Irak'ın Kürt Başkanı Celal Talabani kimdir?

THE GUARDIAN: Celal Talabani Kim?

KONUMUNU SAPTAMAK İMKANSIZ
Saddam'ın ölüm cezası Talabani'yi zor duruma soktu. Saddam 1982'de Şii köyü Dujail'de 146 kişiyi katletmekten mahkum edildi. Eğer idam edilirse, 186 bin Kürdün öldürüldüğü 1988 Enfal kampanyası için yargılanmayacaktı. Talabani'nin idam cezasına karşı olduğu biliniyordu, ancak Irak Anayasasına göre görevlerinden biri idam kararlarını onaylamaktı. Irak yargısının kararlarına saygı duyacağını söyleyerek durumu ustalıkla idare etti.


73 yaşındaki Talabani siyasi kurnazlığı, yemek ve sigara düşkünlüğü, mizah anlayışı, bitip tükenmek bilmeyen iyimserliği ve sır saklayamamasıyla ünlü. Muhaliflerini ve bazen de müttefiklerini kurnazlıkla alt etme becerisiyle
uzun süredir politika hayatında. Hem ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice hem de İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ı yanaklarından öpmüş çok az insandan biri. Talabani, George W. Bush'tan "yakın dostu" olarak bahsediyor ancak Mao Zedung'u siyasi rol modeli olarak görüyor.

KÜRDÜM AMA IRAK'TAN SORUMLUYUM
Hiçbir Iraklı politikacı Talabani'nin sahip olduğu deneyime, bağlantılara ve kavrama yeteneğine sahip değil. Ancak Cumhurbaşkanlığı görevi birtakım çelişkiler içeriyor. Iraklı Kürtlerin kendi kaderlerini tayin etme hakları için
yıllarca mücadele ettikten sonra Talabani, kendisini Irak'ın birliğini savunurken buldu. Şimdi yapması gereken bir seçim var: "Yeni Irak'ın" kurucularından biri olabilir ya da eğer Irak parçalanırsa bağımsız bir Kürt devletinin kurucularından
biri olabilir. Bir konuşmamızda, "Irak Kürdistanı'ndan bir Kürdüm ama şimdi Irak'tan sorumluyum" diyen Talabani, bir diğerinde, "Iraklı olduğum doğru ama son tahlilde Kürdüm" diyor.


Talabani aynı zamanda, "Dünyadaki herkesin her tür yardımına ihtiyacımız vardı. Savaş başladığında ve katıldığınızda herkesin desteğine ihtiyacınız olur. Bir savaşta gidip dostlarınızı seçebileceğiniz bir süpermarket yoktur" diyen bir pragmatist.


Herkes büyüyen bir mezhep savaşı olduğunu kabul etse de Talabani inatla, "Irak'ın bir iç savaşın arifesinde olduğunu düşünmüyorum. Gün be gün Sünni ve Şii liderler birbirlerine yaklaşıyorlar" diyor.


Irak'ın esas sorununun mezhepçilik değil, Baasçılar ve El Kaide gibi yabancı savaşçılar tarafından sürdürülen terörist bir savaş olduğunu söylüyor. Amerika'nın beceriksizliğinin ve kibirliliğinin durumu daha da kötüleştirdiğini de ekliyor, ancak ABD'nin son asker sayısını artırma politikasını da memnuniyetle karşılıyor.


PETROL ZENGİNİ
Talabani'nin gücünün kaynaklarından biri zenginliği. Özerk Kürt bölgesinin başkanı, eski rakibi Mesut Barzani ile beraber Talabani'nin, Irak'ın BM yaptırımları altında olduğu 1991-2003 yılları arasında Kürdistan yoluyla Irak'tan kaçırılan petrol "vergilerinden" milyonlarca dolar kazandıkları söyleniyor.


Pek çok üst düzey Iraklı politikacı gibi Talabani de, milis gücü "Mehdi Ordusu" olarak bilinen radikal Şii milis lider Mukteda el Sadr'a tenezzül ve hor görme karışımıyla bakıyor. Sadr'ın zayıflamasının yolunun İran'dan geçtiğini
söylüyor ve "Eğer İranlılar Mehdi Ordusunu yatıştırırsa, suikast olmazsa, 'ölüm mangaları' olmazsa, geriye sadece teröristler kalır. Eğer Suriye sakin olursa, sadece el Kaide kalır ve el Kaide'yi kolaylıkla yenebiliriz" diyor.


Talabani, "Amerikalıların terörle mücadelede yaptığı başlıca hatalardan biri, teröristler istediklerini yapmakta özgürken bizim ve Şiilerin ellerini bağlamış olmaları. Eğer bize izin verirlerse, bir hafta içinde Kerkük'ün tamamını ve çevre bölgeleri temizleriz... Irak'ın gerçeklerini anlamıyorlar. Onlarla başından beri bu sorunu yaşıyoruz. Yanlış plan, yanlış taktik ve yanlış politika" diyor.


Talabani, Irak Çalışma Grubunun raporunu, "haksız" ve "adaletsiz" buluyor, ancak sıkıntısı olmayan tek öneri, Başkan Bush'un Suriye ve İran'la doğrudan görüşmelere başlaması. Talabani, "ABD ve İran arasındaki ilişkilerin Irak konusunda en azından normal olması bizim çıkarımıza" diyor.