AA

Ortadoğu’da İsrail ve Filistin arasında uzun süredir devam eden çatışmalar, son dönemde ateşkes çabalarına odaklanmış durumda.

Ancak, bu süreçte gündeme gelen ve ABD’nin eski Başkanı Donald Trump tarafından önerilen “Yüzyılın Anlaşması”, ateşkese ilişkin güvenlik kaynaklı tartışmaları yeniden alevlendirdi.

Anlaşma, Kudüs’ün tamamen İsrail’in başkenti olarak tanınması ve Batı Şeria’daki Yahudi yerleşim birimlerinin İsrail egemenliğine bırakılmasını öngörerek Filistinlilerin haklarını yok saydığı gerekçesiyle büyük tepki topluyor.

Özellikle Mescid-i Aksa üzerindeki kontrolün İsrail’e devredilme ihtimali, İslam dünyasında endişe yaratıyor.

MESCİD-İ AKSA'YI YAHUDİLERE TESLİM ETMEYİ AMAÇLIYORLAR"

Bu gelişmelerin ardından İstanbul’da düzenlenen “Filistin Bizim Hakkımızdır” toplantısına katılan Mescid-i Aksa İmam Hatibi Şeyh İkrime Sabri, anlaşmanın iyi niyetli olmadığını vurgulayarak, Filistin davasına yönelik uluslararası komplolara dikkat çekti.

Şeyh İkrime Sabri, "şimdiki tüm komploların" ve hatta ABD Başkanı seçilen Donald Trump'ın daha önce önerdiği "Yüzyılın Anlaşması"nın bile Mescid-i Aksa'yı Yahudilere teslim etmeyi amaçladığını söyledi.

"FİLİSTİN BİZİM HAKKIMIZDIR"

Mescid-i Aksa İmam Hatibi Şeyh Sabri, "Filistin bizim hakkımızdır ve bunu söylediğimizde dünyadaki tüm Müslümanlar adına konuşuyoruz. Sadece Filistinliler adına konuşmuyoruz. 'Hakkımızdır' derken bunu sadece duygularla değil, kanıtlarla söylüyoruz." ifadelerini kullandı.

Müslümanlar olarak herkesin Kudüs'ü ve Mescid-i Aksa'yı sevdiğini ama bu duygunun yeterli olmadığını vurgulayan Sabri, şöyle devam etti:

Hakkımızı savunmamız delil ve ispatla olmalıdır ve hakkımız belirli bir yönü değil, bir haklar topluluğunu içerir ve bu yönlerden ilki Filistin'in inancımızın bir parçası olduğu şeklindeki doktrinel inanç hakkıdır.

"AKSA'DA KILINAN BİR REKAT NAMAZ, BAŞKA YERDE KILANAN 500 REKATA EŞ DEĞERDİR"

Müslümanların Filistin'e yönelik inanç hakkının yanı sıra ibadet hakkının da bulunduğunu dile getiren Sabri, Hazreti Muhammed'in Mescid-i Aksa'daki her bir rekat namazın, başka bir yerdeki 500 rekat namaza eş değer olduğunu bildirdiğini söyledi.

Hazreti Muhammed'in İsra ve Miraç mucizesinin manevi bir fetih, Ömer bin Hattab'ın Kudüs'ü fethinin ise siyasi ve egemen bir fetih olduğunu anlatan Sabri, Ömer bin Hattab'ın Kudüs'e "sorunsuz ve barışçıl bir şekilde girdiğini belirtmek için" yürüyerek girdiğini ve zor kullanmadığını kaydetti.

"EZANI ENGELLEMEYE ÇALIŞTILAR AMA BAŞARAMADILAR"

Şeyh Sabri, Hazreti Ömer'in Kudüs'teki kiliseleri koruduğunu, o dönemde Kudüs'te Yahudi sinagogları olmadığını, eğer olsaydı Ömer Ahidnamesi'nde yer alacağını belirterek, Ömer bin Hattab'ın şehri Romalılardan devraldığını, Yahudilerin "Müslümanların ülkeyi onlardan gasbettiği" iddiasının asılsız olduğunu ve buna dair hiçbir delil bulunmadığına dikkati çekti.

Kudüs'ün şu anda maruz kaldığı durumla ilgili olarak da Şeyh Sabri, İsrail'in, "Filistin'e yabancı olarak gelen Yahudi yerleşimcileri" rahatsız ettiği bahanesiyle birkaç kez özellikle sabah ve akşam ezanının okunmasını engellemeye çalıştığını ve başaramadığını söyledi.

"TÜM KOMPLOLARIN HEDEFİ MESCİD-İ AKSA'DIR"

Şeyh Sabri, "Allahu Ekber çağrısı kıyamete kadar kalacaktır. Ezan sesinden rahatsız olan gitsin, ama biz toprağımıza kök salmışız, hakkımıza sahip çıkıyoruz. Tüm Müslümanlara, Filistin halkının haklarına ve dinlerine bağlı olduğunu ve Gazze'de olan ve olmaya devam edenlere rağmen teslim olmayacağını temin ediyoruz. Biz hakkımızla güçlüyüz çünkü hak sahibi güçlüdür." diye konuştu.

Filistin halkının kararlılığının, bir iman kararlılığı olduğunu ve Filistin'in başına gelen komploların diğer ülkelerin başına gelseydi onların yok olacağını anlatan Sabri, ancak Filistin davasının 100 yıldır varlığını sürdürdüğünü, çünkü Mescid-i Aksa'nın "Filistin'in kalbinde" olduğunu ifade etti. Şeyh Sabri, konuşmasını şöyle sürdürdü:

Şu anki tüm komploların hedefi Mescid-i Aksa'dır. ABD Başkanı seçilen Donald Trump'ın daha önce önerdiği 'Yüzyılın Anlaşması' bile Mescid-i Aksa'nın kontrolünü ele geçirip Yahudilere teslim etmeyi amaçlıyor. Müslümanlar Filistin'e Mescid-i Aksa'dan dolayı bağlıdırlar ve Filistin'i Mescid-i Aksa'nın varlığından dolayı severler, bu yüzden İsrail ve müttefikleri Müslümanların Mescid-i Aksa ile olan bağlarını koparmak için komplo kurmaktadırlar.

"İSRAİL ÖZELLİKLE TÜRKLERİN AKSA'YA GİRMESİNİ KISITLADI"

İsrail'in uygulamalarına ilişkin ise Sabri, İsrail yönetiminin, özellikle Gazze savaşı sırasında Türklerin Mescid-i Aksa'ya gelmesini kısıtladığını belirterek, Türk halkına "pes etmemeleri ve tekrar tekrar denemeleri" çağrısında bulundu.

Kaynak: Anadolu Ajansı (AA)