Gezi Parkı davasında 18 yıl hapis cezası alarak cezaevine gönderilen TİP Hatay Milletvekili Atalay için, TBMM Genel Kurulu’ndan karar çıktı.
Kurul, Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesine karar verdi.
Can Atalay'ın milletvekilliği düşürülmesine ilişkin konuşan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Yargıdaki hukuki ihtilafın tarafı Meclis değildir. Bu süreçte Meclis'in tavrı bellidir" açıklamasında bulundu.
Numan Kurtulmuş devam eden açıklamasında ise şu ifadelere yer verdi;
Bekir Bozdağ'ın kararı okuması hakkında
Biz burada, milletimizin verdiği yetkiyle TBMM adına, milletimizi temsilen ülkeler arasında diplomatik ilişkileri arttırmak ve parlamenter diplomasinin imkanlarından istifade etmek için görüşmeler yaparken, böyle bir çalışmanın içerisindeyken, benim şahsımı da işin içerisinde katan, hatta bu ziyaretle Atalay'ın kararının okutulmasını bir şekilde ilişkilendiren bazı açıklamaları kategorik olarak reddettiğimi ifade etmek isterim. Bunlar haksız ve doğru olmayan yorumlardır.
Bu ziyaretler aylar öncesinden planlanmıştır. Meclis Başkanı'nın teamüller gereği Meclisi ne zaman yöneteceği bellidir. Biz bu hafta Ankara'da olsaydık dahi kararı yine Sayın Bozdağ okutacaktı. Çünkü Meclis'in çalışmalarında Genel Kurul yönetimi nöbetçi başkanvekili tarafından deruhte edilmektedir. Dolayısıyla bu süreci, hele hele buradan doğacak siyasi tartışmaları sokakta halletmeye kalkmak doğru değildir.
"Mecliste birçok defa milletvekillerinin dokunulmazlığı kaldırıldı"
Mecliste birçok defa milletvekillerinin dokunulmazlığı kaldırıldı, milletvekillikleri düştü... Buna benzer olaylar defaatle tekrarlandı. Bu anlamda esas itibarıyla Meclis'in üzerine düşen sorumluluk, Anayasa'da var olan bu konudaki çelişkileri ortadan kaldırmaktır.
Yüksek yargı birbirleriyle çelişen, kararları farklılaşan kurumlar olmanın ötesine geçmelidir. Her birisinin fonksiyonu bellidir. Her birisinin vazifesi bellidir. Hiçbir mahkeme devletin diğer kurumlarının üzerinde bir hak ve yetkiye sahip değildir.
Dolayısıyla bütün bunların yeniden düzenlenmesi, örneğin; 153, 138. maddelerin yeniden düzenlenmesi; 14. maddede devlete karşı işlenen suçları belirleyen faaliyetlerin daha sarih, daha açık bir hale getirilmesi için bazı değişikliklerin yapılması gerekir. 'Meseleyi şahsileştirmemek gerekir' derken bu ya da benzeri problemleri sistemik olarak çözmenin Meclis'in görevi olduğunu hatırlatmak isterim.
"Meclis'in tavrı belli"
İki yargı kurumu arasındaki hukuki ihtilafın tarafının Meclis olmadığını başından beri söylediklerinin; bu süreçte Meclis'in taraf olmaması için de özel bir özen gösterdiklerinin altını çizen Kurtulmuş, Meclis'in ilk açıldığı gün yemin için Atalay'ın isminin okunduğunu, davet edildiğini ancak tutuklu olduğu için gelemediğini anımsattı.
Atalay'ın özlük haklarının da verildiğini, danışmanlarının atandığını ve bütün partilerin ortak anlayışıyla TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonuna seçildiğini aktaran Kurtulmuş, tüm süreç boyunca Meclis'in tavrının belli olduğunu söyledi.
"Muhatap derece mahkemesidir"
TBMM Genel Kurulunda, Atalay hakkındaki mahkemenin gerekçeli kararının okutulması yerine bekletilmesine yönelik eleştirilere de değinen Kurtulmuş, "Kararın okutulmasında acele edilmeyerek hem ilgili milletvekiline hukuki yolları tüketme, hem de yüksek mahkemelere aralarındaki içtihat farklılıklarını hal yoluna koyma imkanı verilmiştir. Anayasa Mahkemesinin bu kararlarını hukuki açıdan denetleme durumunda olmadığımız gibi icrası konumunda da bulunmuyoruz. Muhatap derece mahkemesidir." dedi.
TBMM'deki milletvekili sayısı 598'e indi
Son olarak Can Atalay kararıyla birlikte TBMM'deki milletvekili sayısı 598'e düştü.
Atalay'dan önce ise Saadet Partisi Kocaeli Milletvekili Hasan Bitmez'in vefatıyla bu sayı düşmüştü.
Bilindiği üzere Bitmez, 14 Aralık 2023 tarihinde TBMM Genel Kurulu'nda konuşma yaptığı sırada kalp krizi geçirmişti.
Hastaneye kaldırılan Bitmez, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı ve hayatını kaybetti.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış