İHH'den El-Kaide yalanlaması

İHH İnsani Yardım Vakfı, İsrail'in "Mavi Marmara gemisinde terörle bağlantılı iki İHH çalışanı vardı" iddiasıyla ilgili bir basın toplantısı düzenledi. Vakıf genel merkezinde düzenlenen basın toplantısına İsrail'in El Kaide üyelerine destek vermekle suçladığı İHH Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Oruç, Filistin İslami Cihad Örgütü'ne mali destek sağladığı iddia edilen İHH Ortadoğu Sorumlusu Hasan Aynacı ile Mavi Marmara gemisinde doktor olarak bulunan ve İsrail askerlerini de tedavi eden Mevlüt Yurtseven ile Ercan Kayrak katıldı.

İsrail'de sorgulanırken terörle bağlantı noktasında herhangi bir suçlamaya maruz kalmadığını ifade eden Hüseyin Oruç, "Eğer böyle bir iddiaları varsa neden bizi sorgularken bunu sormadılar" dedi. Oruç, şöyle konuştu:

TERÖRİST İSRAİL HÜKÜMETİ BATTIKÇA BATIYOR
"Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, terörist İsrail hükümeti battıkça batıyor. Sivil ve silahsız insan hakları savunucusu ve insani yardım gönüllüsü insanlara karşı yaptığı terör saldırısı yetmezmiş gibi, şimdi de bu insanlara iftira atıyor. Çok ucuz bir karalama kampanyası yapıyor; yalan ve iftira üzerine kurulu bir karalama kampanyası."

İHH'nın Türkiye'de hukuka uygun şekilde sivillerce kurulmuş, mali yapısı Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından denetlenen, TBMM tarafından yüksek onur ödülü ile ödüllendirilen bir vakıf olduğunu hatırlatan Oruç, "Dünyada yardım denilince akla gelen ilk 10 kurumdan biri. 120 ülkede 18 yıldır çalışan bir sivil toplum kuruluşu" dedi.

YAPILANLAR İNSANLIK SUÇU
İsrail hükümetinin uluslararası sularda sivil ve silahsız insanlara terör saldırısında bulunduğunu söyleyen Hüseyin Oruç, "Bazıları hayatını kaybettiler, şehit oldular. Geriye kalanlar çok kötü bir şekilde tutuklandılar. Çeşitli işkencelere tabii tutuldular. Bütün bu yapılanlar insanlık suçu idi. Bunları ancak teröristler yapar, nitekim de kendilerine yakışanı da yaptılar" diye konuştu.

Hüseyin Oruç, İsrailli askerlerin gemiye çıkarken bile ateş etmeye devam ettiklerini ifade ederek, kendilerinin sadece nefsi müdafaada bulunduklarını söyledi. Saldırı sırasında yaralanan İsrail askerlerini gemideki doktorların tedavi edip geri gönderdiklerini anlatan Oruç, "Onlar yaralı askeri tedavi eden doktoru da vurdu. Onur madalyası verilmesi gereken bir doktora kurşun sıktılar. İsrail karalama kampanyası yapıyor. Biz buradayız, her türlü denetime açığız. Aynısını İsrail hükümetinden bekliyoruz.

İKİ ÖNEMLİ KONU VAR
Uluslararası denetime ve soruşturmaya açık olduğunu beyan edebiliyor mu? Hayır edemiyor. İsrail hükümeti bir tokat da kendi halkından yiyecek ve devrilecek. Bundan kurtulmaya çalışıyorlar ama kurtulamayacaklar. İki önemli konu var; İsrail 5 isim yayınladı, bu isimlerden iki tanesi bu masada. Terörist olarak yayınladığı biri benim, biri Hasan Aynacı. İkinci konu askerlere yapılan müdahale ile ilgili manipülasyon yapılıyor" şeklinde konuştu.

İsrail'in Filistin İslami Cihad Örgütü'ne mali destek sağladığını iddia ettiği Hasan Aynacı ise, "İHH'da çalışıyorum. Hiçbir kuruluşa mali destek sağlamadım. Varsa böyle bir iddiaları belgesini yayınlasınlar" dedi.

GÖĞSÜMDEN VE OMZUMDAN VURDULAR
Mavi Marmara gemisinde bulunan doktor Ercan Kayrak, "Ben bizzat kendim yaralı İsrail askerlerini tedavi ettim. Üç İsrail askerini tedavi ettim. Askerleri teslim ederken beni göğsümden ve omzumdan vurdular. Eğer arkadaşlar beni içeri çekmeselerdi ben de şehit olacaktım. İsrail askerleri bizi almaya değil, öldürmeye gelmişlerdi" diye konuştu.

Anestezi Uzmanı Dr. Mevlüt Yurtseven ise, "Benim işim insanları hayatta tutmak. Ancak 20 dakikada planlı bir katliama şahit oldum. Kısıtlı ilaç ve tıbbi malzemelerle yaralılara müdahale ettim. Çaresizliği yaşadım. İsrail askerleri 9 insanımızı öldürdü. Ama biz onların tek bir askerini öldürmedik. Tedavi ettik askerlerini. Bizim 9 şehidimiz, 50 yaralımız var. Yaralıları taşımak için sedye bile vermediler. Bir hekim olarak yaşadıklarımı unutamam" dedi.