı bir tek adam rejimidir. Parlamenter sistemin tasfiye edildiği bir modeli ve rejimi dayatıyorlar. Türkiye'de inşa edilecek bir diktatörlük bölgede savaşın derinleşmesi anlamına gelir. Ama demokratik ulus modeli bütün bir bölgede ve Türkiye'de yeni bir yaşamın, yeni bir kapının açılması anlamına gelir. İşte bizler bugün bu amaçla yeni bir başlangıç yapmak için biraraya geldik. Bizleri siyasetten tasfiye etmeye çalışanlara mesajımız; daha güçlü geliyoruz, daha güçlü geleceğiz."
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış