Kemal Kılıçdaroğlu Ankara'da
Haber Merkezi

Cumhuriyet Halk Partisi tarafından Ankara ATO Congresıum’da ‘’Türkiye’nin geleceği için büyük buluşma’’ programı düzenlendi.

Burada konuşma yapan Kemal Kılıçdaroğlu, Ticaret ve Sanayi odalarına seslenerek "Korkmayın ağlayın" çağrısı yaptı ve "Korkunun ecele faydası yoktur öleceksek yiğitce öleceğiz" dedi.

Kılıçdaroğlu: Korkunun ecele faydası yok VİDEO

"KORKMAYIN, AĞLAYIN"

"Esnafın ensesinde boza pişiriyorlar kimse korkudan sesini çıkaramıyor, hadi onlar korkuyor da esnaf odaları başkanları neden ses çıkarmıyor? Ticaret odaları, sanayi odaları neden ağlamıyorlar neden bir şey diyemiyorlar? Ecevit döneminde söylüyorlardı. Demokrasi vardı, özgürlük vardı. Şimdi korku eğemen. Korkunun ecele faydası yoktur öleceksek yiğitçe öleceğiz."

Kemal Kılıçdaroğlu Ankara'da

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları;

BU BİR TÜRKİYE BULUŞMASIDIR

"Sizden sadece bir isteğim var beni dikkatli dinleyin. Bu bir Türkiye buluşmasıdır.. Burada Türkiye'nin içine girdiği çıkmazdan hep beraber el ele nasıl çıkarabiliriz bunun toplantısı yapılacaktır.

Önce bir soruyla başlayalım, Vatandaş siyaset kurumundan, hükümetten ne ister? İyi adaletli bir yönetim ister. Çocuğu için iş ister, iyi bir eğitim ister, yoksulluk olmasın ister. İstediklerinin tamamını iktidarın vermesi lazım. Veremiyorsa gerekçesini vatandaşa anlatması lazım.

VATANDAŞ BİLMEK İSTER

Vatandaş kendisinden toplanan her kuruş verginin nerelere verildiğini bilmek ister. Vatandaş yolsuzluk da istemez, düzgün bir devlet ister. Vatandaşa hesap veren bir iktidar ister. Hesap vermek onurlu bir görevdir.

Hiç kimsenin etnik kimliği, inancı, yaşam tarzı dolayısıyla ötekileştirilmesini istemez vatandaş. Hepimiz eşit yurttaş olarak bu toplumda uygarca, eşitçe,i kardeşçe yaşayacağız.

Kemal Kılıçdaroğlu Ankara'da

KONUŞMAMI İKİ EKSENDE YAPACAĞIM

Değerli dostlarım, konuşmamı iki ana eksende yapacağım.

1. bölümü şu; 14 yıldır Türkiye ne hale geldi. 14 yılda Türkiye'nin içinde bulunduğu tablo ve sadece biz değil dışardakiler nasıl görüyor.

2. Bölüm bundan nasıl çıkarız, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa..

Eğer anayasaya göre seçilip gelen bir kişi anayasa bana uygun değildir, tanımıyorum diyorsa bir sivil darbenin ön hazırlıkları yapılıyor demektir.

Anayasayı reddediyorsa, anayasayı askıya alıyorum demektir. Ayrıca, konuşmamın başında söyledim vatandaş ödediği her verginin nereye gittiğini bilmek ister.

VATANDAŞ BORÇ BATAĞI İÇİNDE

Bazen kendimize soruyorum, bu kadar haksızlık var vatandaş neden itiraz etmiyor. Vatandaş akşam eve nasıl gideceğinin hesabını yapıyor, eve gider miyim gidemez miyim diye düşünüyor. Vatandaş borç batağı içinde.

Öyle bir noktaya geldi ki Türkiye, normal haberleri vatandaş açıp izleyemez hale geldi. TV izlemiyorum diyor, gazete okumuyorum diyor sinirlerim bozuluyor diyor.

2002'Yİ HATIRLAYIN

2002'yi başbakanlığın önünde yazar kasanın atıldığı dönemi hatırlayın. O dönemde bile işsizlik yüzde sekiz. Şimdi yüzde 10,6. Her 4 üniversite öğrencisinden biri işsiz. Yüzbinlerce atama bekleyen öğretmen var. Yüzlerce binlerce kişinin işsiz olduğu ülkede huzur yoktur. İşsizin olduğu evde huzur yoktur. Bu bizim sosyal yaramız.

NEDEN SESİNİZİ ÇIKARMIYORSUNUZ

Peki ticaret yaramız? Protesto edilen senetler, 2002 ekonomik krizin en yoğun yalandığı dönem. 800 milyon protesto edildi. 2015'te 10 milyar 100 milyon lira. Ticareti görüyorsunuz değil mi? Enselerinde boza pişiriyorlar korkudan kimse sesini çıkaramıyor. ,

ÖLECEKSEK YİĞİTÇE ÖLECEĞİZ

Ticaret odaları, sanayi odaları neden ağlamıyorlar neden bir şey diyemiyorlar? Ecevit döneminde söylüyorlardı. Demokrasi vardı özgürlük vardı. Şimdi korku eğemen. Korkunun ecele faydası yoktur öleceksek yiğitce öleceğiz.

2002'de bankalara 6 milyar 6 milyon lira borç: 2015 381 milyar lira. Yüzde 5682 oranında vatandaşın bankalara borcu artmış durumda. Şimdi bu vatandaş ne düşünecek? Bütün söylemleri elinden alınmış. Akşama kadar düşündüğü konu borçları..

Gelelim çiftçinin durumuna.. Çiftçiler 2002'de borcu 5 milyar 100 milyon lira. Şimdi 61 milyar 100 milyon lira borç.

Bunların olduğu bir Türkiye'de ahlaki yüzsüzleşme olur.

SPARTALILAR

Spartalılardan söz edeceğim. Bir özellikleri vardır. Yakalanmadan çalmak yani maharetle yapılan hırsızlık, bir çeşit kahramanlıktır.

Şimdi, devleti soyanların, kul hakkı yiyenlerin, devletin en tepe noktalarına kadar çıktığını görüyoruz.

İÇKİ İÇİYORLAR DİYOR

Kalmış konuşuyor çocuklar bira içiyordu diye. Biradan vazgeçtik okul bahçelerinde bonzai içiyorlar.

İktidar partisinin oylarıyla önergelerimiz reddedildi. Önlem almıyorsunuz, reddediyorsunuz.

Bizim belediyelerimiz bu kobnularda çok önemli adımlar attı. Antidepresan ilaç kullanımı. Depresan kullanıyor vatandaşımız. 26 milyon kutuyu geçti. 2 vatandaştan birisi ilaç kullanmaya başladı. Kadında yönelik şiddet neden olur? Bir aileyi böyle yoz bir kültüre sürüklerseniz, kadınları fuhuş bataşına sürüklerseniz, kadına şiddet de artar. 0 terörle devraldılar her gün şehit geliyor.

Sorumlu kim? AK Parti terör örgütlerine yardım ve yataklık yapmışlardır. Bunları söylüyorum ama kimse mahkemeye vermiyor. Verseler de belgeleriyle kanıtlasak..

BÜTÜN ÜLKELERLE SORUNLU HALE GELDİK

Türkiye bütün ülkelerle sorunlu hale geldi. 5 ülkede var olan büyükelçiliklerimizi kapattık. Bu benim çok ağırıma gidiyor. Bir ülkenin cumhurbaşkanı konuştuğunda bir ağırlığı olması, başka ülkede tartışma konusu olmaması lazım. Bir konuda konuşuyor ve o ülke o konuşmayı açıkça yalanlıyorsa bu benim ağırıma gidiyor. Bunu TC'de hiçbir dönemde görmedik.

Bu benim çizdiğim tablo Türkiye'deki tablo. Bu rakamların tamamı devletin ürettiği rakamlar.

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ

Ya ne olacak siz bunları söylüyorsunuz ama biz çok farklı noktadayız diyenler olabilir. 2002'de 99. sıradaydık. Bugün 149. sıradayız. Biz basın özgürlüğünde sınıfta kalan bir ülkeyiz.

Doğru haber yaptı diye gazeteciler hapse atılmaz. Zola mı size TV izletiyorlar, gazete okuyorlar hayır.. Ne diyordu bir bozuntu? Kadınla erkeği eşit tutamazsınız.. Bozuntu deyince kimse üzerine alınmasın ben Cumhurbaşkanı bozuntusundan söz ediyorum..

Neler yapmalıyız? Öncelikle ister sendika, ister vatanadaş, Almanya'daki gibi Alemrika'daki gibi 1. sınıf demokrasi istiyoruz. Bu isteğimizi sonuna kadar dile getireceğiz."