Pes dedirten soru

Soruların arasında sinagog ve HSBC saldırıları da vardı. Doğan'ın bu sorulara “Pes doğrusu. Sormak bile abes” diye cevap verdiği öğrenildi. İddialara göre Balyoz'da, El Kaide'nin İstanbul'da eş zamanlı saldırılar yapması öngörülüyor ve böyle bir durumda ‘sıkıyönetim ilan edilmesi' gerektiği söyleniyordu...
İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen “Balyoz Harekat Planı” soruşturması kapsamında tutuklanan Eski Birinci Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın Avukatı Celal Ülgen, Vatan'a konuştu.
DÖRET PLAN DA SORULDU
Ülgen, müvekkiline savcılık ifadesinde hazırlanan 100 sorunun yaklaşık 60'ının sorulduğunu söyledi. Avukat Celal Ülgen müvekkiline savcılık ifadesinde ‘Oraj', ‘Suga', ‘Sakal' ve ‘Çarşaf' eylem planları ile bir ilgisi veya bilginin olup olmadığının sorulduğunu söyledi.
TARAF'TA BİLE OKUMADIM
Avukat Ülgen, müvvekilinin buna “Hayır kesinlikle böyle bir şey yok. Bunları ilk kez burada duyuyorum. Hatta, Taraf gazetesinde yayımlandığı zaman bile çok asap bozucu bir şey olduğu için o zaman bile okumadım” şeklinde vecap verdiğini belirtti.
'HARP OYUNU'NU ANLATTI
Avukat Ülgen müvvekiline sorulan bir başka sorunun ise “Balyoz Harekat Planı” ile “Harp Oyunu”na ilişkin olduğunu söyledi. Müvekkilinin ifadesinin büyük bir bölümünü bu iki konu arasındaki farkı anlatmaya ayırdığını söyleyen avukat Ülgen müvekkili Doğan'ın bu soruya şöyle yanıt verdiğini aktardı: “Balyoz düzmece bir belge. Harp Oyunu ise resmi bir jenerik senaryo. Olası bir savaş durumunda veya tehdit durumunda birinci ordunun yeri değiştirilerek sınıra kaydırılır.
Bu durumda Trakya Bölgesi'nde Adapazarı'na kadar bir boşluk oluşuyor. Buna 'geri bölge' denir. Bu bölgede, olası düşman sızma ve bombalaması, gerici ve bölücü kalkışmalar gibi harekatları sindirmek için geride bir kuvvet bırakılması gerekir. Bu kuvvette iki alay var. Biri Anadolu Kavağı diğeri ise Rumeli Kavağı'nda konuşlandırılmış. İki alay geri bölgede bu sayılan tehlikeleri önleyip giderecek güç olarak bekletilir. Bu jenerik seneryoda da olası en kötü durumda bu güçlerin açmazları ve sorunları neler olabilir ve nasıl giderilir bunlar tartışıldı.”
ASKERİ TEKNİĞE AYKIRI
“İddialar arasında bazı özel görevlere atanacakları söylenen kişiler var. Şuraya buraya gelecekler diye. Resmi bir seminerde bunlar görüşülmez. Bu tür iddialar eklenerek düzmece bir plan yaratılmış. 11 sayfalık belgenin altında 'Sıkıyönetim Komutanı Çetin Doğan' deniliyor. Böyle bir şey olabilir mi? Sıkıyönetim komutanları mensup oldukları görev birimi ile birlikte anılırlar. Örneğin, 'Birinci ordu sıkıyönetim komutanı' gibi. Böyle bir belgeye bu nasıl girer. Bu askeri yazım tekniğine aykırı bir yazışma.
Sıkıyönetim komutanı olarak yeralmak ve imza atmak için sıkıyönetimin ilan edilmiş olması gerekir” dediğini kaydetti. Çetin Doğan'a savcılık ifadesinde 20 Kasım 2003 tarihinde gerçekleşen sinagog bombalamalarının sorulduğu da ortaya çıktı. Doğan'ın avukatı Ülgen, müvvekiline ‘Kırmızı' ve ‘Artı' şeklinde isimlendirilmiş, iki sinagoga yönelik bombalı saldırının da sorulduğunu söyledi. Avukat Ülgen, “Sinagog saldırılarıyla ilgili bilginiz, bir ilginiz var mı?” şeklindeki soru üzerine müvvekili Çetin Doğan'ın “Pes doğrusu. Böyle bir şey olabilir mi? Bunu sormak bile abes” şeklinde cevap verdiğini aktardı. Avukat Ülgen müvekkili Çetin Doğan'ın ses kaydının alınmadığı gibi, Ergenekon ile ilgili herhangi bir sorunun yöneltilmediğini de açıkladı.
BALYOZ'DA NE DENİYORDU?
El Kaide'den eş zamanlı eylem

Balyoz'un ‘icra' safhasında yapılması öngörülenler arasında 'El Kaide'nin İstanbul'da eş zamanlı eylem' yapması da vardı: “Bölücü Terör örgütü ve El Kaide'nin büyük şehirlerde özellikle İstanbul'da eş zamanlı büyük eylemleri ve sonrası icra edilecek, toplumsal gösteriler neticesinde oluşan kaos ve karmaşa nedeniyle olağanüstü hal ve sonrasında sıkıyönetim ilan edilecek.” Taraf'ın iddiasına göre, El Kaide'nin, Balyoz Planı'nın masaya yatırılmasından dokuz ay sonra İstanbul'da eş zamanlı yaptığı HSBC, İngiltere Konsolosluğu ve sinagog saldırıları planın doğruluğunu kanıtlıyor.